Güncelleme Tarihi:
Ünlülerin kendilerini sürekli yenilemek zorundadır. Fakat modacılara göre; arabeskçiler değişmesi en zor olan grubu temsil ediyor. Biz de bu gruba dahil kabul edilen ve başarılı albüm satışlarıyla olduğu kadar değişimleriyle de dikkat çeken Ceylan ve Ebru Yaşar'la konuştuk...
Şöhretli isimlerin büyük çoğunluğu, en büyük handikaplarının kendilerini yenileme zorunluluğu olduğunu söylüyor. Sürekli göz önünde oldukları için hem yüzlerini eskitmemek, hem de sık sık ekrana ya da basına çıkarak sevenlerini bıktırmamak mecburiyetindeler. Elbetteki kolay bir iş değil. Ancak bir çok ünlü, çareyi imajlarını yenilemekte bulmuş. Böylece kendilerini sevenlerine kabul ettirdikleri sanatları değişmezken, arada bir farklı makyaj, saç modeli, giyim-kuşam, kilo alıp, verme ile sadece dış görünümlerinde değişiklik yaratıyorlar.
En kolay popçular değişiyor
Modacıların söylediğine göre; özellikle şarkıcılar arasında popçuların değişimi daha kolay oluyor. Bunun nedeni; pop müziğin çağa ayak uydurması, pop şarkıcılarının da yeniliklere açık olmasıymış.
Biz çok daha farklı bir konuya el attık. İki arabesk- fantezi müzik şarkıcısını değerlendirdik. Biri seksenli yılların Küçük Ceylan'ı, diğeri yıldızı yeni yeni parlamaya başlayan Ebru Yaşar. Sekiz yaşında müzik hayatına başlayan Ceylan Avcı, bugün yirmibeş yaşında genç bir kadın. Bugüne dek yirmiüç tane müzik albümü çıkaran Ceylan, Emrah İpek'le birlikte ‘‘Küçük şarkıcılar akımı’’nı başlatmıştı.
Dünün Küçük Ceylan'ının değişimi gözlerden kaçmıyor. Ölçüyü kaçırmamak şartıyla dekolteyi sevdiğini söyleyen Ceylan, geçirdiği burun ve göğüs ameliyatlarından sonra kendine güveninin de arttığını dile getiriyor.
Ebru Yaşar bundan dört sene önce adını ‘‘Bu sahilde’’ adlı şarkısıyla duyurdu. O zamanlar Çaçan Müzik'teydi. Şarkının dikkatleri çekmesinden bir müddet sonra İdobay'a geçti. ‘‘Seni anan benim için doğurmuş’’ çalışması ile büyük çıkış yaptı. Çok geçmeden Ebru Yaşar da seksi giyinmeyi seven ‘bir diğer isim’ olarak da adlandırılmaya başlandı. Yaşar şimdilerde herkesi şaşırtan değişiminin sırrını: ‘‘Hiçbir zaman aynı kuaför, modacı ya da fotoğrafçı ile çalışmayacaksın. Yoksa insan körelir, kendini yenileyemez’’ şeklinde özetliyor.
İbo faktörü önemli
İki şarkıcının da ortak özelliği; İbrahim Tatlıses'in değişimlerine ve gelişimlerine katkısı. Ceylan, birbuçuk sene önce olaylı, hatta kavgalı gürültülü bir şekilde Prestij Müzik'ten ayrılmıştı.
Bir süre sonra da yanında iki avukatıyla bir basın toplantısı düzenleyerek İbrahim Tatlıses'in müzik şirketi İdobay'a geçtiğini açıklayan şarkıcı: ‘‘Prestij hakkında artık bir yorum yapmak istemiyorum. Bundan sonra yapacağım her açıklama hem bana, hem de yeni şirketim İdobay'a zarar verir. Sağımda avukat, solumda avukat, arkamda da İdobay var. Artık rahatım yerinde’’ diyerek Prestij Müzik'in hayatındaki yerine son noktayı koyuyordu.
Ebru Yaşar'ın ilk şirketi ise; Burhan Çaçan'ın sahibi olduğu Çaçan Müzik. O da ses getirmeyen iki müzik albümünden sonra İdobay'a geçmiş ve burada büyük bir çıkış yapmıştı.
İbrahim Tatlıses'in kendisine büyük destek verdiğini söyleyen Yaşar: ‘‘İbrahim Bey, kılığımdan kıyafetime kadar benimle ilgileniyor. Sonuçta müzik camiasına senelerini vermiş, tecrübeli bir insan. Bana karışmasına kızmıyorum’’ diyor.
Ceylan
l İmaj çalışmaları: Sanatçıların kendilerini sürekli yenilemesi gerektiğini düşünüyorum. Çünkü zaman su gibi akıp geçiyor. Ben de öyle yaptım. Tipime yakışacak şeyleri uyguluyorum. Ancak beni yönlendiren, imajımı yenileyen bir ekibim yok. Herşey tamamen bana kalmış durumda. Belki arada bir, arkadaşlarımdan fikir alıyorum. Sonuçta kendime uygun bulduğum şeyleri mutlaka uygularım, kimseyi karıştırmam. Hatta yanlış olduğunu bile bile yaparım. Menajer ya da basın danışmanları ancak sıfırdan gelme sanatçıları yönlendirebilirler. Ben onyedi yıldır bu camianın içindeyim.
l Bakım: Bugüne dek hiç cilt bakımı yaptırmadım. Hatta nemlendirici krem kullanmaya ve maske yapmaya bile daha yeni başladım. Kilo problemim yok. Üstelik spor da yapmıyorum. Ancak yapı olarak çok inceyim. Tabii yaşadığım üzüntüler, sıkıntılar, düzensiz hayat kilo almamı engelliyor.
l Estetik ameliyat: İki tane estetik ameliyat geçirdim. Göğüslerimden ve burnumdan. Bir de dişlerimi yaptırdım. Bazılarının dediği gibi yok popoma silikon takviyesi yaptırmışım, yok çene estetiği olmuşum. Kesinlikle böyle birşey yok. Bir tek vücudumdaki çatlaklarımdan bir türlü kurtulamıyorum. Onaltı yaşında doğum yaparsan olacağı budur! Çatlak kremlerinin işe yaraması da mümkün olamıyor. Belki o zamanlar kullanmalıydım. Artık çok geç.
l Moda: Sadece sahne kostümlerimi Şehriban Abla'ya diktiriyorum. Modellere yine birlikte karar veriyoruz. Onun dışındaki kıyafetler tamamen kendi zevkim.
Ebru YAŞAR
l İmaj çalışmaları:
Son zamanlarda gerek fizik, gerekse giyim-kuşam açısından çok değiştiğimi söylüyorlar. Oysa ben hep böyleydim. Ama İstanbul'a ilk geldiğim yıllarda bana yol gösterecek kimsem yoktu. Şimdi de benim kimseye ihtiyacım yok. Zamanla deneye deneye tarzımı oluşturdum. Yalnız herkesten fikir alırım. Tabii sonuçta kararı yine kendim veririm.
l Cilt bakımı:
Sahneye çıktığım için doğal olarak çok ağır makyaj yapıyorum. Kendi günlük hayatımda yapmamama rağmen o yoğun makyaj cildimi fazlasıyla yıpratıyor. İki ayda bir gidip cilt bakımı yaptırıyorum. Geceleri, yatmadan cildimi temizlemeye özen gösteririm. Yüzüme de mutlaka nemlendirici sürerim. Bir de mutlaka iki, üç haftada bir hamama giderim. Kesinlikle kese yaptırırım.
Kilo problemim yok.. Otuzaltı beden giyiyorum ve aslında bu durumdan nefret ediyorum. Çünkü otuzsekiz beden olabilmeyi çok isterdim. Ancak ne kadar istersem isteyim bir türlü kilo alamıyorum. Sanırım bunun sebebi; düzensiz yaşıyor olmam. Zaten evime de ancak bavul toplamak için geliyorum. Yemek yemeyi çok severim. Ama yediğim yemek, sanırım koşturmamın yanında az kalıyor. Spor yapmak için de vakit bulamıyorum. Ama rejim yapanlara bir tavsiyem var; sık ama az yemek yiyin.
l Estetik ameliyatlar:
Kendimde kusurlu bulduğum bir yer var. Ama söylersem dikkatleri o yöne çekerim. O yüzden söylemeyeceğim. Ancak genel olarak kendimi beğeniyorum. Estetik ameliyat yaptırmak ayıp değil. Herkes, hatta hiç çalışmayan ev kızları bile estetik ameliyat yaptırıyor artık. Mesela ben ev kızı olan kuzenimin burnunu ameliyat ettirdim. Ama ben de öyle bir cesaret yok. Henüz yirmiiki yaşındayım. Biraz daha büyüyünce belki de olurum!
l Giyim stili:
Kendimle ilgili en çok uğraştığım bölüm. Günlük hayatımda tişört, kot veya pantolonla kendi zevkime göre giyiniyorum. Ama gece kıyafetleri oldu mu iş tamamen değişiyor. Benim öyle tek bir modacım yok. Çünkü tek bir insana bağlı kalmanın beni körelteceğine inanıyorum. Asla tek bir modacıyla, fotoğrafçıyla ya da kuaförle de çalışamam. Yeni görüş açılarına her zaman ihtiyacım var. Üstelik benim modacılarım tanınmış isimler de değil. Yeni tarzlar yaratabilelen oldukça yetenekli insanlar. Zaten ben, öyle bilindik isimlerle çalışmaktan hiç hoşlanmam.