Güncelleme Tarihi:
53 yaşındaki Emine Sürek şeker hastası olduğunu 1972 yılında yaptığı doğum sırasında anladı. Doğumdan sonra insüline mahkum oldu. Annesini şeker hastalığından ötürü kaybetti ancak o zamana kadar bilmiyordu şeker hastası olduğunu. Evlendiğinde 38 kilo olan Emine Sürek, doğum yaptığı sırada 90 kiloya ulaştı.
90'lara kadar fazla kiloları O'nu rahatsız etmedi. Rahatsız olmaya başladığında diyet yaptı. İlk diyet yaptığında 13 kilo verdi ancak çok geçmeden iki katını aldı. Uyguladığı reçeteler, kullandığı zayıflama hapları her seferinde verdiklerinden daha fazla kilo aldırdı. Öyle ki 152 kiloya ulaştı. Vücut kitle indeksi de 59 oldu. Artık 'morbid (ölümcül) obez' sınıfındaydı.
Geçen yıllar içinde şeker hastalığına ek olarak hastalıkları arasına yüksek tansiyon ve kalp de eklendi. Koltuk değnekleriyle bile yürümekte zorlanır hale gelince son çare olarak Prof. Dr. Mehmet Mihmanlı'nın kapısını çaldı.
"ÖLÜME BİLE RAZI GELMİŞTİM"
"Kilolarımdan ötürü rahat nefes alamıyor, evin içinde bile yürüyemiyordum. Koltuk değnekleriyle yürümekten başka çarem yoktu. Çok çektim. Ölüme bile razı gelmiştim."
İki yıl önce gastrik by-pass ameliyatını oldu. Ameliyat olduktan sonra rahatladı. Ameliyattan sonraki ilk altı ayda tam 40 kilo verdi. Ondan sonraki aylarda da kilo vermeyi sürdürdü. Şu an 98 kilo ve hayatından çok memnun.
"Ameliyattan sonra yemek istemiyorsun. Bir yıl tedavime devam ettim, sulu yiyecekler yedim, püre yedim. En güzeli de koltuk değneksiz yürümeye başladım. Kilolarım gitti. Şu an 98 kiloyum ama bu almış halim. 94 kiloyken daha rahatım. Evde torun baktığım için oldu bu. En kısa zamanda 94'e döneceğim."
Emine Sürek fazla kilolarıyla şeker hastalığıyla olan savaşı da kazandı. Artık insülin ilacı kullanmıyor.
"KİLOLARLA BİRLİKTE ŞEKERİM DE BİTTİ"
"
Ameliyatı yapan Şişli Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi Genel Cerrahi Klinik Şefi Prof Dr. Mehmet Mihmanlı, Emine Sürek'in ideal kilosunun 70 olduğunu ancak 80 kilo olmasını hedeflediklerini söylüyor ve ekliyor:
"Morbid obez olmayanlara cerrahi yöntem önermiyoruz. Vücut kitle endeksi 30’un altında olanlara diyet ve sporu ağırlıklı öneriyoruz. Metabolik bir sebep araştırıyoruz. Tiroid bezi normal çalışmıyor olabilir, kilosu bundan kaynaklanabilir. Gerekli ilaçları verip tiroid durumunu kontrol altına aldığımızda zaten kilo normale gelir. Emine hanımın vücut kitle indeksi 59'du. Zaten çabaları kilo vermesini sağlamamıştı. Şeker, tansiyon gibi yan hastalıkları hayat standartlarını 0'a indirmişti ve hayatını tehdit eder hale gelmişti. Ameliyatı çok başarılı geçti. Ameliyattan sonra da sağlıklı bir şekilde aşırı kilolarını verdi."
Ancak Mihmanlı cerrahi operasyon kararını mutlaka en son verdiklerini vurguluyor.
"Kişi sağlıklıysa yine cerrahi yöntem uygulamıyoruz. Ancak hastada tansiyon, şeker varsa, solunum ve eklem problemleri başlamış yani yandaş hastalıklar gelişmişse, cerrahi olarak müdahaleyi öneriyoruz."
KİŞİYE GÖRE CERRAHİ TEDAVİ SEÇİLMELİ
Mihmanlı'ya göre cerrahi tedavilerde hastalık yok hasta var. Şişman hastanın tedavisini konuşmak gerektiğine dikkat çeken Mihmanlı yöntemlerden şöyle bahsediyor:
GASTRİK BY-PASS ALTIN STANDART
Gastrik by-pass tıp dünyasında morbid obezitenin cerrahi tedavisinde altın standart olarak değerlendiriliyor. 1990’larda uygulamaya başlanan yöntem, laparoskopinin de yapılabilir olması çok da başarılı sonuçların alınmasını mümkün kılıyor. Peki yöntem nasıl bir uygulama?
FAZLA KİLOLARIN YÜZDE 80'İ GİDİYOR
Bu teknikte mide 30-50 milimetreye kadar boyut ve hacim olarak küçültülüyor. Yarım çay bardağı büyüklüğünde bir hacimden bahsediyoruz. Midenin geri kalanı pasif olarak yanda duruyor. Yani mide bypass'lanmış oluyor. İnce bağırsaklar ile mide arasında ise yeni bir geçiş yapılıyor. Gastrik by-pass yöntemiyle fazla kiloların yüzde 70-80'ı verilebiliyor.
Operasyonla midenin büyük bir kısmı ve bağırsakların yaklaşık 2 metrelik bölümü pasif konumda bırakılıyor. By-passın amacı yiyeceklerin emilmesine engel olmak. Bu yüzden vücut için gerekli bazı maddelerin emilmesi bozulabiliyor. B12 Vitamini, demir ve kalsiyum takviyesi gerekiyor. Kaybedilen vitaminler için hastalar her gün vitamin takviyesi alıyor. Eksiklikler devamlı takip edilen hastalarda problem yaşanmıyor.
ŞEKER HASTALIĞININ 'ORTADAN KALKMASI' MÜMKÜN MÜ?