Murat TOSUN
Oluşturulma Tarihi: Ocak 28, 2009 00:00
Formula 1’in Türkiye ayağının üzerinde kara bulutlar dolaştığı bir gerçek. Yaşanan ekonomik krizle birlikte bu iyice gün ışığına çıkarken son dönemlerde Formula 1’in Türkiye macerasının sona erdiği haberleri sıklıkla karşımıza çıktı.
Sanki bu yıldan itibaren Formula 1 düzenlenmeyecekmiş gibi yazılan haberlerle Formula 1 tutkunlarına adeta felaket tellallığı yapıldı. Düzenlenmeye başladığı ilk sezondan itibaren 7 yıllık bir anlaşmaya sahip olan Türkiye Grand Prix’si çok önemli bir gelişme olmadığı takdirde 2011 yılı da dahil olmak üzere üç kez daha ülkemizde start alacak. Geçtiğimiz hafta duyurulmasa bile sürpriz bir şekilde öğrendiğimiz bir haberse Türkiye yarışının yeni bir ismi olduğunu ortaya çıkardı. Renault ile birlikte Formula 1’in her bölgesinde önemli bir atak yapan ING Bank, Türkiye yarışının ana sponsoru olarak ismini verdi. Bu anlaşmayla birlikte Formula 1 gitti çığırtkanlığı yapanlara en iyi cevap verilmiş oldu.
ŞU bir gerçek Formula 1’in Türkiye macerası pistin yapım aşaması ile birlikte çok iyi başladı. İlk kez 2005 yılında düzenlenen yarış beklenenden çok daha büyük bir ilgi bile gördü. Fakat ne olduysa bundan sonra oldu ve pistin işletme sorunları ile birlikte Türkiye Grand Prix’si sürekli olarak sorgulanmaya başladı. İstanbul Park’ın yatırımı için harcanan para dillerden düşmezken, seyirci sayısında yaşanan azalma da Türkiye Grand Prix’sinin üzerinde kara bulutlar dolaşmasına neden oldu. Son olarak pistin işletmesinin Formula 1’in patronu olan Bernie Ecclestone’a verilmesi de olayların üzerine tuz biber ekti. Herkes bu anlaşma imzalandığında çok umutluydu ama üzerinden geçen zaman bu durumun çok can sıkıcı olduğunu ortaya koydu.
4 MİLYAR KİŞİ TANIDI
2005 yılında Formula 1 dünyasına şaşalı bir giriş yapan ve ülke olarak gurur duyduğumuz İstanbul Park Pisti’nde bu yarışla birlikte birçok dev organizasyon ülkemizde start aldı. Dünya Binek Otomobilleri Şampiyonası, MotoGP, çok başarılı Cup organizasyonları, LeMans gibi çok önemli motorsporları organizasyonları İstanbul Park Pisti’nde Türkiye’nin konuğu oldu. İlk yıl düzenlenen bu önemli organizasyonlarla birlikte İstanbul Park’a harcanan paranın bize göre karşılığı daha ilk yılından fazlasıyla alındı. Toplam 4 milyara yakın bir televizyon izleyicisi tarafından Türkiye bu sayede dünyanın konuğu oldu. Reklam verilerek yapılamayacak tanıtım bu sayede gerçekleştirildi. Konuşulan 300 milyon liranın karşılığı bu şekilde fazlasıyla alınmış oldu diye düşünüyoruz. Herhalde birçok insanda bizimle aynı fikirdedir.
KULLANILAMAZ DURUMDA
Her şey çok güzel gidiyor derken pistin işletmesi ile ilgili sorunlar bir anda boy gösterdi. Böylesine önemli organizasyonlar düzenlenen ve düğünden, otomobil tanıtımlarına, defilelerden özel kutlamalara kadar birçok organizasyonun yapılmasının planlandığı İstanbul Park bırakın bunları üzerinden otomobilin geçmediği atıl bir hal aldı. Yapıldığı yıldan günümüze kadar bulunduğu çevrenin çehresini değiştiren ve lüks gelişiminde çok önemli bir rol oynayan İstanbul Park Pisti, evet söylediğimiz gibi bırakın bir yarışı üzerinden otomobil bile geçemez oldu. Bernie Ecclestone tarafından imzalanan anlaşmanın ardından umutlar yeniden yeşerdi ama bu pistin en büyük kabusu oldu. En azından birkaç otomobil firması tarafından kullanılan İstanbul Park Pisti yalnızca Formula 1 dönemlerinde kapılarını açar hale geldi. Milyonların harcandığı pist artık sadece Formula 1 pistiydi ve küçük organizasyonları saymazsak 365 günde bir kullanılıyordu. Oysa Ecclestone ile anlaşma imzalandığında birçok yarışla birlikte Formula 1’in antrenmanlarının bile Türkiye’ye geleceği haberleri sevinç kaynağı olmuştu. Formula 1 zamanları üzerindeki tozu temizlemenin en önemli problem olduğu bir pist halini alan İstanbul Park ile ilgili son bomba ise geçtiğimiz hafta patladı.
ECCLESTONE BAŞVURDU
Bu
haber geçtiğimiz haftanın bombası oldu. İstanbul Park Pisti’ni işleten Bernie Ecclestone bu anlaşmayı bozmak için ilk başvurusunu yaptı. Anlaşma gereği yapılan bu başvurunun ardından üç yıl geçmesi gerekiyor. Bu zaman Formula 1’i düzenlemek için yaptığımız anlaşma ile aynı döneme geliyor. Yani yaptığımız Formula 1’i düzenlemek için yedi yıllık anlaşma üç yıl sonra sona erecekken işletmeci Ecclestone’da üç yıl sonra anlaşmasını bozacağını açıkladı. Bu durumda insanın üç yıl sonra Formula 1’in bu ülkeden gideceğini tahmin edebilmesi için kahin olmasına gerek yok. Fakat durum böyleyken aniden ortada Formula 1’in bu yılda yapılmamak üzere ülkemizden gittiği yönünde haberler dolaşmaya başladı. Bu durum kesinlikle gerçeği yansıtmıyordu. Gazeteci olarak yine de merak ettiğimizden dolayı ilk olarak www.istanbulparkcircuit.com isimli internet sayfasını ziyaret edip bu konuyla ilgili bir bilgi olup olmadığını merak ettik. İşte bu sırada meraklı gazeteciler büyük bir sürprizle karşılaştı. Üzerinde kara bulutlar dolaşan Formula 1 ile ilgili çok önemli bir anlaşma yapılmıştı ama bu bile basına duyurulamamıştı.
ING YARIŞA ADINI VERDİ
Evet bu siteyi açanlar karşılarında Türkiye Grand Prix’sinin biletlerinin çok yakında satışa sunulacağı yönünde bir haberle karşılaştı. Fakat bu haberin içinde bizleri bekleyen çok büyük bir sürpriz yatıyordu. Renault Takımı’na sponsor olan ve Formula 1’in her bölgesine yaptığı yatırımlarla adını duyuran ING Bank, Türkiye Grand Prix’sine adını vermiş. Yani yarışın ismi bu yıl 2009 Formula 1 ING Türkiye Grand Prix olmuş. Bitti, gitti, yandık, büyük kazık gibi haberlerin boy gösterdiği bir dönemde yaşanan bu gelişme büyük önem taşıyor. Ama pisti işletemeyen sistem bunu bile duyurmak istemiyor. Oysa bu duyurulsa geçtiğimiz hafta ortalıkta dolanan bu haberlerin büyük bir kısmı olmazdı. Hatta bunların yerine umutlu ve bu kriz ortamında sevinç veren haberler sayfalarda yer alabilirdi. Ne diyelim galiba ortada çok büyük bir basiretsizlik var. Herhalde bizler yine en son ana kadar bekleyip 2.5 milyar insan tarafından takip edilen ve her yıl gördüğü ilgiyi yeni kurallar eşliğinde biraz daha artıran Formula 1 Türkiye’den gittikten sonra kafamızı taşlara vuracağız. Yazık mı, yazıkÖ
İTO Başkanı Murat Yalçıntaş’ın çok iyi bir nitelendirdiği "Altın Yumurtlayan Tavuk" olan İstanbul Park’ı biz kullanmak yerine galiba kesip içindekileri alma derdine düştük. Oysa dünyanın en zengin ve en önemli ülkeleri bu yarışı düzenlemek için savaş verirken, biz yaptığımız modern ve gözde bir pisti bile üzerini toz kaplamış bir halde ortada bıraktık.