Güncelleme Tarihi:
Selçuk Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi İç Hastalıkları ve Nefroloji Uzmanı Prof. Dr. Süleyman Türk, “Kanserden uzak durmak için, fast fooda negatif ayrımcılık yapmalı, ateşe doğrudan temasla yanmış yiyecekler tüketmemeliyiz” dedi.
Türk, kanser vakalarındaki artışın ürkütücü boyutlara ulaştığına, 2020 yılına ilişkin yapılan tahminlerde her 5 kişiden birinin kansere yakalanacağının öngörüldüğüne dikkati çekti.
Tüm kanser vakalarının üçte birinin sebebinin sigara olduğunu, ancak yanlış beslenme alışkanlıkları ve kanserojen içeren gıdalar almanın da kanser vakalarında çok önemli etkenlerden olduğunun, bugün bilimsel kabul gördüğünü belirten Prof. Dr. Türk, “Özellikle pişilirken yanan gıdalar ve içine atılan kimyasallarla kızartma ömrü uzatılan trans yağların kanserojen etki yaptığı, pek çok kanserin nedeni olduğu artık bilimsel olarak kanıtlandı” dedi.
"FAST FOOD ÖNCE ŞİŞMANLIĞA ARDINDAN KANSERE NEDEN OLUYOR"
Prof. Dr. Süleyman Türk, çoğu yağda kızartılarak üretilen “fast food türü beslenme şeklinin, önce şişmanlığa ardından da kansere neden olduğu” ile ilgili hemen her gün yeni bir bilimsel makale yayınlandığını vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Her şeyden önce, kanserden uzak sağlıklı bir yaşam için, kendimizin, çocuğumuzun ve etki ettiğimiz kişilerin beslenmesine dikkat etmemiz gerektiğini bilmemiz çok önemli... Burada fazla kızarmış döner ve çocuğumuzun adeta 'vazgeçilmez' olarak gördüğü barbekü (mangal) da dahil, fast food yiyecekleri kesinlikle terk etmemiz gerekiyor. Kanserden uzak durmak için, fast food'a negatif ayrımcılık yapmalı, ateşe doğrudan temasla yanmış yiyecekler tüketmemeliyiz. Bu yiyecekler bizim ve çocuklarımızın sağlığı açısından o kadar büyük risk taşıyor ki... Sigara uygulaması gibi, 18 yaşından küçük çocukların tek başlarına fast food'tan alışveriş yapmalarına izin verilmemeli. Çocuğunuz ısrarlarına dayanamıyor, çok uzun aralıklarla da olsa bu şekilde gıdalar tüketiyorsa, kanserojen maddenin panzehirinin süt olduğu iyi bilinmeli... Çocuklarımıza günde bir bardak süt içirmemiz, zararlı beslenmeye karşı onları kanser riskinden büyük oranda korur.”
KANSERE KARŞI BESİN SİLAHLARI
Yapılan araştırmalarda, kanserden koruyan ve vücuda besinlerle alınan kanserojen maddelerin yok edilmesine yardımcı olan besinlerin bir kısmının net şekilde bilindiğini vurgulayan Türk, şöyle konuştu:
“Biz kanserden koruyucu besinleri, bu işle ilgilenen hekimler olarak net bir şekilde biliyoruz, ancak günümüzdeki bilgi karmaşası nedeniyle insanlar neye ve kime inanacaklarını şaşırıyorlar. Süt, özellikle çocuklar için, ileri yaşlarda kanserden korunmaları açısından çok önemli... Gerekiyorsa devlet eliyle, ilköğretim çağındaki tüm çocukların günde bir bardak süt tüketmeleri sağlanmalı... Çünkü içilen süt, örneğin bir hamburgerden, bir patates kızartmasından alınan kanserojenleri parçalıyor, vücuda zarar vermeden yok ediyor.
"HER GIDA EN UCUZ OLDUĞU EN ÇOK ÜRETİLDİĞİ DÖNEMDE TÜKETİLMELİ"
Selçuk Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Süleyman Türk, kanserden korunmak için ayrıca sürekli doğal besinler kullanılması, sebze ve meyve tüketilmesi uyarısında bulunurken, şunlara dikkat çekti:
“Ancak şu çok önemli, her sebze ve meyvenin kanserden koruyucu etkisi, doğal olarak yetiştiği dönemde çok fazladır. Bu nedenle her gıda en ucuz en bol olduğu, en çok üretildiği dönemde tüketilmeli... Kırmızı ve siyah renkli sebze meyveleri özellikle öneriyoruz, çünkü bu renk pigmentine sahip besinlerin kanserojenlerle savaşım gücü çok yüksek. Kışın karnabahar, kara lahana, kırmızı halana; yazın ise en başta domatesi öneriyorum. Domatese kırmızı rengi veren maddenin 'müthiş kanserden koruyucu etki yaptığı' artık bilimsel bir gerçek.”