Evliliğe uzak değilim

Güncelleme Tarihi:

Evliliğe uzak değilim
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 14, 2014 01:21

InStyle dergisinin Wedding eki için gelinlik giyip modellik yapan Özge Ulusoy, renkli çekim sonrası özel hayatından güzellik ve stil sırlarına pek çok soruyu yanıtladı.

Haberin Devamı

Pek çok alanda iş yapıyorsunuz, bu konuda geleceğe dair hedefleriniz var mı?
- Mesleğimin her alanından çok keyif aldığım için uzun yıllar “Üzerine daha ne katabilirim?” diye düşünerek devam etmek istiyorum. Hangisinde ilerleyeceğimi belki de zaman gösterecek ama açıkçası ben biraz kaderciyim, önüme çıkan fırsatları görerek, değerlendirerek ilerleme halini seviyorum.

Peki şu anda markalara koleksiyon üretmeyi daha ön planda tuttuğunuzu söyleyebilir miyiz?
- Aslında hiçbirini ayırmıyorum, mesela podyuma çıkmaktan da çok zevk alıyorum. Sanırım vücudum ve ruhum idare edebileceği sürece hepsini yapmayı sürdüreceğim. Her ne kadar şu anda çok iş yapıyormuşum gibi gözükse de bize gelen talepler o kadar fazla ki, bunların içinden eleyip doğru olan projelerle ilerliyoruz. Şu sıralar gündemimin birinci sırasında Codentry ile beraber çıkardığımız Different koleksiyonu var. Yaklaşık 1,5 senedir denim jean üzerine çalışmak istiyordum, bu koleksiyonla birlikte hayalimi gerçeğe dönüştürmüş oldum. Türkiye’de jean konusunda beğendiğim pek çok marka var ama ben hâlâ yıkamada, kalıplarda sorunlar yaşıyordum. Beğendiğim modeli bulamayınca da yabancı marka alıyordum ve çok para veriyordum. Açıkçası paramı çarçur etmek istemiyorum. Bu yüzden de şortlardan elbiselere, eteklerden pantolonlara her bütçeye uygun parçalar hazırladık. Çok başarılı bir tasarım ekibiyle çalıştım, koleksiyonun gördüğü ilgiden çok memnunum.

Tüm günü kombin odaklı geçiren biri olarak modayla ilişkiniz hakkında neler söylemek istersiniz?
- Modayı takip ederim, bütün çıkan trendlerden de haberim vardır. Ama onları doğru uygulamaya çalışıyorum çünkü herkese yakışan var, yakışmayan var. Moda artık çok değişken ve zamansız oldu, yakışanı, içinde kendini iyi hissettiğini bulmak önemli. Türkiye’den hemen hemen bütün tasarımcılar çok yakın arkadaşlarım, hepsini beğenerek takip ediyorum, o yüzden belli bir isim veremem ama yurt dışında en beğendiğim markaların başında Alexander Wang, Balmain ve Marc Jacobs geliyor. Günlük hayatımda sık spor yaptığım için tayt, tişörtle geziyorum. Eğer podyum, davet falan yoksa da deri taytım, jean’lerimi giymeyi tercih ederim. İşim için o kadar çok giyinmem, hazırlanmam gerekiyor ki, onun dışındaki zamanımı daha rahat kıyafetlerle geçirmek istiyorum.

EN BÜYÜK SIRRIM ÇOK SU İÇMEM
Alışveriş ve hazırlanıp evden çıkma süreniz için “kadın” veya “profesyonel” kimliklerinizden hangisiyle cevap vermek istersiniz?
- (Gülüyor) Çok hızlıyım. Günlük hayatımda makyaj yapmıyorum diyebilirim, yaparsam da zaten allık, rimel ve dudağıma doğal bir parlatıcı sürüp çıkıyorum. Eğer hazırlanarak bir yere gitmem gerekiyorsa, o da bir saati geçmiyor. Alışverişte de hızlı ve tek başıma ilerlerim. Belli başlı mağazalardan giyindiğim için neredeyse hiç denemeden alışverişimi yapıyorum.
Devamlı göz önünde olan biri olarak en çok merak edilen şeylerden biri de güzellik sırlarınız...
- Herhalde en büyük güzellik sırrım çok su içmem. Sıklıkla su içmeye başladığımdan beri cildimde, saçımda, fiziğimde değişiklikler görüyorum. Düzenli spor yapıyorum ve mutlu olmaya çalışıyorum. Pozitif bir insanım ve bunun da cildime en az su ve kullandığım kremler kadar faydalı olduğuna inanıyorum.

Güzellik kavramı sizin için ne ifade ediyor?
- Önemli olan bütünü yakalamak, neticede güzellik çok göreceli bir kavram. Dış güzelliğe baktığımızda tabii ki belli başlı kriterleri olsun ama benim için önemli olan bir insanın sevgi dolu olması. Onun dışında çok yakışıklılık, çok güzellik benim için cezbedici bir şey değil.

Biraz evliliğe bakışınıza dair konuşalım mı?
- Evlilik benim uzak olmadığım bir şey. Annem babam hâlâ evli, o yüzden evliliğe de, yürüyebileceğine de inancım var. Kolay bir şey değil hatta çok zor olduğuna da eminim ama o kadar güzel tarafları var ki, o zorlukları unutturuyordur diye düşünüyorum. Başarılı bir evlilik yapmak için her iki tarafında hayatında bazı şeyleri aşmış olması gerekiyor. Bir de ortak bir noktada buluşmak kesinlikle çok önemli. Herkesin kendi hayatı, kendi yaşam alanı olmalı. Mesela ben eşimin ya da erkek arkadaşımın iş hayatımın çok içinde olmasını istemem, tabii ki fikir versin, üzerine konuşalım ama aynı sektörden biriyle çok mutlu olabileceğimi düşünmüyorum.

Klişe bir soru olacak ama geçmişten bu yana hiç evliliğe ve giyeceğiniz gelinliğe dair hayaller kurar mıydınız?
- Aklımda bazı modeller vardı ama “Şöyle gelinlik giyeyim, böyle kabarık etekleri olsun” diyen, evlilik hayali kuran bir kız çocuğu da değildim (gülüyor). Hâlâ “Acaba ne zaman evlenirim?” gibi bir düşüncem, soru işaretlerim yok. Kaderci bir yapım olduğu için zamanı gelince bunun da gerçekleşeceğine inanıyorum. Ne yalan söyleyeyim 20’li yaşların ortasındayken daha hevesliydim ama şimdi biraz daha olgun bakıyorum evlilik konusuna. Çocuk isteği de aynı şekilde. Şu an ne kendimi hazır hissediyorum, ne kendimi öyle görebiliyorum, çünkü o büyük bir sorumluluk. Ben istiyorum ki, çocuk sahibi olduğumda en az iki-üç sene onunla ilgilenebileyim, bakımına, büyümesine şahit olabileyim. Şu anki tempomda böyle bir şeye imkan yok, o yüzden sanırım bu konuları hayatımı biraz daha oturttuğumda düşünmem daha doğru....

ERKEK BENİ KONUŞMASIYLA ETKİLEMELİ
Bir erkekte aradığınız spesifik özellikler var mıdır?
- Genel olarak biri konuştuğunda beni etkileyebiliyorsa etkiler çünkü ben bütün ilişkilerimde aşk ve sevginin yanında büyük bir arkadaşlık yaşıyorum, dost olabilmek benim için çok önemli. O insanla iyi anlaşabilmek, beraber gülebilmek kadar güzel şey yok. Sevgilinizle baş başa program yapıp, çılgınca eğlenip gülebiliyorsanız doğru yoldasınız demektir. Hayatımda olacak adamın çalışkan, akıllı ve algılarının açık olması lazım çünkü ben başarıyı çok çekici buluyorum. Ayrıca akıllı erkeğin, karşısındaki kadının başarısını da çekici bulması gerektiğini düşünüyorum.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!