Güncelleme Tarihi:
Bilim kurgu meraklılarının soluklarını keserek izledikleri ‘‘Derin Darbe’’ filminin yönetmeni Mimi Leder, henüz ikinci filmiyle Hollywood'un parlak gelecek vaat eden yönetmenleri arasına katıldı. Leder, başarısını büyük bir özveriyle çalışmasına ve kadınsı bir içgüdüyle olayların derinine inmeye borçlu.
Amerikan sinemasında kadın yönetmenlerin sayısı inanılmayacak derecede az. Televizyon dünyasındaki kadın yönetmenlerin sayısı artarken sinemada fazla bir kıpırtı yok. Bu, sayısı oldukça az olan kadın yönetmenler arasından ise sıyrılan bazı isimler var. Gösterime girdiği andan itibaren sinema dünyasında fırtınalar koparan ‘‘Deep Impact \ Derin Darbe’’ filminin yönetmeni Mimi Leder da işte onlardan biri... ‘‘Şu anda bulunmak istediğim yerdeyim’’ diyor Leder, ‘‘Dişiliğimi işime taşıyorum. Aslında bu olumlu bir davranış. Fakat öyküyü anlatanın özel bir cins olduğunu sanmıyorum. Öyküleri kişiler anlatır.’’
Mimi Leder, kırk yaşlarında ne yaptığını çok iyi bilen bir kadın. ‘‘Deep Impact’’te içlerinde Oscar kazanmış elemanların bulunduğu çok kalabalık bir ekiple çalıştı. Yetmiş beş milyon dolara malolduğu belirtilen film, aslında birbirine bağlı üç öyküden oluşuyor. Bilim adamlarının bir kuyrukluyıldızın dünyaya hızla yaklaşmakta olduğunu ve meydana gelecek şiddetli çarpışmanın sonucunda bütün insanlığın yok olacağını belirtmeleri üzerine herkes yaşamın anlamını sorguluyor.
SPIELBERG İSTEDİ
Leder'in bu filmin yönetmenliğini yapmasına yapımcı Steven Spielberg karar verdi. Sinemanın dahi çocuğu, aynı zamanda annesine olan düşkünlüğüyle de tanınıyor. Spielberg, bu filmi yönetmekten vazgeçince, son zamanlarda televizyondaki başarıyla dikkat çeken Mimi Leder'i yönetmen olarak atadı. Mimi Leder, Türkiye’de ‘‘Acil Servis’’ adıyla gösterilen ‘‘ER’’ dizisiyle bir Emmy ödülü kazanmıştı. ‘‘China beach’’ dizisindeki başarısıyla da Emmy ödüllerine aday gösterildi. ‘‘Derin Darbe’’ yönetmenin ‘‘Barışçı’’dan sonraki ikinci sinema filmi.
Leder ile birlikte çalışanlar, onun ekip üzerinde hakimiyet sağladığını ve her zaman soğukkanlı tavırlarıyla çevresindekileri rahatlattığını söylüyorlar. Televizyonun başarılı yönetmeni sinemada da günümüzün başarılı erkek yönetmenlerini gölgede bırakmaya kararlı. Bir yönetmenin kızı olan Mimi, çocukluk yıllarını film setlerinde geçirdi. Babası Paul Leder, küçük bütçeli filmler çeviriyordu. Babasının ölümünden sonra Mimi, 1975 yılında Amerikan Film Enstitüsü’nde sinematografi eğitimi gördü. Bu enstitüden mezun olan ilk kadındı. Daha sonra televizyonda çalışmaya başladı ve yönetmenlik yapmak istediğine karar verince hayatının akışı değişti.