Fellini'yim demedim

FİLMİN FRAGMANI İÇİN

FİLMDEN KARELER

İkinci Recep İvedik filminde de rekorları altüst eden Şahan Gökbakar, küfürlü diyaloglar konusunda haksız eleştirilere maruz kaldığını düşünüyor. Ünlü komedyen, köşe yazarı Ahmet Hakan’ın “Kıytırık bir film çekiyor... Hepimizden kendisine ‘Fellini’ muamelesi çekmemizi bekliyor...” sözüne de yanıt verdi: “Fellini’yim’ ya da ‘Bana Fellini gibi saygı gösterin’ falan demedim. Başarıları olmayan ya da böyle bir tatmin yaşamayan insanlar ancak böyle konuşur. Ahmet Hakan da bunu iyi bilir.”

“Recep İvedik 2” iki haftada 3 milyon 440 bin kişi tarafından izlendi. İlk filmin 4.5 milyon seyirci rekorunu çok rahat kıracakmışsınız gibi gözüküyor.
- İnşallah ama benim için asıl önemli olan insanların bu filmi beğeniyor olmaları. 

“Recep İvedik 2” hakkında da çok polemik yaratıldı. Film ilk üç günde rekor kırınca rahatladınız mı?
- Vallahi ben baştan beri hep rahattım da başkaları biraz rahatsızdı. Yani rahatlama falan gibi bir durum yaşamadım.

Polemiklerden sıkılmıyor musunuz?
- Sıkılmıyorum... Büyük başın ağrısı da büyük oluyor. Önemli olan durumu iyi yönetmek. Ben de bunu yapmaya çalışıyorum. Medyada rahatsız ortamlar oluşsa da bu rahatsız ortamların 10 katı güzel tablolar da çıkıyor karşıma. İnsanların filmi beğenmenin dışında sahiplenmesi beni daha da mutlu ediyor.  

Yönetme derken tam olarak ne demek istediniz?
- İnsanların seninle ilgili olan bazı tavırları ve planlarına karşılık senin sergileyeceğin duruşlar ve atacağın adımları önceden belirlemekten bahsediyorum. Yani bu filmle ilgili gelişecek bütün olayların karşısında takınacağım tutumu belirlemek.

‘KOYMAK’ KÜFÜR DEĞİL FİİLDİRD
Köşe yazarlarının “Olmamış, bu filme gitmeyin, küfür dolu” tarzı yazılarından rahatsızlık duydunuz mu?
- “Recep İvedik 2”de çok fazla küfür olduğuna dair haberler çıkıyor. Burada büyük bir haksızlık yapıldığı kanaatindeyim. Çünkü bu filmde fazla küfür yok. Ayrıca bu filmin çekim amacı da, esprileri de küfür üzerine kurulu değil. Mesela filmde ninesi, Recep’e “Gel bakayım pes’te (play station) sana bi koyayım” diyor. “Koymak” küfür değil, bir fiildir. Bunu küfür olarak algılıyorlar mesela. Bence bunlar maksatlı ve kötü niyetli yaklaşımlar. 

Maksatlı diyorsunuz yani...
- Evet, maksatlı. Sokaktaki vatandaşın bu filmden bir rahatsızlık duyduğu yok. “Recep İvedik 2” bir komedi filmi. Eğitici, kültürel seviyeyi yükseltici bir misyonu yok bu filmin. İnsanlar bu filme gülmek, kafalarını boşaltmak için gidiyor. Ancak biz her filme örf-anane ve kendi kültürümüzü temsil etme misyonları yüklüyoruz. Tabii ki kültürleri temsil etme misyonunu üstlenen yapımlar var ancak benim filmimin böyle bir misyonu yok. Zaten komedi filmlerinin misyonu örf ve ananelere uygun espriler yapmak değildir. Komedi filminin misyonu insanları güldürmek, rahatlatmaktır. Dünyada ilk komedi filmini ben çekmiyorum ki! Dünyada komedi adına yapılan ne varsa ben de onu yapıyorum. Cinsel göndermeler ve küfürlerle dolu bir sürü Amerikan filmi var. “American Pie”a laf etmiyorlar ama benim filmi aşağılıyorlar.

Peki, sizce bunun nedeni nedir?
- Özellikle son dönemde toplumumuzda insanları belli kalıplara sokmaya çalışıyorlar. “Doğru budurculuk” falan gibi triplere giriyor insanlar. Sinemada “Doğru budur” diye bir şey söyleyemezsin. Sadece “Ben bu komediye gülmüyorum, tarzım değil” dersiniz ve filme gitmezsin. Yapabileceğiniz sadece bundan ibaret. Ama bir bakıyorum “Kültür Bakanı, yok Milli Eğitim Bakanı devreye girsin bu film yasaklansın” diyorlar. Sanki toplumsal bir suç işleniyor da “Buna birileri dur desin” falana getirmeye çalışıyorlar bu işi.

YOUTUBE’U KAPATMAK İNSANLIK SUÇU

Yani “Bireyleri kalıplara sokma hastalığından ben de nasibimi aldım” diyorsunuz
- Ben sadece “Hayatın her alanında insanları çeşitli kalıplara sokmaya çalışılıyor. Bari bunu sinemada yapmasınlar” diyorum. Özelikle son beş yıldır çeşitli kalıpların, kuralların ve tutumların içersine sokmaya çalışıyorlar insanları. Hepsinden kötüsü bu dayatmalara “Ok” demek zorunda bıraktırılıyor birçok insan. Abi Youtube kapalı daha ne diyeyim ben. Bence bu dönemin gençliğine yapılmış bir insanlık suçudur. Youtube’un kapalı olduğu bir ülkede belki bundan 10 sene sonra sinemalar da internet de kapatılır. Bu tür yasakçı zihniyeti sinemaya da bulaştırmaya çalışıyorlar.

Öfkeli biri misiniz?
- Yo ben aksine çok kontrolü olduğumu düşünüyorum. Yoksa beni ekranlarda bağıran çağıran ona buna laf atan adam olarak görürdünüz. 

Şöyle bir durum var: Filmleriniz rekorlar kırıyor ama siz başarılarınızın tadını çıkarmak yerine sürekli polemiğe giriyorsunuz. Yanılıyor da olabilirim ama medyaya böyle bir portre yansıyor.
- Siz beni tanımıyorsunuz galiba. Benim polemikle işim olmaz. Polemik nedir? Atıyorum bir oyunu gösterime sokar ya da bir albüm çıkarır ve ardından röportajlar verirsin. Bu röportajlarda sen başkasına saldırıp, o insanların sana vereceği yanıtlarla gündem oluşturmaya çalışırsan bu durum polemiğe girmektir. Benim kimseyle polemiğim olmaz. Hatta ben bu polemik olayını tiye alan bir sürü skeçler hazırlamış bir adamım. Ben yaptığım hiçbir işte kimseye laf atmadım, kimseye “O da komedyen mi?” demedim. Ya da “Şöyle harika bir film yaptık, gişeyi silip süpüreceğiz, bir numara olacağız” gibi cümleler kurmadım. 

Ahmet Hakan, kıytırık bir film çektiğinizi ancak bizden Fellini muamelesi görmek istediğinizi yazdı. İçinizde bir Fellini (Ünlü İtalyan yönetmen Federico Fellini) mi var?
- Ben Fellini’yim ya da bana Fellini gibi saygı gösterin falan demedim. O başka bir şeyin hesabında. O benim bu filmden sonraki ağırbaşlı tutumumu kendince öyle yorumluyor. Yani “Çok büyük bir iş yaptın sanki” demeye getiriyor. Ben zaten “Çok büyük bir iş yaptım”, “Bizim yaptığımız film bir numaradır” da demedim. Hiç böyle açıklamalarım olmadı. Ama başarıları olmayan ya da böyle bir tatmin yaşamayan insanlar ancak böyle açıklamalar yaparlar. Ahmet Hakan da bunu iyi bilir.