Oluşturulma Tarihi: Nisan 18, 1998 00:00
Kedilerin şimdi, yavrulama mevsimi. Çocukların, ellerinde küçük, sevimli bir kediyle kapıda belirip ‘‘Anne, n'olur!..’’ diye yakarmalarının tam sırası. Sizin için de çok önemli bir karar verme zamanı.Uzmanlar, çocuklarla kedilerin çok iyi anlaşabilecekleri konusunda görüş birliği içindeler. Aralarında doğacak dostluk uzun süre devam ediyor. Bu sımsıcak dostluk, çocukların psikolojik gelişmesine olumlu katkılar sağlıyor. Anne ve babalara bu aşamada çok önemli görevler düşüyor. Öncelikle çoçuğun uygun yaşa geldiğinde, uygun bir kedi sahibi olmasını sağlamak. Daha sonra da ona bakabilmesi için gerekli eğitimi, daha önemlisi sevgiyi verebilmek.Nasıl seçmeliÖzellikle yedi yaşın altındaki çocuklar için, gerektiğinde başını kurtarabilecek ancak hırçın olmayan, yaşı büyük kediler tercih edilmeli. Küçük çocukların yavru kedilere, yaramaz yavru kedilerin de küçük çocuklara zarar verebileceği unutulmamalı. Dört yaşın üzerindeki büyük kedilerde ise, yaş ilerledikçe evden kaçma eğiliminin arttığı da asla akıllardan çıkartmamalı.Kedi seçerken, ani tepki veren ve asabi kedilerken kaçının. Bir tavsiye daha. Çocuğunuz ilk kez bir kediyle yaşamını paylaşacaksa, sonradan bir problem çıkmaması için, tüye karşı alerjisi olup olmadığını, doktorunuzun yapacağı basit bir testle öğrenin. Çocuk yedi yaşından küçükse, eve alınan henüz kendini savunamayacak yavru kedinin işi çok zor. Bir kediyle yaşama bilincine henüz ulaşmamış, oyun sırasında hareketlerini kontrol edemeyen küçük çocuklar, onların canını fena halde yakabilir. Canı yanan küçük kediler de, jilet gibi tırmaklarıyla onlara dünyayı zehir edebilirler.Problemli yaşYedi yaş, çocuklar için okul çağı. Okulla birlikte, hayvanlara olan ilgisi giderek artar. Yedi yaş ve üzeri, çocukların bir kedi sahibi olabilmeleri için en uygun çağ. Yedi yaşın üzerindeki çocuklar, kedilerle çok daha kolay iletişim kurabiliyorlar. Kas yapıları geliştiği için, onları rahatlıkla kucaklayabiliyorlar. Ayrıca, artık bilinçlendiği için, kediye zarar verecek hareketlerini kontrol altında tutabiliyorlar.Psikologlar, yedi yaşından büyük çocuklarda sorumluluk duygusunun gelişmesi için kedileri özellikle tavsiye ediyorlar. Çocuklara, onların mamasını, suyunu vermeyi, bakımını yapmayı öğretme görevi de tabii ki ailelere düşüyor.Veterinerler, çocukların kedi sahibi olmaları için en ideal yaşın on olduğu görüşündeler. Bu yaşta, çocukların hareketleri çok daha bilinçli oluyor. Onlar için, yavru kediler seçebilirsiniz. Onüç yaşındaki bir çocuk, her kediye rahatlıkla bakabilecek duruma gelmiştir. Alınacak herhangi bir kedi, sorun çıkartmaz.Bir kedi almadan önce...Özellikle küçük çocuklarınızın kedilere karşı daha önceki tutumunu hatırlayın.Kediye, çocuğunuzun bakacağına emin olun.Çocuğunuzun ilgisi devamlı mı, ölçün.Çocuğunuzun istediği gün kedi almayın.Kediyi doğum günü ve özel gün hediyesi olarak vermeyin.Kedi alırken eşinizin de fikrini alın. Eğer kedi konusunda anlaşamazsanız, almaktan vazgeçin.Ailede kedilere karşı alerjisi olan var mı? Araştırın.Eğer çocuğunuzun kediyle uzun yıllar birarada olabileceği konusunda küçük bir şüpheniz bile varsa hemen vazgeçin. En iyisi ona, sıkılınca atabileceği bir oyuncak alın.Uçak keyfinizi kaçırmayınKedi ya da köpeğinizle uçak yolculuğu yapanların, uymaları gereken kesin kurallar var. Aksi taktirde, uçakta kedisi kutusundan çıkartıp kucağına almak isteyen dansöz Yasemin Özgen gibi başınız ağrıyabilir. İş uzarsa, karakolluk bile olursunuz. Bu hafta, uçakta petlerinizle yolculuk yapmanın kurallarına bir gözatalım. Ne sizin uçuş keyfiniz kaçsın, ne de uçak personelinin.Petinizin uçak kabininde yolculuk yapmasını istiyorsanız, mutlaka önceden rezervasyon yaptırmalısınız.Evcil hayvanlar, yolcuya bilet kontrolü sırasında verilen ya da yolcu tarafından getirilen uygun ölçüde bir kutu içinde kabine alınır. Yolcunun getirdiği kutu, check-in sırasında istasyon yetkilisi tarafından uygun görülmezse, hayvan uçağa alınmaz.Kutuların standart ölçüsü 46 cm. x 31 cm. x 25 cm'dir. Toplam ağırlığının altı kilo olması gerekir. Check-in sırasında kutu tartılır. Yolcunun serbest bagaj hakkına bakılmadan, kutu ağırlığı fazla bagaj ücreti olarak alınır.Evcil hayvanlar dışında, kutu içinde taşınması mümkün olmayan hayvanlar kabine alınmaz.Kutuyla kabine alınacak evcil hayvanın geçerli sağlık belgesi, kimlik cüzdanı, uçak ve yer personeli tarafından kontrol edilir.Sınıf farkı ve kabin içinde bölümü olmayan uçaklarda, bir adet ve bir cins evcil hayvan rezervasyonu yapılır. Ekonomi, businnes ve first bölümleri bulunan ve kabin içinde yer olan uçaklarda, aynı türden olması şartıyla her sınıf ve her bölüm için 1 hayvan için rezervasyon yapılır.Görme özürlü yolcuya refakat eden köpekler, rezervasyon yapılmak kaydıyla ücretsiz olarak kabinde uçurulur. Standart kutu içinde kabine alınır. Bu durumda, eğer uçak tek bölümse kabinde başka evcil hayvan taşınmaz. Kabinde taşınması mümkün olmayan ve yolcu beraberinde seyahat eden evcil hayvanlar, yolcu tarafından gerekli şartlara uygun olarak bir kutuya konulur ve uçağın alt kısmındaki basınçlı kargo bölümünde taşınır.KÖPEK HİKAYELERİSevgi işaretleriSağır bir Dalmaçyalı olan Juliette, bir türlü denetim altına alınamıyordu. Sonunda, kendisine sevgiyle yaklaşan bir aile, ona, sağır ve dilsizlerin kullandıkları işaretleri öğretti.Dalmaçyalıların yüzde 30'u sağırdır ya da güç işitir. Jüliette, onlardan biriydi. Bu yüzden de yavruyken inanılmaz yaramazdı. Washington'un Spokane kentinde iki kere yuva bulunmuştu ona. İkisinde de yaramazlığı yüzünden geri getirilmişti. Bir yaşına geldiğinde, hala bir kafesteydi. Kafesin üzerine de 'Sağır, denetim altına alamıyoruz' yazısı asılmıştı. Michael-Jody Eisenman çifti ile çocukları J.J ve Aaron, köpeği almaya karar verdiler. Jody, ‘‘Sağırlığının bizi çok uğraştıracağını biliyorduk’’ diyor. ‘‘Ama yılmadan denemek istedik.’’Gerçekten de büyük bir uğraş istiyordu bu. Köpek eşyaların üzerine sıçrıyor, masaya çıkıp yemekleri yiyordu. Koltukları, oyuncakları, kitapları parçalıyordu. ‘‘İlk birkaç hafta canımız çıktı’’ diyor Jody. ‘‘Dikkatini çekemiyorduk.’’Karı-koca işitme özürlü değildi. Ama sağır-dilsiz işaretlerini biliyorlardı. Bu konuda bir kursa katılmışlardı. Juliette'e, işaret dilini öğretmeye çalıştılar. Köpeğin ilk öğrendikleri 'Hayır' ve 'Otur' oldu. Yaramazlık ederse 'Hayır, dikkati çekilmek istenirse 'Otur'. Juliette, yavaş yavaş anlamaya başladı.Daha sonraki 3 yıl içinde 30 işaret daha öğrendi. 'Seni seviyorum', 'Ev', 'Mama', 'Dışarı', ''Acıkmak', 'Top oynamak', 'İyi kız', 'Yere yat', 'Yürüyüşe çıkalım'.Köpek eğitiminde uzman olan Terry Ryan, Seatle Times gazetesine verdiği demeçte, daha önce böyle bir şey görmediğini belirtiyor, ‘‘Ama şaşırmadım’’ diyordu. ‘‘Biz insanlar, köpeklerin gerçekten neler yapabileceğini bilmiyoruz, onları küçümsüyoruz.’’EĞİTMEN GÖZÜYLEKöpeklere şiddet göstermeyinKöpekseverlerin tümü, köpeklerinin korkak olmasını hazmedemezler. Bunun sebebi çoğu kez kendileridir. Ya da ehil olmayan, sözüm ona eğitmenlerden aldığı bilgiler, bu duruma yolaçar.Katlanmış gazeteyle korkutmak da dahil, köpeklere şiddet göstermeyin. Köpek, size göre bir hata yapmışsa, güçlü bir 'Hayır' ile ensesinden tutup silkeleyin. Ya da 'Hayır' ile burnuna hafif bir fiske vurun. Köpekler, çevrelerindeki her canlıyı köpek sayarlar. Güçlü köpekten sinen zayıf köpekler gibi, çoğu kez bizden de korkarlar. Onların bu korkaklığını, sürünün lideri öne çıkıp ava götürerek gidermeye çalışır. Lider, hep öndedir. Cesurdur ve avını yakalar. Bir süre sonra acemi köpekler, avı yakalama mükafatı ile sonuçlandığını görecekler. Av için aşılanacaklardır. Korkak köpeğinizi cesaretlendirmek, size, yani evdeki lidere düşer. Korkak köpeğinizin korktuğu olguya önce sizin saldırmanız, ardından da onu götürmeniz gerek. Ardından okşayıp ödül verin. O sizi, hep lider köpek görec
button