Güncelleme Tarihi:
Artık “Çok Güzel Hareketler Bunlar”da göremiyoruz sizi. Ne oldu?
- İki ay önce BKM Mutfak’tan ayrıldım. Bu demek değil ki BKM’yle ilişkim kesildi, sadece programdan ayrıldım.
Ekiple sorun mu yaşadınız?
- Hayır tek nedeni programa yeni kişilerin katılması, böyle bir sirkülasyonun gerekmesiydi... 80 yeni arkadaş dahil oldu ekibe...
Neden bir başkası değil de siz ayrıldınız ki?
- Nasıl bir kuş kendi kanatlarıyla uçmak ister, ben de bunu istedim. Yılmaz Hoca’nın (Erdoğan) verdikleriyle neler yapabilirim, göreyim dedim. Yılmaz Hoca, öz babamdan daha fazla babalık yapmıştır bana. Çünkü ben BKM Mutfak’ın ilk öğrencilerindenim. 2006 yılında başladım. BKM Mutfak televizyon programı yapacağı dönemde ise evlendim ve ıspanya’ya gittim. Bu yüzden bir süre ekipten ayrıydım.
Yani siz sanıldığı gibi ekibe sonradan dahil olmadınız...
- Kesinlikle. Geri döndüğümde insanlar ekibe sonradan nasıl dahil olur diye düşündü, oysa en başından beri ekipteydim. Esas şimdi programdan ayrıldım. Kendi başlarına bir şeyler yapmak isteyen başka arkadaşlar da var. Ben de Yılmaz Hoca’nın öğrencileri iyi işler yapıyor dedirtmek istiyorum. şu an doğru projeyi bekleyenlerdenim. Kötü bir iş yapmaktansa beklemeyi tercih ediyorum.
DJ’LİK KURSUNA GİTTİM HOCA BENİ DOLANDIRDI
Beni asıl şaşırtan, herkes rap albümü çıkarmanızı beklerken oyuncu olarak kendinizi göstermeniz...
- Evet, öyle bir durum vardı. Aykut Gürel’le birlikte çalışacaktık. Fuat Ergin’le bir parça hazırlamıştık. Sözleşmeyi de yaptık ama Fuat’la bir türlü uygun zamanı yakalayamadık. Tek başıma da bir albüm yapamazdım. Ama böyle bir fırsat tekrar çıkarsa değerlendirmek isterim.
Şanssızlıklar hiç mi yakanızı bırakmıyor sizin?
- Öyle demeyeyim de; hiçbir zaman oyunculuk, müzik ve dansla ilgili gerçek bir fırsat yakalayabildiğimi düşünmüyorum.
Bir ara da Dj olmaya karar verdiniz, hatta kursa gidiyordunuz. O plana ne oldu?
- Elimden geldiğince kendimi geliştirmek istiyorum. “Dans da ediyorum, şarkı da söyleyebiliyorum” demeliyim. Dj’lik de öyle. Bir kursa başladım. Ama oradaki hocam beni dolandırdı!
Nasıl yani?
- Kursa başladım, bitirdim. Oradaki hocam evde de çalışmam gerektiğini, CD player’lar ve turntable almam gerektiğini söyledi. Ona tüm bu aletler için ödeme yaptım. Sekiz aydır turntable da gelmedi, paramı da geri alamadım. Ben de her şerde bir hayır vardır deyip oturuyorum işte!
SABAHLARA KADAR KUMAR MASASINDAN KALKMIYORDU
Tam işler rayına otururken de evlenip ıspanya’ya gittiniz. “Ben ne yaptım?” diyor musunuz şimdi?
- Aaahh ah... Gerçekten böyle yanlış bir adım atmasaydım, çok farklı bir yerde olabilirdim. Gözüme perde mi indi, aşık mı oldum bilmiyorum ama her şeyi bırakıp ıspanya’ya yerleştim. Onu ancak hata olarak nitelendirebiliyorum şimdi. Bir daha da aynı hatayı yapmam.
Boşanma davanız neden bu kadar uzun sürdü?
- Tamamen karşı tarafın davaya gelmemesi, sunduğum kanıtları çürütmeye çalışması yüzünden... Çok kumar oynuyordu, sabaha kadar masadan kalkmıyordu. Haliyle performansı düşüyor ve takıma alınmıyordu. O zaman da morali bozuluyordu. Sonunda ıspanya’daki kulübü Getafe, kulüple ilişiğini kesti zaten. Benim iftira atmam ya da yalan söylemem gibi bir şey söz konusu değil yani... Avukatımla ilk buluştuğumda yaşadığım her şeyi anlattım, gerisine karışmadım ve bir daha hiçbir yorum yapmadım.
Şu an nasılsınız?
- Her şey yolunda. Kendimi geliştirmek için zaman tanıdım kendime. 6-7 kilo verdim. Depresyondaydım o dönem sürekli... “Neşesiz Neşe” diyorlardı hatta...
“BİR DAHA EVLENİR MİSİN” DESEN, ORADA BİR DURURUM
Boşandıktan sonra tüm ilişkiniz, diyaloğunuz bitti mi yoksa zorunlu görüşmeler var mı?
- Yok... 2,5 yıl oldu onu görmeyeli.
O yaşadıklarınızla ilgili özür dilemek istediğiniz biri var mı?
- Bu durumda tek özür dileyeceğim kişi annemdir, çünkü benim kadar o da üzüldü. Ama bir gençlik hatası demek ve bundan ders almak lazım.
Erkeklere güven sıfır mı artık?
- Hayır. Yanlış bir kişiyle birlikte oldum diye yaşadığım olumsuzlukları tüm erkeklere mal etmem yanlış olur. Ama “Bir daha evlenir misiniz?” diye sorsan, orada bir dururum.
Boşanma döneminizde tabiri caizse “kafama dank etti” dediğiniz ne var?
- Başkalarının hataları yüzünden kendimi neden suçlu ve mutsuz hissedeyim? Tek öğrendiğim bu oldu işte... Benim hatamsa çok çabuk karar verip adım atmamdı, diğer her şey onun hatasıydı.
DEFNE JOY FOSTER “SORANA KARDEŞİM OLDUĞUNU SÖYLERSİN” DEMİŞTİ BANA
Defne Joy Foster’a ne kadar da benziyorsunuz...
- Yıllar önce tanışma fırsatı bulmuştum Defne ablayla. O zaman da bizi çok benzetiyorlardı. En sonunda “Ben çok sıkıldım cevap vermekten, soran olursa ‘kardeşiyim’ dersin” demişti. Sonrasında çok konuşamadık. ıkimizin de ikinci adı Joy. Ekran önünde hep onun neşesini, eğlencesini kendime örnek aldım. Onun yürüdüğü yoldan devam etmeyi çok isterim. Ama bu demek değil ki onun yerine geçmek istiyorum.