Evlilik sözleşmesi bizi neden gerdi

Kendi imkanlarımla yaptığım bilimsel olmayan araştırmalara göre, televizyon başında geçirdiği zaman bakımından dünya listelerine giren Türkler, evlilik sözleşmesinin de filmlerde olduğu gibi yapıldığını sanıyor. Sözleşmesine aldatmama, ev işlerini paylaşma, yıllar içinde kilo almama, çocukların sorumluluğunu eşit üstlenme, haftada üç kez seks garantisi gibi koşullar koydurtmayı düşünenler var.
Oysa halk arasında evlilik sözleşmesi denen şeyin gerçek adı son derece teknik: Mal rejimi sözleşmesi. Ve hepi topu dört çeşidi var. Dördü de çiftin mallarının boşanma durumunda nasıl paylaşılacağıyla ilgili. Edinilmiş Mallara Katılma, Mal Ayrılığı, Paylaşmalı Mal Ayrılığı ve Mal Ortaklığı. Bu hakkı tanıyan yeni Medeni Kanun 2002’de yürürlüğe girdi ve 2002’den önce evlenen çiftlerin sadece 1500’ü yeni haklardan yararlanmak için başvurdu.
Peki 17 milyon çiftin bulunduğu ülkemizde, sadece 1500 kişinin başvuruda bulunduğu bir uygulama neden bu kadar tartışılıyor? Kadın hakları savunucuları, bu duruma malının derdine düşen erkeklerin yol açtığını savunuyor. Çünkü Türkiye’deki taşınmaz mal varlıklarının yaklaşık yüzde 90’ı erkeklerin elinde ve yeni yasa nedeniyle kendilerini maddi olarak tehdit altında hissediyorlar...

HÜLYA GÜLBAHAR Avukat, KA-DER Başkanı

Erkekler malını korumak için sözleşme istiyor

Halk arasında evlilik sözleşmesi denilen şey, yeni Medeni Yasa’nın 202 ve devamı maddelerinde düzenlenen mal rejimi sözleşmesi. Sadece evlilik sırasında edinilen malların, evlilik sırasında mal rejimini değiştirme, boşanma ya da ölüm halinde nasıl paylaşılacağını düzenler. Evliliğin asıl olarak ekonomik bir birliktelik olduğunu düşünenler, sanki aile hayatının başka kuralları ve gerekleri yokmuşçasına, mal rejimi sözleşmesine, “evlilik sözleşmesi” demekte. Eski yasa döneminde, mallar kimin üzerine kayıtlı ise boşanma durumunda onun üzerinde kaldığından ve Türkiye’de genel alışkanlık malların erkekler üzerine kaydedilmesi olduğundan, kimse evlenirken “mal rejimi sözleşmesi yapalım da kadınlar mağdur olmasın” demiyordu. 76 yıl boyunca sistem böyle işlediği için, bugün evlilik içinde kayıtlı mal varlıklarının yüzde 91.3’ü erkekler üzerine! Yeni medeni yasa ile bu durum değişti ve eşler arasında eşit paylaşım kuralı getirildi. Şimdi bu nedenle, özellikle erkek eşler ve medya sürekli olarak sanki mecburi bir şartmış gibi “evlilik sözleşmesi” yapmak gerektiğini iddia etmeye başladılar. Oysa hiçbir mal varlığı olmayan genç bir çiftin mal rejimi sözleşmesi yapmasına gerek yok.
2002’den önce evlenen çiftlere, bir yıllık bir süre verildi. Onlara sözleşme yapma hakkı tanındı. Doğal olarak üzerine kayıtlı malları olanlar notere gidip yarısını eşleriyle paylaşmak istemedi ve uygulama sınırlı kaldı.

· Tom Cruise ile Katie Holmes boşanırsa, Holmes evli kaldıkları her yıl için 3 milyon dolar alacak. Ama 11 yıldan fazla evli kalmayı başarırlarsa ve diyelim ki 12. yılda boşanırlarsa Holmes, Tom Cruise’un servetinin yarısının sahibi olacak.
Hollywood ünlülerinin koşulları neler

· Cathrine Zeta-Jones’un, boşanma durumunda, Michael Douglas’la evli kaldıkları her yıl için aldığı tazminat 2.8 milyon dolar. Eğer boşanma Michael Douglas’ın aldatması nedeniyle gerçekleşirse 5 milyon dolar daha alacak.

· Nicole Kidman’ın kocası Keith Urban, boşanmaları halinde her yıl için 640 bin dolar alacak. Ancak uyuşturucu, alkol, savurganlıktan uzak durması koşuluyla. Eğer Kidman bu sebeplerden boşanmak isterse, Urban para talep edemeyecek.

· Birlikte yaşayan ve bu birliktelikten çocukları bulunan Angelina Jolie ve Brad Pitt de evlilik sözleşmesi yaptı. Oysa Pitt, Jennifer Aniston ile yaptığı evliliğinde buna gerek görmemişti.
Çift eğer ayrılırsa çocuklar Angelina Jolie’de kalacak.