Fanatikleri değil yeni müşterileri hedefliyor

Güncelleme Tarihi:

Fanatikleri değil yeni müşterileri hedefliyor
Oluşturulma Tarihi: Ekim 24, 2007 00:00

Son yıllarda Japon Toyota’nın dünyada elde ettiği başarılar ve kısa sürede zirveye çıkmasının Uzakdoğulu diğer otomotiv markalarını oldukça etkilediği ortada. Özellikle Japon ve Koreli markaların Avrupa’ya yönelik stratejilerinde bu durumu net olarak görebiliyoruz.

Aynı Toyota gibi Koreli Hyundai ve Kia sadece Avrupa’ya yönelik olarak modeller geliştiriyor, Japon Mitsubishi ve Subaru gibi markalarda bu yönde yoğun çalışmalar yapıyor. Hepsinin tek bir amacı var. Avrupalı markaların hakimiyetindeki bir pazardan daha fazla pay almak. Bunun içinde de önceliğin Avrupa’da talep gören kompakt sınıftan geçtiğini düşünüyorlar. Bu bağlamda geçtiğimiz haftalarda test ettiğim Hyundai’nin yeni modeli i30 hakkında, "Biraz fazla mı Avrupalı olmuş" yorumumu bu hafta teste aldığım yeni Subaru Impreza için de aynen tekrarlıyorum. Nedeni açık. Subaru tamamen Avrupa pazarını ve yeni bir müşteri kitlesini hedefleyerek yarışçı kimliğine sahip Impreza modelini radikal bir kararla tamamen değiştirmiş. Değiştirmekten kastım ortada sadece Impreza ismi kalmış. Araç hatcback karosere sahip. Yani ortada yeni bir segment ve yepyeni bir araç var. Peki niye bu yeni modele ’Impreza’ diyorlar diye sorabilirsiniz. Cevabı açık.

IMPREZA MARKASININ GÜCÜ

Bugün yarışçı bir kimliğe sahip Impreza nerdeyse Subaru markasının önüne geçmiş bir bilinilirliğe sahip. Özellikle Avrupa’da. Dolayısıyla Subaru, yeni bir isim vermektense bu gücü yeni modelinde de kullanmayı tercih etmiş.

Subaru’nun bu ticari kararı artık Impreza fanatikleriyle yetinmeyeceğini de net olarak ortaya koyuyor. Aksi taktirde fanatikleri tarafından eleştirilmeyi göze alarak Hatcback Impreza geliştirmezlerdi. Baktığımız zaman bu yepyeni araçla hem daha çok satmak hem de markanın gücünü Impreza fanatiklerin ötesine taşımak istiyorlar. Bir başka değişle, Subaru artık Avrupa’da ve dünyada büyümek istiyor, bunun yolunun da talep gören modellerden geçtiğini anlamış. Bu noktada, Subaru’da yüzde 8 hissesi olan Toyota’nın da özellikle küçük otomobil tecrübelerinden yararlanacaklarını ortaya koyuyorlar.

Yeni Impreza Eylül ayından itibaren Türkiye’de satışı sunuldu. Subaru, yepyeni bir kimliğe bürünen yeni Impreza’yla Avrupa’da rakip olarak kendisine premium C sınıfında yer alan Audi A3 ve BMW 1’i görüyor. Subaru’nun Türkiye temsilcisi Baytur şirketi ise Türkiye’de özellikle A3’le rekabet edeceklerini düşünüyorlar. Rekabet içinde ellerindeki kozun ise 32 bin YTL’den başlayan fiyat avantajı olduğunu söylüyorlar.

MARKANIN RUHU KORUNMUŞ

Tabi bu söylediklerim yanlış anlaşılmasın. Impreza yeni kimliğiyle oldukça dikkat çeken bir görünüme sahip olmuş. Önden Subaru karekteri korunurken, aracın arkası ise hatcback görünümüyle oldukça iddialı. Avrupalı olmak adına özellikle arka tasarımında Avrupalı rakiplerine benzeme durumu çok fazla sözkonusu değil. Subaru, kendi adına devrim sayılabilecek bir modeli marka ruhunu yoketmeden ortaya çıkarmış. Otomobil yan silüetine bakıldığında bu sınıfta yer alan spor modellerle boy ölçüşebilecek çizgilere sahip. Bagaj tasarımı tamamen özgün ve stop grubu ile modifiyeye ihtiyaç bırakmayan bir yapı hakim.

İç mekána geçildiğinde ise Impreza’da daha geleneksel bir yapının olduğu görülüyor. Yani öyle çok fazla kalite ve lüksten sözetmek mümkün değil. Ferah bir bir kullanımın alanı olmasına rağmen plastik kalitesi ortalama, işçilik ise sorunsuz. Orta konsolda artık Subaru’nun özgün tasarımlı bir müzik sistemi geliştirdiğini görüyoruz. Daha önce Impreza modellerinde sonradan monte edilen müzik sistemleri bulunuyordu. Ön koltuklarda oturanlar için aydınlatmanın olmaması açıkçası karanlıkta kumanda düğmelerine ulaşımı engelliyor. Impreza’nın açıkçası en beğendiğim tarafı ön ve arka koltuklar için geniş yaşam alanı yaratılması oldu. 4.4 metre uzunluğu ve 2.6 metrelik aks mesafesi aracı sınıfının irileri arasına sokmuş. Ama içerdeki bu genişlik için bagajdan feragat edilmiş. Bagaj o kadar küçük ki orta büyüklükteki bir bavulun sığması bile bir hayli güç.

Sürekli dört çeken kompakt

Subaru geleneği olan Sürekli Simetrik Dört Çeker Sistemi (S-AWD) ve yatay yerleşimli Boxer motor yeni Impreza’da standard olarak sunuluyor ve bu aracın rakiplerinden ayrılmasını sağlıyor. Yeni Impreza Türkiye’de ilk etapta 1.5 litre, 2 litre ve 2.5 litre WRX modelleri ile piyasaya sunuldu. Bu motorların hepsi benzinli. Bu hafta test konuğum olan 1.5 litrelik benzinli motora sahip Impreza, 107 beygir gücündeydi. Subaru bu motoru elden geçirmiş ve beygir gücünü artırmış. Baytur özellikle Türkiye’de otomatik şanzımanlı 1.5 litrelik motorun satılacağını düşünüyor. Otomatik şanzımanla birlikte motorun 100 kilometredeki ortalama yakıt tüketimi ise 8 litreyi aşıyor. Aracın boş ağırlığı ve sürekli dört çeker sistemine, otomatik şanzımanı da ekleyince hem ilk hızlanmada hem de sürüş sırasında çok akıcı olmadığını söylemeliyim. Ama tabiki performans istiyorsanız yeni Impreza’nın 150 ve 230 beygir gücünde 2 ve 2.5 litrelik boxer motor alternatifleri de piyasada.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!