Evlilik yeminine ihanet

Güncelleme Tarihi:

Evlilik yeminine ihanet
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 03, 1998 00:00

Haberin Devamı

İyi ve kötü günde beraber olalım yeminiyle evlendi Karasu çifti. Ancak genç kadın, hastalanıp bacakları kesilince kocası tarafından bir gece kapı önüne kondu. O şimdi küçük kızıyla birlikte bir gecekonduda yaşama savaşı veriyor.

...Evlilikte esas olan mutluluktur. Mutluluk, karşılıklı sevgi ve saygıya bağlıdır. İyi günlerinizde olduğu kadar kötü günlerinizde de birbirinize destek olmalısınız. Bunun ileride çocuklarınızın iyi yetişmesine, onların mutluluk temeli olacağını unutmayınız. İyi günde, kötü günde, hastalıkta ve esenlikte birbirinize destek olun...

Evlilikten yana yüzü hiç gülmedi Nurhan Karasu'nun. 15 yaşında kaçarak evlendiği fırıncı Alim Atalay, alkolün esiri oldu. Evlilikleri de çok sürmedi. 19 yaşında dul kaldı Nurhan Karasu. İki yıl baba evinde kaldı. Kısmeti çıkınca diretti. Bir kez daha mutsuz olmaktan korkuyordu. Akrabaları araya girdiler. ‘‘Ömrünü baba evinde mi geçireceksin? İyi gününde, kötü gününde yanında olur’’ dediler. Aklı yattı.

Alkolik çıktı

İSKİ'de işçi olarak çalışan Aydın Karasu ile altı yıl önce evlendi. Evliliğinin ilk altı ayı çok güzel geçti. Korkunç gerçeği anladığında yıkıldı Nurhan Karasu: ‘‘Kocam, içkici olduğunu evlenmeden önce gizlemişti. Evliliğimizin ilk altı ayında da hissettirmedi. Gerçeği anladığımda çok geçti. İkinci kocam da tıpkı ilki gibi, çılgıncasına içiyordu. Çaresizdim. Baba evine dönemezdim. Bu evliliği yürütmek zorundaydım. Küp gibi içen eşime kadınlık yapabilmek için çok çaba harcadım. Hatta bir çocuk olursa evine bağlanır diye düşünerek Nurcan'ı doğurdum. Ama onu içki masalarından uzaklaştıramadım.’’ Peşpeşe yaşadığı hayal kırıklıkları, mutsuz evlilik yaşantısıyla hayattan aradığını bulamayan Nurhan Karasu'nun çilesi bu kadar değilmiş. Doğumdan sonra bacaklarında ağrılar başladı. Önceleri ‘‘Geçer’’ deyip umursamadı. Ağrılar giderek arttı. Bacakları morarınca hastanenin yolunu tuttu. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastanesi'nde, her iki bacağında da damar tıkanıklığına bağlı kangren teşhisi kondu. İlaçla tedavi sonuç vermedi. Tek çare bıçaktı. Önce sol, iki ay sonra sağ bacağını kestiler. Tam altı ay yattı hastanede. ‘‘Eşim, iki kez ziyaretime geldi. Ve her ikisinde de zil zurna sarhoştu’’ diyor Nurhan Karasu.

Kadınlık yapamazsın

Yürüyerek gittiği hastaneden tekerlekli sandalye ile evine döndü Nurhan Karasu. Her zamankinden daha çok desteğe ve sevgiye ihtiyaç duyuyordu. Ama çilesi daha bitmemişti. Genç kadın şöyle diyor: ‘‘Kocam, 'Sen artık yarım insan oldun. Bu halinle bana kadınlık yapamazsın' deyince başımdan aşağıya kaynar sular döküldü. Üç yaşındaki kızımla beraber bir gece yarısı kapıdışarı edildim.’’ Nurhan Karasu, Eyüp 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'ne başvurarak boşanma ve nafaka davası açtı. Adliyeye, yakınlarının yardımıyla tekerlekli sandalye ile gelen genç kadın duruşmada, ‘‘İnsanlar iyi ve kötü gününde birbirine destek olmak için evlenirler. Ancak bacaklarım kesilince bu vicdansız adam beni sokağa attı. Ondan davacıyım’’ dedi.

Maaşımla ona bakamam

Sakat kalan eşini sokağa atmakla suçlanan Aydın Karasu ise duruşmada eşini sokağa terk etmediğini söyledi. İSKİ işçisi Karasu, ‘‘Benim, eşimi sokağa attığım doğru değildir. Sadace aldığım 40 milyon lira maaşla ona bakmam mümkün değil. Bu nedenle nafakasız olarak boşanmak istiyorum. Kızımın da velayetini bana verin’’ dedi. Eşi tarafından sokağa atıldığı geceyi kızına sarılıp ağlayarak geçiren Nurhan Karasu'nun yardımına, komşuları yetişti. Onu Eyüp'teki baba evine geri götürdüler. Burada 4 ay kalan talihsiz kadına, küçük kardeşi Murat Erdoğan sahip çıktı. Bir fabrikada 40 milyon lira maaşla çalışan Murat, ablasına Eyüp'te 20 milyon liraya ev kiraladı. İki odalı gecekondusunda kendisine yeni bir dünya kurdu. Nurhan, kendi ve kızı için düzenli olarak yemek pişiriyor, tekerlekli sandalye üzerinde evinin tek lüksü olan elektrikli süpürgeyle temizliğini yapıyordu.

Böyleydi böyle oldu

Nurhan Karasu, kocasını eve bağlamak için için kızı Nurcan'ı dünyaya getirdi. Ancak kötü kaderi bir türlü genç kadının yakasını bırakmadı. Nurhan Karasu bir zamanlar sağlıklı bir kadınken, bir anda iki bacağı kesilerek sakat kaldı. Bu da yetmezmiş gibi kocası tarafından bir gece yarısı kapı önüne kondu. Şimdilerde evinin işlerini tek başına gören, merdivenleri kimsenin yardımı olmadan inip çıkan Nurhan, küçük kızı Nurcan'la birlikte hayatlarını sürdürmeye çalışıyor.

Evi, o terk etti

Aydın Karasu, sakat kalan eşini evden kovmadığını söylüyor. Karasu, ‘‘O beni terk etti. Sakat kalınca daha çok içkiye sarıldım. Bu nedenle sürekli kavga ediyorduk. Bir gece eve geldiğimde terk edildiğimi anladım. Evde ne var ne yok her şeyi kaynanamla birlikte eşim alıp gitmiş-ler. Nafakasız ondan ayrılmak istiyorum. Ayrıca çocuğumu da istiyorum. 40 milyon lira maaşla ona nafaka ver-mem mümkün değil’’ dedi.

Çalışmak istiyorum

İki bacağı da yok, ama azmi var Nurhan Karasu'nun. Evde çamaşırını yıkayıp yemeğini yapıyor. Para kazanmak için yanıp tutuşuyor. İlk hedefi kimseye muhtaç olmamak. Sonra, biriktirdiği parayla bir çift protez bacak almak. Nuran Karasu, ‘‘Her ne kadar bacaklarım olmasa da ellerim ve beynim çalışıyor. Oturarak yapabileceğim bir iş bulabilsem kimseye muhtaç olmam’’ diyor.






Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!