OluÅŸturulma Tarihi: Nisan 11, 2004 00:00
Son zamanlarda farklı bir Nil Karaibrahimgil görüyorsunuz. Benim gibi siz de ÅŸaşırıyorsunuzdur. ‘Ne oldu bu kıza?’ diyorsunuzdur. Olan ÅŸu: Çocuk-kadın, diÅŸi kadın oluyor. Bir süredir Nesrin Hocası’ndan oryantal dans dersleri alıyor.Büyümesi de bu derslerin üzerine gelince, farklı birini izliyoruz. Masumiyetini kaybetmemiÅŸ ama daha seksi, daha kıvrak bir kadın: ‘Eskiden oryantal diye bir algım yoktu. Oysa, bu bir dans ve olaÄŸanüstü güzel bir dans. Klibim çekilecekti. Albümümde arabesk ÅŸarkılar da var. Kendimi ve insanları ÅŸaşırtacak bir ÅŸey yapmak istedim. ‘Nil ve oryantal. Ne alakası var?’ demelerini istedim. Hepimiz severiz göbek atmayı ama nedense öyle deÄŸilmiÅŸ gibi davranırız, bu konudaki ikiyüzlülüğe de gıcığım. ‘Şahane, o zaman öğreneyim’ dedim. Nil oryzntali nasıl öğrendi?Son zamanlarda farklı bir Nil Karaibrahimgil görüyorsunuz. Benim gibi siz de ÅŸaşırıyorsunuzdur. ‘‘Ne oldu bu kıza?’’ diyorsunuzdur. Olan ÅŸu: Çocuk-kadın, diÅŸi kadın oluyor. Bir süredir Nesrin Hocası'ndan oryantal dans dersleri alıyor. Büyümesi de bu derslerin üzerine gelince, farklı birini izliyoruz. Masumiyetini kaybetmemiÅŸ ama daha seksi, daha kıvrak bir kadın. BaÅŸka türlü bakıyor. Ellerini baÅŸka türlü kullanıyor, bedenini baÅŸka türlü... Aslında yazıyla kolay anlatılabilecek bir ÅŸey deÄŸil. Görmek gerekiyor. Hülya AvÅŸar’da izlemiÅŸsinizdir belki, yeni klibinde de. Nil artık yatakların üzerinde zıp zıp zıplayan zıpır kız olmaktan çıktı. YavaÅŸ yavaÅŸ ‘‘idol kadın’’ haline gelmeye baÅŸlıyor. Bu kadar hızlı yol almasının bir nedeni de hocası oryantal dansın efsanelerinden Nesrin Topkapı. O, uzun bir süredir Bilgi Ãœniversitesi'nde de ders veren, yurt dışında sürekli workshop'lara giden, her ırktan ve her milletten insana oryantal dans öğreten kiÅŸi. Bu konuda güvenilebilecek en saÄŸlam isimlerden biri. Nil Karaibrahimgil de hayatından çok memnun ve diyor ki: ‘‘Yok böyle bir ÅŸey. Nesrin Hoca'nın kiÅŸiye özel ders verme yöntemleri var. Ä°nanılmaz keyifli, inanılmaz teatral.’’ Topkapı yıllar içinde, yüzlerce, binlerce kiÅŸiye bu dansı anlata anlata öyle bir öğretme dili yaratmış ki, evlere ÅŸenlik, kavramamak anlamamak mümkün deÄŸil. Gündelik hayatın hareketlerini isimlendirerek uygulayınca, onun yöntemi çıkıyor ortalık yere. Ve siz farkında olmadan oryantal yapmaya baÅŸlıyorsunuz. Nil örneÄŸinde olduÄŸu gibi bu sadece bir dans deÄŸil, farklı bir kadınlık boyutu dersi de oluyor. Benden söylemesi...HAMÄ°Åž: Bu artık bir akım. Aklınıza gelebilecek bir dolu ünlü-ünsüz kadın, hangi konumda olurlarsa olsun, sırf eÅŸlerine bir ÅŸov yapabilmek adına bile olsa, Nesrin Topkapı'nın derslerini takip ediyorlar.Hayırdır inÅŸallah! Çocuk-kadın diÅŸi kadına dönüşüyor. Ne oluyor? Büyüyor mu yoksa?- Galiba. Yazdığım ÅŸarkı sözleri de, dansım da, giyimim de deÄŸiÅŸiyor. Ben de ÅŸaşırıyorum. Bugün ne giysem diyorum mesela. Bakıyorum boyadığım önlükler var. Ä°ki sene önce ölüyordum onlara. Åžimdi ‘‘Belim ve göğsüm tamamen kapanacak, çocuk gibi duracağım, boÅŸ ver önlüğü’’ diyorum. Bazen kendimi tanıyamıyorum, özellikle sahnede,karşı tarafa cazip görünmek diye bir duygu var, hazır herkes bana bakıyor ya, birden kadınsılaşıyorum. Çok da hoÅŸuma gidiyor. O yüzden gidip oryantal öğreniyorum filan. Bir de büyüyorum tabii...‘‘Masum’’, ‘‘çocuksu’’ sıfatlarının yanına ‘‘baÅŸtan çıkarıcı’’ ‘‘seksi’’ sıfatlarının da eklenmesi sizi rahatsız eder mi?- Hayır, etmez. Ama bunun söz yazarlığımın ve besteciliÄŸimin önüne geçmesini istemem.Sinan Çetin sizin için dahi diyor. Ve ilave ediyor: ‘‘Benim için üç ÅŸair var: Ä°smet Özel, Teoman ve Nil Karaibrahimgil.’’ Siz ne düşünüyorsunuz? DoÄŸru mu söylüyor, arkadaÅŸ kıyağı mı?- ArkadaÅŸ kıyağı tabii! Belki de o ÅŸunu demek istiyor: Benim iÅŸlerim süssüz. Süslü bir ÅŸey yok. Nesrin Hanım'ın ders anlatması gibi. Net ve hedefe giden. Neyse o. Kahvaltıysa kahvaltı, kekse kek, selülitse selülit, sen bencilsen, bencilsin. Lafı dolandırmak, sürekli bir ÅŸeyleri soyut anlatmak hoÅŸlandığım bir ÅŸey deÄŸil. Tamam anladık soyut ÅŸeyler de var ama ben biraz da hayatımızdaki detaylardan bahsetmek istiyorum, belki de Sinan'a bu yakın geliyordur.Peki ÅŸair olarak iddialı mısınız?- Yok canım. Ama ileride zeki ve sivri sözler yazmış biri olarak hatırlanmak isterim.Vücut kırıklığı ve esnekliÄŸi çok müsait Nil nasıl bir öğrenci?- Nil yetenekli bir öğrenci.Nasıl buldu sizdi? Ne yaptı önce telefon mu açtı?- Telefon açtı bana, böyle böyle bir klibim var, çalışmak istiyorum, dedi. Tamam dedim. Geldi buluÅŸtuk, beraber çalışmaya baÅŸladık. Önce deÄŸiÅŸik figürleri yaptık. Sonra diÄŸerlerini. 15-20 ders verdim. 30 saate yakın yani. Grup halinde mi çalıştınız yoksa özel ders mi verdiniz?- Grupla da çalıştığımız oluyor, özel ders de veriyorum. Ama Nil’in yapmak istediÄŸi biraz farklıydı. O ÅŸarkısında anlatmak istediÄŸi ÅŸeyi dansla göstermeye çalıştığından bire bir çalışmamız gerekti.BaÅŸarılı mı sizce?- Söyleneni çok iyi anlıyor ve aynı anda bana ayak uydurabiliyor. Vücut kırıklığı ve esnekliÄŸi buna çok müsait. Bence gayet baÅŸarılıVücut kırıklığı mı denir?- Evet. Öyle bir tabir vardır. Birinin dansa olan yeteneÄŸini tarif etmek için vücut kırıklığından bahsederiz.Oryantalin naÄŸmelerine ayak uydurabiliyor mu?- Benim onun üzerinde yaptığım koreografide, onun kiÅŸiliÄŸine, onun tarzına, onun çocuksuluÄŸuna uygun, ÅŸarkısının sözlerine uygun figürler oluÅŸturduk. Aslında onun için yapılmış bir dans bu. POPO DEĞİL BURADA UYLUK ÖNEMLÄ° OLANKim daha kolay öğreniyor, kim daha kolay uyum saÄŸlayabiliyor oryantale? Ne gerekiyor daha kolay öğrenmek için, kulak mı, ritm duygusu mu, vücut kırıklığı mı...- 53 yaşındayım ve bugüne kadar derslere girdiÄŸimde öyleleriyle karşılaÅŸtım ki, ‘24 saatte sen bu koreografiyi bitirirsin’ de demiÅŸimdir, ‘Mümkün deÄŸil baÅŸka bir iÅŸ yapmayı dene’ dediÄŸim de olmuÅŸtur. Biri eÄŸer bu iÅŸi çok yapmak isterse yapar muhakkak. Ama onun dışında kiÅŸinin anatomik yapısı da önemlidir tabi.Koca popolu kadınlar da yapabilir mi?- Popo deÄŸil önemli olan... Hatta kadınlarla erkekler arasında bile bir fark yok aslında. Burada önemli olan uyluklar. Uyluklara baÄŸlı bir ÅŸey bu.Uyluk dediÄŸiniz?- Uyluk dediÄŸimiz belkemiÄŸine kadar olan bölüm. Türk kadını doÄŸuÅŸtan dansöz mü peki?- Aslında hepimiz dansözüz. Sadece oryantal diye bakmayın. EÄŸlence anlayışımızda var bizim dans. Düğünlerde, kutlamalarda hep kalkar oynarız öyle deÄŸil mi! Gerçi bazısı ‘Sevmiyorum’ der oturur ama onlar da yapamayacağından korktukları için kalkmazlar.SEYAHAT EDEMEMEKÖzgür Kız reklamında gördüğümüz kız çok dolaşıyor ve seyahat ediyordu. Siz de öyle misiniz?- Bu soruda kasıt var! Sizin seyahat ilavenizi görünce, yine birileri bir yerlere gitmiÅŸ diyorum, kafama gazeteyi kapatıyorum, acayip kıskanıyorum. Kompleks oldu bu mesele bende. Durumum ÅŸu: Hayatımda ilk defa vaktim var, param var ama ben hiçbir yere gidemiyorum. Ya gidecek insanlar bir türlü denk gelmiyor ya baÅŸka bir ÅŸey çıkıyor. Kimi alıp gideceÄŸim? En iyi alternatif kardeÅŸim. ‘‘Hadi vize al’’ diyorum. ‘‘Tamam. Nereye?’’ ‘‘Amerika'ya.’’ ‘‘E niye gitmiyoruz?’’ ‘‘Sabırlı ol, gideceÄŸiz. Sen istersen bir Åžengen vizesi de al. Paris'e de gideceÄŸiz.’’ Netice, burada kaldıkça ve gitmedikçe hep bir ÅŸey çıkıyor ve ben Ä°stanbul'a çakılı kalıyorum.KOMÅžULARIYLA BÄ°RLÄ°KTE TAÅžINDIKomÅŸularınızla birlikte taşındığınızı duydum. DoÄŸru mu?- Evet. KuruçeÅŸme'de oturuyordum. Ãœst komÅŸum da Mazhar ve Biricik'ti. OturduÄŸumuz ev satın alınınca dedik ki: ‘‘Madem öyle, taşınalım.’’ Onlar Yeniköy'de bir yer bulmuÅŸlar. ‘‘Sen tekrar bizim komÅŸumuz olmak ister misin?’’ dediler. Bayıldım bu fikre, kaç kiÅŸi komÅŸularıyla birlikte taşınır! Bir de çok çok beÄŸendiÄŸim bir ÅŸarkı sözü yazarından söz ediyoruz. Bundan iyisi can saÄŸlığı. Her ÅŸeyi sorabiliyorum ona. Taşınırken Mazhar çok güldürdü beni. ‘‘Oh be. Ä°yi ki KuruçeÅŸme'yi terk ettik’’ dedi. ‘‘Adında bile meymenet yoktu zaten, düşünsene çeÅŸmesi bile kuru. Bereketli deÄŸil yani. Oysa taşınacağımız yer, Yeniköy. Yeni, yeni!’’ Oradan gidiyoruz ya, kötülüyor! Åžimdi hayatımızdan çok memnunuz. 100 yıldır yaÅŸanmayan bir köşkte yaşıyoruz.Deniz kenarında mı?- Yok canım. Sadece adı köşk. Yeniköy'deki yalılarda çalışan hizmetlilerin oturduÄŸu bir yermiÅŸ. Kirası makuldü, bir de mistik bir yer gibi geldi. Bahçesinde eski bir hamam var. DeÄŸiÅŸik bir his. Ä°stanbul'da deÄŸil de sanki bir baÅŸka bir yerdeymiÅŸsin gibi hissediyorsun. Tabii geçmiÅŸini araÅŸtıralım dedik, cinler mi ruhlar mı var burada. Onu bilmiyorum ama ilham perilerinin dolaÅŸtığı kesin!ÇOK KONTROLLÃœYÃœM, BU BÄ°R DEFO OLABÄ°LÄ°R KENDÄ°NÄ° BIRAK BÄ°RAZ... YAPAMIYORUMBu kadar orijinal ve farklı olmanın insana getirdiÄŸi dezavantajlar oluyor mu?- Evet. Biri sana ‘Orijinalsin, farklısın!’ dediÄŸi anda üzerine etiketler yapıştırılmaya baÅŸlanıyor. Oysa bazen son derece normalsin. Ä°lla yaptığın her ÅŸeyin, söylediÄŸin her lafın, giydiÄŸin her ÅŸeyin ilginç olması gerekmiyor. Zaten bunu kabul etmek, kendini olduÄŸundan daha önemli algılamana yol açabilir. Kibirli olursun. O yüzden ben olumlu ya da olumsuz söylenen, yazılan ÅŸeyleri duymamaya çalışıyorum. Çünkü her ÅŸey beni ÅŸekillendirebilir. Bu iyi bir ÅŸey deÄŸil, ben kendimi muhafaza etmek istiyorum. Belki de bu yüzden Yeniköy’deki eve bir tuval aldım. Hakkımda çıkmış, gerçek olan ve olmayan her ÅŸeyi oraya yapıştırıyorum. Kendimi bir medya sanat eseri halinde görmek istiyorum ki, arama bir mesafe koyabileyim. O, beni baÅŸkalarının nasıl algıladığının eseri olacak. Ama Allah’tan benim kendimi nasıl algıladığımla, insanların beni nasıl algıladığı çok da ters düşmüyor. Kısmen örtüşüyor. Bu da beni mutlu ediyor.Bir kontrol manyağı olduÄŸunuz söylenebilir mi?- Kesinlikle evet. Mesela hiç sarhoÅŸ olmadım, bunda içkiyi sevmememin de payı olabilir. Ama çok fazla içsem de zor. Beynimim bir kısmı var benim, kendini sürekli aşırı bilinçli tutmaya çalışıyor. Her ÅŸeyi çok net görmek istiyor. Aşırı analitiÄŸim. Åžarkı söz yazarı için şöyle yanlış bir deÄŸerlendirme olabilir: ‘Onlar çok duygusaldır, iniÅŸli çıkışlıdır, kendilerini duygularına bırakmış, yaÅŸarlar.’ Oysa ben daha fazla aklımla yaÅŸadığımı hissediyorum, analiz yaparak yaÅŸadığımı düşünüyorum. Evet, ÅŸarkı yazarken ilham diye bir ÅŸey var ama gündelik hayatta çok kontrollüyüm. Bu da bir defo olabilir. Kendini bırak biraz. Yapamıyorum.Kafanızdaki sevgililik kavramı nasıl bir ÅŸey?- Ben bir karikatür görmüştüm, demiÅŸtim ki: ‘AÅŸk böyle bir ÅŸey.’ Hálá buna inanıyorum: Ä°ki tane kayık suda yan yana gidiyor. O aynı yöne giden o iki ayrı kayıkta da, iki insan ayakta duruyor ve el ele tutuÅŸuyorlar. OlaÄŸanüstü deÄŸil mi? O sırada aynı yere gitmeyi tercih etmiÅŸler. Birbirlerinin kayıklarına binmemiÅŸler. Bir dayatma yok, sadece bir tercih var...Bir kadınla bir erkeÄŸin iliÅŸkisinde ‘challenge’, yani meydan okuma sizin için ne kadar önemli?- Çok. Ben sevdiÄŸim adamın karşısına kendimi donatmış bir biçimde çıkmayı seviyorum. Sadece bakımlı olmak deÄŸil sözünü ettiÄŸim, akıl olarak, ruh hali olarak. Benim her halimi bilsin, yerlerde sürünürken görsün istemiyorum. Nasıl sahnede cazibe nesnesiysem, günlük hayatımda birlikte olduÄŸum insan için de öyle olmayı seviyorum. AkÅŸam onunla buluÅŸacaksam ve o ÅŸahane bir kitap okuyorsa, eksik kalmamalıyım, iÅŸi gücü bırakıp o kitabın fotokopisini çektiriyorum mesela. Balıkpazarı’nda bir fotokopici bulup, ‘Bu kitap akÅŸama lazım, ölüm kalım meselesi’ diyorum. Sonra buluÅŸmadan gidip kitabı okuyorum. Sürekli karşı tarafı etkilemeye çalışmak, bundan hiç yorulmamak, onu kendine hayran bırakmak gibi bir takıntı benim sözünü ettiÄŸim. Tabii ki bir meydan okuma. Ancak kendine ve ruhuna yeni bir ÅŸeyler katarsan, karşındaki için cazibe nesnesi olmaya devam ediyorsun. Ben yeni bir kıyafet aldığım gün ve saat onu giyiyorum. Bazı insanlar vardır saklarlar. Bende hiç öyle ÅŸeyler yok. Topuklu ayakkabı mı aldım? Hava soÄŸuk mu? Fark etmez, külotlu çoraplarla giyiyorum. Çünkü onu göstermek istiyorum. Bu benimle ilgili yeni bir bilgi ve benim cazibemi perçinleyecek diye düşünüyorum.Derslerde gülmekten ölüyordukOryantal dans, sizin için eskiden ne ifade ediyordu? Åžimdi ne ifade ediyor?- Eskiden oryantal deyince yılbaşı gecelerinde kanal kanal dolaÅŸan dansözler gelirdi aklıma. Ya da sünnet törenlerinde para yapıştırılan açık saçık giyinmiÅŸ kızlar. Sinir olurdum. Çünkü bir alışveriÅŸ var orada. Seks dozu iyice arttırılmış durumda. Bale yapan birine gidip para yapıştırıyor musun? Aslında sorun ÅŸu: Pek çok insan gibi, benim de, eskiden oryantal diye bir algım yoktu. Oysa, bu bir dans ve olaÄŸanüstü güzel bir dans...Nereden esti öğrenmek?- Klibim çekilecekti. Albümümde arabesk ÅŸarkılar da var. Kendimi ve insanları ÅŸaşırtacak bir ÅŸey yapmak istedim. ‘‘Nil ve oryantal. Ne alakası var?’’ demelerini istedim. Hepimiz severiz göbek atmayı ama nedense öyle deÄŸilmiÅŸ gibi davranırız, bu konudaki ikiyüzlülüğe de gıcığım. Åžahane, o zaman öğreneyim dedim. Fakat bir sorunum vardı...Nedir o?- Sahnede aşırı endiÅŸeli olduÄŸum için çok hareket ediyorum, koÅŸturuyorum, zıplıyorum, izleyen yoruluyor. Önce kendime bir sandık aldım, ne yapılacaksa bunun üzerinde yapılacak dedim. Fakat baktım ki, bu iÅŸi profesyonelinden öğrenmek gerekiyor, kendi başına olmuyor, Nesrin Hoca'ya gittim...Neden Nesrin Topkapı'yı seçtiniz?- Çünkü araÅŸtırdım, bu ders kimden alınır, kim en iyisidir. Hakikaten, Nesrin Hoca bu iÅŸi çok iyi bilen ve harika anlatan biri. Bana ilk derste dedi ki: ‘‘Uygularken kendinden de bir ÅŸeyler kat, oryantali senleÅŸtirerek yap. O zaman senin tarzına daha çok uyar.’’ Onun kiÅŸiye özel öğretme teknikleri var. Teatral anlatıyor. Derslerde gülmekten ölüyorsun. Ve o hareketleri unutmana imkan yok...Â
button