Güncelleme Tarihi:
Avrupa Acil Tıp Birliği Başkan Vekili uzman Dr. Ülkümen Rodoplu, hava ve mevsim değişikliğinin insan biyoritmini bozduğunu söyledi. Dr. Rodoplu, “Doğanın da kendini yenilediği bahar günlerinde pekçok kişi kendini bitkin ve yorgun hissediyor. Baharda havadaki elektrik yükü artıyor, bu insanları etkiliyor. Bahar yorgunluğunu çok da hafife almamak gerekir. Esas esas sebepleri belirleyip ona karşı önlem alınmalı” dedi.
Alsancak Nevvar Salih İşgören Devlet Hastanesi Acil Servis Sorumlusu da olan Uzman Dr. Ülkümen Rodoplu, bahar mevsimi ile birlikte görülen genel bitkinlik, güçsüzlük ve enerji noksanlığı, isteksizlik, uykusuzluk, vücutta karıncalanma gibi belirtilerle seyreden rahatsızlık halinin ‘Bahar yorgunluğu’ olarak tanımlandığını belirtti. Havaların ısınması ile insanların daha neşeli, mutlu olması gerekirken, bazılarının ‘Bahar yorgunluğu’na yenik düştüğünü kaydeden Rodoplu, şöyle konuştu:
“Hava ve mevsim değişikliği insan biyoritmini olumsuz etkiliyor. Bahar mevsiminde havadaki elektrik yükü artıyor. Bu yük havada bulunan pozitif ve negatif yüklü iyonlar aracılığıyla taşınıyor. İşte bu taşıma dengesi bozuklukları iklim değişikliği dönemlerinde sık karşımıza çıkıyor. İnsanlarda yorgunluk belirtilerine ve hatta ruhsal sıkıntılara yol açıyor. Havadaki elektrik yükü özellikle büyük şehirlerde daha fazla. Bu duruma hava kirliliği, sanayi atıkları ve trafik yoğunluğu eklenince, bahar yorgunluğu belirtileri daha da yoğun yaşanıyor. Bahar ayının ve güneşin getirdiği rehavet duygusuna, stres ve gerginlik duygusu da eklenince insanda mevcut olan birçok hastalık da negatif olarak etkileniyor.”
Nedenleri
Uzman Dr. Rodoplu, beslenme alışkanlığı bozukluklarının, besinlerle yeterli miktarda vitamin, mineral alınmamasının, tembel yaşam biçiminin bahar yorgunluğunu tetikleyen faktörler arasında olduğunu belirtti. Rodoplu, bahar yorgunluğunun çok hafife alınmaması gerektiğini vurguladı. Bu durumun kas, omuz, sırt ve boyun ağrılarına yol açtığını, yorgunlukla birlikte konsantrasyon bozukluğu, neşesizlik, aşırı sinirlilik, hafıza zayıflaması ve uyku bozukluklarının görüldüğünü kaydeden Dr. Rodoplu şöyle devam etti:
“Bahar yorgunluğuna karşı asıl nedenleri belirleyip ona karşı önlem almak, yorgunluk yaşayan kişilerde, durumu tetikleyici hastalıklar tespit edilirse onları önleyici tedaviye başvurulması gerekiyor. Yorgunluk sorunu olan hastalar B ve C vitaminlerinden, magnezyum, potasyum ve çinko desteğinden, gevşeme egzersizlerinden yararlanabilir. Meyve, sebze ve ağırlıklı beslenmeye ağırlık verilirken, günlük içilen su miktarı 3 litreye çıkarılmalı, iyi ve kaliteli bir uyku düzenini sağlamak için stres azaltılmalıdır. Sigara, alkol ve kafeinden mümkün olduğunca uzak durulmalı. Yorgunluğu giderir ve rahatlatır düşüncesiyle aşırı alkole başvurmak yanlış. Yatarken alınan depresyon azaltan, uyku düzenleyen ve kas gevşeten ilaçlardan yararlanılabilir.”