Federasyon ile İstanbul Park neden küs

Güncelleme Tarihi:

Federasyon ile İstanbul Park neden küs
Oluşturulma Tarihi: Kasım 28, 2007 00:00

Bu hafta söyleyecek çok şeyim var aslında. Ana konum, başlıktan da anlayacağınız üzere SuperBike konusunda Federasyon ile İstanbul Park yönetiminin arasındaki buzlar. Sonra bu yıl ilk kez Kasım ayında yapılan, pek çoğunuzun kaçırdığını düşündüğüm fuar var, geçen hafta Rüzgarın Kızı neden yoktu var... Anlayacağınız bu hafta gündemde çok konu var.

Öncelikle geçen hafta Otoyaşam’da Rüzgarın Kızı neden yoktu? sorusuna kısaca cevap vermek istiyorum. Gelen elektronik postalardan bu duruma çok içerleyen olmuş. "Ne o artık Rüzgarın Kızı bizi bıraktı mı?" diyenler mi dersiniz, "Birileri ayağını mı kaydırdı?" diye düşünenler mi dersiniz, epey e-posta vardı bu hafta mesaj kutumda. Hemen cevap hakkımı kullanmak istiyorum. Rüzgarın Kızı bir haftalık kış uykusuna yatmıştı hepsi bu. Birkaç haftadır sizler de bu sayfadaki yazılarımda genel bir yorgunluğun hakim olduğunu fark etmişsinizdir. Merak etmeyin. Bir hafta da olsa dinlendim ve deli gibi esmeye hazır bir şekilde buradayım!

MOTOSİKLET FUARI ESTİ GEÇTİ

Gelelim Motosiklet Fuarı’na... Siz de farkındasınızdır ki kış iyiden iyiye kendini göstermeye başladı. Tatlı su motorcularının motorlarını yavaş yavaş garajlarına kapattığı şu günlerde, trafikte gördüğümüz motosiklet sayısında da ciddi bir düşüş oldu. Ama her hava koşulunda motosikletini altından eksik etmeyen harbi motorcular geçtiğimiz haftalarda Lütfi Kırdar Kongre Salonu’nun önünde, motorlarını dizi dizi park edip, Motosiklet 2007 Fuarı’nın tadını çıkardı. Bu yıl ilk defa Kasım ayında düzenlenen fuarı duyan duymayana söyledi. Ve sonuç itibarıyla keyifli bir fuar daha geldi geçti. Pek çok önemli markanın büyük bayileri ile katıldığı fuarda ben de dergimle beraber ordaydım. Otoyaşam ve 2Teker Motosiklet dergisinden Rüzgarın Kızı’nı tanıyan motorcularla beraber çok keyifli zaman geçirdik.

SEVDALILAR SUPERBIKE GELSİN İSTİYOR

Fuardaki standımıza gelen okuyucularımız geçtiğimiz haftalarda yazdığım ’SuperBike Türkiye’ye gelecek ama paramız yok’ konulu yazıma fena halde kafayı takmışlardı. Pek çok motor sever yanıma gelerek bizzat bu konudaki görüşlerini paylaştılar. Çoğunun takıldığı konu İstanbul Park yönetimi ile Motosiklet Federasyonu arasındaki anlaşmazlığın sebebiydi. "Yani anlayamıyorum dünyanın en iyi yarış pistine sahibiz, dünya şampiyonu bir motor yarışçımız var, SuperBike ülkemize gelmek istiyor ama Federasyon buna destek vereceğine gidip kendi yeni bir pist yapma girişimlerinde bulunuyor" diyenler mi dersiniz, "İstanbul Park Türkiye topraklarında yabancılara kendi ellerimizle, neredeyse hayrına verdiğimiz bir topraktır" deyip işi büyütenler mi dersiniz, "Bernie işletmesini aldıktan sonra, MotoGP dışında motosikletle ilgili hiçbir organizasyona sıcak bakmayan bir yer oldu İstanbul Park" diyenler mi dersiniz... Aralarında Suzuki’nin Corner Speed motosiklet viraj okulunu Türkiye’ye getirdiğini duyup, bu organizasyona kaydını yaptırıp son anda İstanbul Park yönetiminin Bernie’ye geçtiği için pist fiyatlarında uçuk rakamlar istemesi sebebi ile organizasyonun iptal olduğunda duyduğu üzüntüyü anlatanlar, Formula 1 dışında adam gibi hiçbir organizasyonun takviminde İstanbul Park’ın olmadığından şikayet edenler de vardı. Hepsi ile uzun uzun konuştuk. Her şey bir yana Dünya Şampiyonumuz Kenan Sofuoğlu’nun bu yıl yarışacağı, Dünya SuperBike motosiklet yarışının Türkiye’ye gelmesi ile ilgili pürüzler benim olduğu gibi hepsinin fena halde kafasını karıştırmış. Bu durumda bir gazeteci olarak da bu muallaklı durumum iki tarafı ile de uzun uzun konuştum.

İSTANBUL PARK NE DİYOR

İstanbul Park Genel Müdürü Can Güçlü de, Federasyon adına konuştuğum Süleyman Memnun da kendi pencerelerinden olayı detaylıca anlattılar. Can Güçlü’ye göre; İstanbul Park her türlü organizasyona sıcak bakıyor ama zarar etmemek kaydıyla elbette. Çok teferruatlı bir pist olduğu için basit bir organizasyonda bile ciddi giderlerin söz konusu olduğunu, sonuçta ticari bir işletme olması sebebi ile de yapacağı her türlü faaliyette zarar etmemesi gerektiğini söylüyor. İstanbul Park’ta yapılacak herhangi bir organizasyon için organizasyonu yapmak isteyenlerden talep ettikleri rakamın yüksek olmasının sebebini, pistin standart giderlerinin çok fazla olması durumu ile açıklıyor. Mesela en basitinden Türkiye Pist Şampiyonası’nın İstanbul Park’da yapılabilmesi için bu organizasyonun çok daha büyük bütçelerle yapılması ve büyük bütçelerle daha hızlı makinelerle pistte olunması gerektiğini de sözlerine ekliyor. "Hızlı makineler ne alaka?" derseniz. İstanbul Park çok büyük bir pist olduğu için küçük cc’li yavaş makineler bu pistte gerçekten olduğundan da yavaş gözüküyor ve izleyene yarış keyfini yaşatmıyor diyor. İşin bu kısmına gerçekten katılıyorum. İstanbul Park’ta Formula 1 öncesinde Polo Ladies Cup araçları ile yarışa bizzat çıktığımız da biz araçların içinde bile bunu hissetmiştik kaldı ki izlemeye gelen arkadaşlar, "Bunlar pistte salınmaya mı çıkmışlar, neden bu kadar yavaş gidiyorlar?" diyorlardı. Formula 1 araçları esas alınarak yapılan bir pist olduğu için bizim araçlar pistte oldukça yavaş görünüyorlardı. "Aynı şey motosiklet için de geçerli. İşin diğer kısmı ise bizim ülkemizde harika bir pistimiz olmasına rağmen, biz Türkiye Pist Şampiyonası’nı bile gidip hala İzmit Körfez’i gibi küçük bir pistte, kötü koşullarda yapıyoruz" diyen Federasyon ayağı var. Eee onlar da kendine göre haklılar.

FEDERASYON DA İSTİYOR

Gelelim SuperBike ve MotoGP’ye! Yine iki tarafı da dinlediğimde karşıma çıkan tablo şöyle; İstanbul Park yönetimi de Motosiklet Federasyonu da aslında bu organizasyonun Türkiye’ye gelmesini yürekten istiyor. Ancak yine burada da bir takım anlaşmazlıklar devreye giriyor. Federasyon İstanbul Park yönetiminin, pisti sadece Formula 1 yarışı ve antrenmanları için kullanıp burada yapılabilecek diğer organizasyonlarla uğraşmamak için her türlü zorluğu çıkardığı görüşünde; İstanbul Park ise biz Formula 1 dışında her türlü organizasyona sıcak bakıyoruz ancak bu güne kadar yapılan organizasyonlardan Formula 1 dışında neredeyse hepsinden ciddi meblağlarda zarar edilmiş, bu sebeple de ilgi görecek, organizasyon sahibini de, pisti de zor durumda bırakmayacak organizasyonlara öncelik vermeyi tercih ediyoruz diyor. Bu anlamda da Kenan Sofuoğlu gibi bir şampiyonun yarışacağı SuperBike yarışının Türk halkı tarafından ilgi göreceği kanısında olduğumuz için Federasyonun da desteği ile bu organizasyonun takvimine girmek istiyoruz diyor. Bu isteklerini bizzat Federasyon ile paylaşan Can Güçlü, "Federasyondan bu işbirliği teklifimize karşılık, İstanbul Park ile hiçbir organizasyonda işbirliği yapmayı düşünmüyoruz" cevabını aldıklarını söylüyor. Anladığım kadarıyla federasyon, Türkiye Pist Şampiyonası için bile kapılarını açmayan bir yönetimle beraber bir şeyler yapmak istemiyor. Bu durumda olan kime oluyor? Dünya Şampiyonu olmuş gururumuz Kenan Sofuoğlu’nu kendi topraklarımızda ’canavar’ gibi yarışırken izlemek için yanan biz motor sevdalılarına oluyor. Dünya gözü ile kendi vatanımızda Rüzgarın Oğlu’nun nasıl estiğini görmeye, göğsümüz kabara kabara tribünlerden "Kenaaaaan!" diye haykırmaya bu kadar yaklaşmışken, hevesimiz kursağımızda kalmış oluyor.

Kenan: Benim şansızlığım

Kenan ise "Kendi seyircimin karşısında yarışmaya bu kadar yaklaşmışken keşke bu sorunlar olmasa. Benim şanssızlığım. Ne zaman ülkem arkamda olsun desem bir problem çıkıyor olmuyor" diyor. Sık sık konuştuğum için gönül rahatlığı ile söylüyorum, bu durumdan dolayı Kenan da çok üzgün! "Gittiğim yarışlardaki pek çok ülkede beni Türkiye’den daha iyi tanıyorlar. Kenan Sofuoğlu ismini, aldığım dereceleri ezbere yıl yıl sayabilecek fanatiklerim var yabancı ülkelerde. Onların topraklarında yarışırken hep bir gün Türkiye’de kendi seyircimin önünde, kendi vatanımda yarışmayı hayal ediyorum. Ve SuperBike’a çıkmakla buna çok yaklaştım. SuperBike organizasyonu da yarışın bir ayağının Türkiye’de olmasını istiyor ama bu problemlerden dolayı sanırım bu yıl da kendi ülkemde yarışmak kısmet olmayacak. Bu yüzden üzgünüm" diyor. Çok da haklı.

Durum böyle. Federasyon, İstanbul Park’ın SuperBike için aldığı 5.7 milyon dolarlık bütçenin çok uçuk olduğunu, kendilerinin zamanında 1.2 milyon dolara bu organizasyondan teklif aldıklarını söylüyor. Bu da düşündürücü! İstanbul Park da buna karşılık Federasyonun fiyat aldığı tarihte Kenan’ın bu kategoride yarışmadığını, şimdi bir Türk’ün yarışa dahil olması sebebi ile bütçeyi artırmış olabileceklerini, gerekirse her türlü pazarlığı Federasyon ile beraber yaparak bu organizasyonu yapmak istediklerini söylüyor. Söylenenler böyle devam ediyor. Tüm bu söylenenlere rağmen ben kişisel olarak aradaki küslüğü çok net anlayabilmiş değilim. Ama tek anladığım şu, bu aradaki husumetten en çok nasibini alan Kenan’ı Türkiye’de izlemek için can atan bizler oluyoruz. Ben buradan tüm kalbimle Federasyon ile İstanbul Park arasındaki buzların biran evvel erimesini ve SuperBike’ın bu yıl Türkiye’ye gelmesini istiyorum. İsteyenin bir yüzü kara...
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!