Güncelleme Tarihi:
* Öncelikle yeni projeniz hayırlı olsun diyelim. “Vicdan” dizisinde sizi cezbeden neydi?
- Teşekkür ederim... Bana dizinin ilk altı bölümünün senaryosunu yollamışlardı. Kendi kendime “İlk bölüme bu akşam bakarım, diğerlerini başka zaman okurum” dedim. Ama ilk bölümün sonuna geldiğimde hikâyenin devamını o kadar merak ettim ki, oturup hepsini okudum. Sanırım beni cezbeden yanı bu oldu; merak ettirmesi... Onun dışında; ekip işi olması da önemliydi. Başrol ve yardımcı rol diye bir şey yok bu işte. Bütün karakterler çok önemli, hepsinin farklı bir hikâyesi var.
* “Vicdan” bildiğimiz bir hikâyeyi mi anlatıyor?
- “Aaa daha önce hiç görmedik, hiç duymadık” diyeceğimiz bir hikâyesi yok. Ama güzel olan tarafı, naifliği. Artık dizilerde o naifliği ve gerçekliği kaybeder gibiyiz. İş tutsun diye bol aksiyon ve şiddet kullanılıyor. Bu dizi ise gerçek naifliği bulmak için yazılmış bir iş. Bir mahalle hikâyesi.
* Siz hangi karakteri canlandırıyorsunuz?
- Ben Keriman’ı oynuyorum. Bir edebiyat öğretmeni. Eskiden güçlü bir kadın değilmiş. Yapmak istediklerini yapamamış, söylemek istediklerini söyleyememiş. Ama zamanla güçleniyor ve terk ettiği mahalleye geri dönüyor. Sırlarla dolu bir karakter...
* Ne gibi sırlar bunlar?
- Söyleyeyim değil mi? (Gülüyor) Siz seyretmeyin diziyi, ben söyleyeyim! Onu değiştiren büyük bir sırrı var ama ne olduğunu izleyip göreceksiniz.
HERKESİN UNUTAMADIĞI BİR AŞKI VARDIR
* Dizi tanıtımlarından anladığımız kadarıyla Keriman’ın mahallede efsane olmuş bir aşkı var...
- Keriman’la Yunus’un aşklarının efsane olmasının sebebi, herkesin “Ne kadar güzel, ne kadar tatlı” dediği ve uzun süren bir ilişki yaşamaları, birbirlerinden asla kopamamaları. Ama sonra öyle bir noktaya geliyorlar ki, Keriman durup dururken kimseye hiçbir şey söylemeden çekip gidiyor. Yunus da hiçbir zaman bu gidişin sebebini öğrenemiyor.
* Neden?
- Onu da dizide öğreneceksiniz. Sebebini bilmediğin şeyi içinde bitiremezsin ya, ona da öyle olmuş. Yunus’un aşkı içinde giderek büyümüş...
* Sizce günümüzde böyle aşklar var mı?
- Ben aşk doktoru değilim. Vardır herhalde.
* Peki, sizin unutamadığınız bir aşkınız var mı?
- Bence herkesin unutamadığı bir aşkı vardır.
* Keriman’ın mahalleye döndüğünü söylediniz, Yunus’la kavuşacaklar mı acaba?
- Bilmiyorum. Yeniden sevgili olurlar mı, zaman gösterecek...
* Yunus’u Timuçin Esen canlandırıyor. Timuçin Bey’le ilk defa çalışıyorsunuz. Aranızdaki uyum nasıl?
- Birbirimize alıştık, uyuştuk. Bizim set ortamımız da çok şeker, nazar değmesin. Herkesin çalışmak isteyeceği sorunsuz bir set. Herkesin tek derdi işini yapmak. İşler rahat ilerliyor.
EVLİLİK VE ÇOCUK ZAMANI DAHA GELMEDİ
* Yeni rolünüz için imaj değişikliği yaptınız mı? Seyirci nasıl bir Ahu görecek bu dizide?
- Fiziksel olarak bir değişiklik yapmadım. Ama Keriman, daha önce oynadıklarımdan farklı bir karakter. Biraz daha duygularını saklayan, mesafeli biri.
* Daha önce oynadığınız karakterlere bakıyorum da, çoğu orta sınıfa mensup karakterler. Bu, sizin tercihiniz mi?
- Benim değil, yazarların tercihi... Şehirli bir kadını da oynadım ama o dizi tutmadı. (Gülüyor) Yazarlar beni daha halktan, daha orta sınıf karakterlere yakın görüyor.
* Bu rol üzerinize yapışmış gibi hissetmiyor musunuz?
- Yok, öyle bir şey hissetmiyorum. Bu zamana kadar da hiç rahatsız olmadım bu durumdan. Ben daha çok role bakıyorum, seviyorsam oynuyorum, sevmiyorsam oynamıyorum. O yüzden rahatım.
* Son olarak aşktan bahsedelim istiyorum. Aşk sizin için ne ifade ediyor?
- Aşk, sadece karşı cinse hissettiğin bir duygu değil. İşini de aşkla yapabilirsin, evini bile aşkla sevebilirsin. Tek başına çok güzel bir duygu ve insanı güçlendiriyor.
* Evliliğe nasıl bakıyorsunuz?
- Evlilik ve çocuk zamanı geldiğinde olur derler ya büyükler, aynen öyle. Şu an hissetmiyorum evliliği ve çocuğu. Öyle bir zamanda hissetmiyorum kendimi...
TİYATRO BÜYÜLÜ BİR DÜNYA
* Siz uzun zamandır dizilerde rol almıyordunuz, değil mi?
- Aslında 1,5 yıl önce Başak Köklükaya ile bir dizi çektik ama fazla duyulmadı. O yüzden insanlar çok uzun zamandır dizi yapmıyorum zannediyorlar.
* Peki, bu 1,5 yıllık arada neler yaptınız?
- Benim için çok verimli bir ara oldu. Tiyatro oyunumun turnelerini yaptık, “Köksüz” filmini çektim...
* Bahsettiğiniz tiyatro oyunu hangisi?
- “Ondan Sonra”. Dördüncü senesine girdi, artık bitirmeyi düşünüyoruz. Şimdi yeni oyun bakıyoruz. İnşallah sezon ortası gibi başlarız.
* Tiyatro, oyuncular için ayrı bir haz değil mi?
- Tiyatro bambaşka bir şey. Aynı oyunu oynuyorsun ama her seferinde farklı oynuyorsun. Garip. Çok büyülü bir dünya.
* “Köksüz”ün dışında yeni sinema projeleri var mı gündeminizde?
- Önümüzdeki yaz çekeceğimiz yeni bir sinema filmi var. O da çok şeker bir iş ama şu an detaylarını anlatamam...