Fatin RüÅŸtü Zorlu ile Vesamet Kutlu'nun büyük aÅŸkı

Güncelleme Tarihi:

Fatin Rüştü Zorlu ile Vesamet Kutlunun büyük aşkı
OluÅŸturulma Tarihi: Ekim 18, 2003 00:00

KürÅŸat BaÅŸar'ın 1996 yılında yazdığı AÅŸkı Bulmanın ve Korumanın Yolları romanının ardından sesi soluÄŸu çıkmıyordu. 7 yıl aradan sonra nihayet 1950'lerde geçen trajik bir aÅŸk hikayesiyle okuyucu karşısında. BaÅŸucumda Müzik (Ä°ÅŸ Bankası Yayınları), evli bir dışiÅŸleri bakanı ile yine evli bir dışiÅŸleri bürokrat karısının aÅŸkını anlatıyor. Romanda 1950-1960 dönemine ait politik bütün geliÅŸmeleri birebir okuyorsunuz. Mesela Ä°stanbul'daki bir ayaklanmadan (6-7 Eylül olayları), intihara teÅŸebbüs eden bir cumhurbaÅŸkanından (Celal Bayar), EskiÅŸehir'e doÄŸru giderken tutuklanan bir baÅŸbakandan (Adnan Menderes) söz ediliyor. E, böyle olunca ister istemez romandaki dışiÅŸleri bakanının da Fatin Rüştü Zorlu olduÄŸunu haliyle düşünüyorsunuz... BaÅŸucumda Müzik, yedi yıl aradan sonra çıkardığınız ilk roman. Son 4-5 yılda kitap yazmayanı neredeyse döverlerken, siz bunca zaman nerelerdeydiniz?- Ben hiçbir zaman edebiyatı meslek olarak görmedim. Öyle görseydim, sürekli bir hedef kitle düşünmek zorunda kalırdım ve o zaman iÅŸ televizyon dizisi yapmaya benzerdi. Benim mesleÄŸim gazetecilik. Gazetecilik biliyorsun zamana karşı yarışılan hareketli bir meslek, koÅŸuÅŸturma hiç bitmiyor. Televizyon programı yaptım, Kozalak adında bir bale yazdım, geçen yıl bütün bir kış Q Caz Bar'da müzik yaptım. Åžimdi Power FM'de sabah programı yapıyorum. Bütün bunlar, bir ÅŸeyler yazmamı aksattı. Ä°stesem iki senede bir kitap çıkarırdım ne olacak? Ama çok içime sinen bir ÅŸey olmadan yazmak istemedim. İçinde seks de olan aÅŸk meÅŸk romanları pıtırak gibi her yerde çıkarken, siz kalkmış 1950'lerdeki bir aÅŸk öyküsünü nahif bir dille anlatmışsınız. Hayırdır, diÄŸer aÅŸk romanlarından böğğ geldi de tepki mi gösteriyorsunuz?- Aslında ben aÅŸk romanı kavramını anlamıyorum. Roman romandır, içinde aÅŸk da geçer her ÅŸey de. Benim son kitabım, AÅŸkı Bulmanın ve Korumanın Yolları'ydı. Ä°nsanlar daha okumadan, benim aÅŸk romanı yazdığımı zannetti. Halbuki bu aÅŸk manyaklığıyla dalga geçiyordum ben. Gazetelerin köşelerine düşmüş, dergi sayfalarına düşmüş bir aÅŸk duygusunu alaya alan bir ÅŸeydi.Böyle söylerseniz Mehmet Y. Yılmaz ve HaÅŸmet BabaoÄŸlu ısırır ama sizi.- Hiç isim andım mı? Kendin söylersin, kendin uÄŸraşırsın kurtaramam sonra seni ona göre. Ne modayı takip ederim, ne de kim ne yazmış diye bakarım. Sadece kendi ilgimi çeken ÅŸeyleri okurum.Uzun bir süredir Osmanlı Sultanları furyası vardı. Siz niye özellikle 1950-1960 dönemini seçtiniz?- Çünük yazdığım hikaye o dönemde geçiyor ve ben de zaten bu hikayeyi yazmak istiyordum. O dönem ayrıca dünyada çok çalkantılı bir dönemdi. Ä°kinci Dünya Savaşı'ndan çıkılıp, 60'ların daha özgür dünyasına giriliyordu. Politik kargaÅŸanın, çatışmaların, halk hareketlerinin olduÄŸu bir dönemdi. Türkiye çok partili döneme geçmiÅŸ ama henüz alışmamıştı. Ãœstelik 10 yıl sonra da askeri darbe yapılıp, insanlar asılmıştı. Müzik, edebiyat, sanat olarak da ayrıca çok ilgimi çeken bir dönem. Biraz da ondan belki. Hepsi bir araya gelince o dönemi yazmam kaçınılmaz oldu. Romanınızın kahramanı evli bir bakanla aÅŸk yaÅŸayan yine evli bir kadın. 450 sayfalık bir romanı bir kadının aÄŸzından ve onun duygularıyla yazmaya çalışmak, bir erkek olarak sizi zorladı mı?- En büyük zorluÄŸu oydu zaten. Birinci tekil ÅŸahıs yazarken onun bilinç akışını yazıyorsunuz. Benim yaÅŸamadığım bir dönemde geçtiÄŸi için zorlandım. O dönemi bayağı çalıştım. Romanınızın baÅŸ kahramanlarından biri dışiÅŸleri bakanlığı yapan Fuat. Yazara sorarlar: Yoksa oradaki Fuat, dönemin dışışleri bakanı Fatin Rüştü Zorlu mu? - Kitabın başında, ‘‘Kitapta yazılanların hepsi gerçektir. Ama aynı zamanda hepsi yalandır. Çünkü onu ben yazdım’’ diye bir not var. Aslında bu hikaye bir gerçek. Ama nasıl bir gerçek? Bu konuda dedikodular, hikayeler hep var. Ben bunu aldım, tamamen uydurdum. O yüzden gerçek deÄŸil. Bu insanlarla ilgili detay bilgi de öğrenmek istemedim. Çünkü bu anlatacağım ÅŸeyi bozabilirdi.Yani, o bakan Fatin Rüştü Zorlu mu, deÄŸil mi?- Esasında bunu söylemek istemiyorum. Bunu söylersem filmin sonunu söylemiÅŸ oluyorum. Sakladığım için deÄŸil, okuyucuya yazık. O zaman adamın öleceÄŸi belli. GerçeÄŸe biraz dokunup geri çekilmek istedim. Çok da bilinmeyen bir konu deÄŸil... - Bu bir dedikodu olarak var. Fakat, enteresan bir ÅŸekilde kimse yazmamış bunu. Ya da ben görmedim.Fatin Rüştü'nün sevgilisiyle hikayesini mi kimse yazmamış? Ama ben biliyorum yazıldı bu.- YazılmadıYazıldı eminim.- Ben o zaman bilmiyorum, bulamadım öyle bir ÅŸey.Yıllar önce Emin ÇölaÅŸan'ın, Fatin Rüştü'nün sevgilisi Vesamet Hanım'la yaptığı uzun bir röportaj vardı.- Tamam onlar çıktı ama kitap olarak veya bir hikaye olarak hiçbir zaman çıkmadı.Kitabı yazarken Vesamet Hanım'ı hiç aradınız mı? - Hiç öyle bir araÅŸtırma yapmadım. Kendisi 1998'de vefat etmiÅŸ zaten. Ama o dediÄŸin röportajları okudum. Bu hikaye bildiÄŸim bir hikayeydi. Kadın ve erkek karakterini birebir almak istemedim. Bu hikayenin politik tarafı beni hiç ilgilendirmiyor. Söz konusu olan insanların akrabalarını tanıyorum. Onların haberi bile yok böyle bir ÅŸeyden. Gidip albümlerine bakabilir, konuÅŸabilirdim ama yapmadım. Çünkü onu yapsaydım, bütün hayal gücüm bozulacaktı. Niye özellikle onların aÅŸkını yazdınız?-60'larla ilgili bir araÅŸtırma yaparken, tesadüfen üstü kapalı bir ÅŸekilde bu hikayeyi gördüm. Sonra baÅŸka bir biyografide, aynı konu yine üstü kapalı geçiyordu. Sonra Emin Bey'in röportajını okudum. O zamanlar biraz daha saygılıymışız herhalde, ÅŸimdiki gibi incik pincik her ÅŸey ortada deÄŸilmiÅŸ. Onun için de bu hikayeyi kimse fazla kurcalamamış. Roman kahramanını bir kadın olarak nasıl buldunuz?- Son derece kararlı ve cesur, ne yapacağını çok iyi bilen bir kadın. BaÅŸkalarını üzmemek için çekinmese, aslında canının her istediÄŸini yapabilir. Ä°liÅŸkisine çok cesur baÅŸlıyor, ama birçok ÅŸeyi düşüne düşüne kısıtlıyor kendini. Evli bir bakanla birlikte olmasına ve herkesin gözü onların üstünde olmasına raÄŸmen aÅŸkına hep sahip çıkıyor. YaÅŸadıkları onca ÅŸeye raÄŸmen, hayatında böyle bir aÅŸkın olmasını çok güzel bir ÅŸey olarak anlatıyor ve hatırlıyor. Gerçek hayatta her ikisinin de çocukları vardı. Ama romanda bir tek Fatin Rüştü'nün çocuÄŸundan bahis var.- Ben tamamen attım bunu. Birebir olayları ve isimleri kullandığın zaman, ‘‘bu olay böyle deÄŸildi, o adam öyle biri deÄŸildi’’ diye itirazlar gelecekti. Ben bunu zaten istemiyorum ki, o zaman benim hikayem bozuluyor. Mesela benim anlattığım adam çok yakışıklı bir adam, ama Fatin Rüştü Zorlu öyle bir tip deÄŸil.KÄ°TABIN GERÇEK KAHRAMANI EMÄ°N ÇÖLAÅžAN'A NE DEMÄ°ÅžTÄ°BaÅŸucumda müzik olmazsa uyuyamıyorumFatin'in Ä°smail Agar adında çok yakın bir arkadaşı vardı. Ona telefon ettim. O aÄŸlayarak, ‘‘KardeÅŸim, sorma bana artık’’ deyince ben bittim. Ben aÄŸabeyime hep ÅŸaka yapardım. Arkasından bisikletle yaklaşır ve bisikletin iki tekerini iki bacağının arasına sokardım. O gün aÄŸabeyime yine aynı ÅŸakayı yaptım. Yanındaki adam bana dönüp öyle sert bir ÅŸekilde baktı ki, onu size anlatamam. Kim bu arsız kız, gibilerinden döndü arkasına ve bana ters ters baktı. O akÅŸam eve gelince, onun Fatin olduÄŸunu öğrendim ve o hırsla, ‘‘Aman neresi yakışıklı onun. Bir de bu adama yakışıklı diyorsunuz. Tipsiz bir ÅŸeymiÅŸ meÄŸer’’ dedim. Onu daha sonra tekrar gördüğümde, ne soÄŸuk bir adam diye düşündüm.Söz konusu röportaj Aralık 1987'de altı gün bir dizi olarak yayınlanmıştı.KÃœRÅžAT BAÅžAR ROMANINDA NE YAZDIKitabın adı, BaÅŸucumda Müzik, Kitabın ilk cümlesi, BaÅŸucumda müzik olmadan uyuyamam.Telefona neredeyse yapışmıştım. ‘‘İdam ettiler, bitti. Daha çok sorma artık.’’ Telefonu bıraktım, oraya yığıldım.Bisikletle yine öyle son hızla inerken sokağın köşesinde aÄŸabeyimi görüyorum. Uzun boylu, tanımadığım bir adamla konuÅŸuyor.....Yanlarına hızla geliyorum ve bir an onlara çarpacağından korkup bisikleti döndürmeye çalışırken kayıp yere düşüyorum... AÄŸabeyime dönüp, alaycı bir gülümsemeyle, ‘‘kızımız biraz yaramaz galiba’’ diyor... Eve dönerken, ‘‘ne soÄŸuk adam bu’’ dedim aÄŸabeyime. Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!