Evliliği erkek, seksi kadın isterse olur

İlk kitabınız hayırlı olsun Murat Bey. Dikkatimi çekti, kitabın ön sözünde eşinize teşekkür etmemişsiniz. Neden?

- Evet ama bunu sakın yazmayın! (Gülüyor) Hilal de kitabı okurken ön sözü yırtıp öyle okudu. Kitabı yazma aşamasındayken kardeşim ve arkadaşlarım okudu ama eşimin boş zamanı olmadığı için okuyamadı. Ben de hakikaten kitaba etkisi olanların ismini yazdım ön sözde.

Kaç senedir evlisiniz Hilal Hanım’la?
   �
- Yedi senedir.

Kitapta anlatılanlar kurgu mu, yoksa çevrenizde gördüklerinizi ya da kendi yaşadıklarınızı mı yazdınız?

- Kendi yaşadıklarımı yazdım.

Peki kadın karakterler arasında Hilal Hanım da var mı?

- Hayır, o yok.

Ona yer vermediğiniz için kızmadı mı size?

- (Gülüyor) Bu kitapta yazdıklarım, benim yaşadıklarımın sadece beşte biri. Yazmaya devam etsem, beş kitap daha çıkar.

Devamını yazacak mısınız?

- Evet, devamı gelecek. Hatta üç sayfası şimdiden hazır.

Hilal Hanım ikinci kitapta olur o zaman...

- Hilal dördüncüde olur.

EŞİM “BU KİTAPTAN ÇOK GÜZEL ROMANTİK KOMEDİ OLUR” DEDİ

Siz kitaptaki hangi karaktersiniz?

- Sadece biri değil, kitaptaki dört erkek karakter de benim. Anlattığım asıl konu gerçek, çoğu konuşma da kelimesi kelimesine gerçekten yapılmış konuşmalar. İnsan yaşadıklarını daha rahat yazabiliyor, böylece daha inandırıcı oluyor.

Yazdığınız erkek karakterlere bol bol küfür de ettirmişsiniz...

- Evet, küfürleri açıkça yazdım. Şimdi kitabı İngilizce’ye çeviriyoruz, çünkü Amerika’da da yayınlanacak. Büyük bir bölümünü ben çevirdim, yetiştiremem diye birkaç arkadaşıma da bölüştürdüm. Çeviri yapan kadın arkadaşlarımdan biri “Ben bu küfürleri çevirmem” dedi, “Ama normal hayatta kullanılan sözler bunlar” dedim. Bence bunda bir problem yok, küfür bizim sinemamızda da var.

Eşiniz kitabı nasıl buldu?

- Önce “Kapağı şahane, ismi de çok güzel” dedi. Okurken de “Elimden bırakamıyorum” dedi, özellikle kurgusunu çok beğendi. Onun fikri çok önemliydi, çünkü aynı zamanda bir sinemacı gözüyle bakıyor okuduklarına.

Dizisini ya da filmini çekmek ister mi sizce?

- İstiyor zaten. “Bundan çok güzel romantik komedi olur, izleyenler de çok eğlenir, senaryo haline getirip değerlendirelim” dedi. Ama o anca bu yaz olur, benim için şu anda öncelikli olan kitap.

ALDATAN KADININ MUTLAKA BİR NEDENİ VARDIR

Kitaptaki erkek karakterler sevgililerini aldatıyor ve aralarında sohbet ederken bundan çok normal bir şeymiş gibi söz ediyorlar. Ama kendileri ihanete uğradığında çok sert sözlerle tepki gösteriyor, küfürler ediyorlar.

- Erkek aldatır, çünkü doğasında vardır. Aldatmayan erkeğe dünya üstünde çok nadir rastlanır. Aldatırken de hiçbir nedeni yoktur, tamamen hayvansal içgüdüleriyle davranır. Ama kendisinin aldatılması mümkün değilmiş gibi düşünür, bu yüzden de ihanete uğradığında çok sert tepki verir, en ağır sözleri eder. Çünkü küfür etmekten başka yapacak bir şeyi yoktur. Kadın da aldatır ama aldatan kadının mutlaka bir nedeni vardır. Ya beklediği ilgiyi görmemiştir, ya ihtiyacı karşılanmamıştır, mutlaka bir eksiklik vardır ilişkisinde.

Geçmişte yaşadıklarınızın çoğunu açıkça yazmışsınız. Hiç çekinmediniz mi bunların evliliğinizi olumsuz etkilemesinden ya da çevrenizden tepki almaktan?

- Açıkçası insanın yaşadıklarını tüm çıplaklığıyla yazması cesaret ister, bense kitaba döktüm “Al işte ben buyum!” diyerek. Hatta kendi içimde açık verdiğim noktalar da var kitapta, kendime sakladığım şeyleri de yazdım. Yazarken de hiçbir şeyden çekinmedim.

Bu yaşadıklarınızı eşiniz biliyor muydu, yoksa kitaptan mı öğrendi?

- Biliyordu tabii. Ben onunla 40 yaşındayken tanıştım. İkimiz de 40 yaşında doğmadık, tabii ki bir geçmişimiz var. Geçmişte yaşananları da Hilal’e anlatmıştım.

EŞİMDEN ÖNCE HAYATIMA GİREN BÜTÜN KADINLARI ALDATTIM

Siz hiç eşinizi aldattınız mı?

- Hayır. Ondan önce hayatıma giren tüm kadınları aldatmıştım, aile hayatına geçmek istediğimde de evlendim ve eşimi hiç aldatmadım. Çok güzel bir hayatım var şu anda. Evinde yemek bile yapan bir adamım. Kadınlara da tavsiyem, 40’ını geçmiş erkeklerle evlenmeleri. Çünkü o yaşa kadar insan çoktan yaşamıştır yaşayacağını.

Hilal Hanım’ın yönettiği projeler hep çok iddialı oluyor ve gündemden düşmüyor. Siz de bu kitapla oldukça iddialı görünüyorsunuz...

- Kitabım çok satanlar listesine girecek ya da herkes okuyacak gibi bir iddiam yok benim. Öyle bir iddiamın olması çok ayıp olur zaten. Ben sadece hayatımdaki birtakım gerçekleri yazdım ve farklı yazdığımı düşünüyorum. Yumuşatmadım hiçbir şeyi. Hatta ilk başta kitaba adımı yazıp yazmamak konusunda tereddüt yaşadım, çünkü aleni şekilde hayatımı anlatıyorum. Kitabın adına da güveniyorum, çok cesur bir isim “Kadın İstediğinde Seks Erkek İstediğinde Evlilik Olur”.

Nasıl buldunuz bu ismi, özel bir hikâyesi var mı?

- Bu benim yıllardır söylediğim bir laftı. Biz erkekler her şeye karar verdiğimizi sanırız, fakat aslında bir tek evlenmeye karar veririz, ondan sonra da top yine kadınlara geçer.

Kitabın ismini duyan hemen herkesin ilk tepkisi “Gerçek, bunun tam tersi” oldu...

- Yürüyen bir ilişkide kadın istediğinde ‘seks’ olur, erkek istediğinde de ‘evlilik’. Erkekler sekse karar veremez, verdikleri zaman bu tecavüze girebilir. Bir erkek istemezse de kadın ne yaparsa yapsın onu evliliğe ikna edemez. Kadınlar hep o kararı erkeklerin almasını beklerler. Ama şunu da söyleyeyim, diğer her şeye karar veren kadınlardır.

KADINLARI BEN BİLMEYECEĞİM DE KİM BİLECEK!

Erkek ve kadınlara dair gözlemleriniz çok gerçekçi. Erkekler tamam da, kadınları nasıl bu kadar iyi analiz edebildiniz?

- Çünkü kadınları iyi tanıyorum. Aynı şeyi kız kardeşim de sordu, cevabım şu oldu: “40 yaşına kadar hayatıma çok kadın girdi, ben bilmeyeceğim de kim bilecek!”   �