Gülden Aydın
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 30, 2009 00:00
Aralık Derneği, zor şartlarda çalışan öğretmenlerin barınma sorununu çözmek, şark hizmetine gitme isteğini artırmak için 2008 Ekiminde, “Evine Hoşgeldin Öğretmenim” adlı projeyi hayata geçirdi. Swissotel’de 300 kişinin katıldığı bir toplantı düzenlendi, 1 milyon 200 bin TL toplandı. Bu parayla Anadolu’nun en ücra köşelerindeki köy okullarına on öğretmen lojmanı yapılmaya başlandı. Aralık Derneği yöneticileri Elif Dürüst, Şirin Yalçın, Fazıla Bahar ve Edwina Özyeğin ile birlikte Iğdır Tuzluca’ya bağlı Güllüce Molla Kamer Köyü İlköğretim Okulu’na gittik, açılan yeni lojmanı dolaşıp kalan öğretmenlerle görüştük.
Güllüce Köyü, Tuzluca’ya 20 kilometre uzakta, dağların arasında bir plato. Yılın sekiz ayı kış. Molla Kamer Köyü İlköğretim Okulu’nun öğrencileri koşarak karşılıyor dernek yöneticilerini. Üç kız, etrafımızı sarıyor. Hepsi sekizinci sınıfta. Köyde lise yok. Babaları Tuzluca’daki liseye göndermeyecekmiş. Çünkü liseye giden kızlar “başka türlü” olurmuş. Üstelik köyden Tuzluca’ya servis de yokmuş. Dertlerine çare bulmamızı istiyorlar. Vali Saffet Karahisarlı’ya durumu aktarıp babaları ikna etmeleri için yardım istiyoruz. Karahisarlı, “Lise yaptırayım” diyor. Diyor ama bugün yapıp yarın açılacak kadar kolay değil ki bu. Kızlar hayal kırıklığına uğruyor.
Ama İstanbul’dan gelen dernek yöneticileriyle konuşurken çok mutlular. Çünkü dernek, öğretmenlerinin insanca yaşayacağı lojmanı yapmış, öğretmenleri de Batı’ya tayin istemekten vazgeçmiş, kendilerini yüzüstü bırakmamış.
MURAT GÜNDOĞDU (25-Türkçe öğretmeni)
Eskiden banyo yapmak için Iğdır’a inerdik
Öğretmenlikte ikinci yılımdayım. Eskişehirliyim. İlk geldiğimizde köy evine yerleşmiştik. Su hiç yoktu, dışarıdan taşıdık. Isınma sorunu yaşadık. Bazen okula gidip okulun sobasını yakarak ısınmaya çalışırdık. Kışın odamızın sıcaklığının -10 dereceye düştüğü oluyordu. Banyo yapmak için Tuzluca’ya, Iğdır’a iniyorduk. Oysa lojmanda ne zaman istersek termosifonun düğmesine basmamız yetiyor. Lojman yapılmadan önce güne yorgun başlıyorduk. Ama şimdi dersler bitiyor, biraz dinlendikten sonra ertesi güne hazırlanma, çocuklarla ilgilenme fırsatımız oluyor.
AYDIN TİK (29-Sosyal Bilgiler öğretmeni)
Artık hafta sonlarını da köyde geçiriyorum
Ben Iğdırlıyım, kendi memleketimde öğretmenlik yapıyorum. Bu coğrafyanın her santiminden, kanat çırpan kelebeğinden sorumluyuz. İdealistiz. Ama buraya geldik, çok zor şartlarda yaşadık. Her hafta sonu Iğdır’a iniyordum, ama lojman hayatım başladığından beri hafta sonlarımı burada geçiriyorum. Çünkü internetimiz, kitabımız, konforumuz var. Kendimizi ve öğrencilerimizi yetiştirmek için en uygun şartlara sahibiz.
HARUN YILDIZ (28-Meslek Dersi öğretmeni)
Uykuda yağmur üstüme yağardı
Köye iki buçuk yıl önce Samsun’dan geldim. İlk geldiğimde köylüler beni evlerinde ağırladı. Ama sabahın 3’ünde üstüme yağmur yağarken uyanırdım. Kalkıp dama çıkıp naylon sererdim. Yağmurun şiddetinden naylon yırtılır, çatı üstümüze akardı. Çekilecek bir hayat değildi. O şartlar hem vereceğimiz eğitimi hem de sağlığımızı olumsuz etkiliyordu. Şimdiki şartlarımızla o günleri kıyaslarsak müthiş bir fark var, bu lojman paha biçilmez değerde. Batıya tayin istememize engel oldu. Bu nedenle Aralık Derneği’ne çok teşekkür ederim.
ELİF DÜRÜST (Aralık Derneği Başkanı)
Özyeğin Vakfı bize yol gösterdi
Aralık Derneği’ni beş yıl önce kurduk. Başlangıçta sadece eğitim programları veriyorduk. Daha sonra sosyal sorumluluk projelerine başladık. Şirin Yalçın, Fazıla Bahar, Edwina Özyeğin, Aylin Tahincioğlu ve Hande Gamgam’la birlikte bir gece düzenledik. 1 milyon 200 bin TL topladık. Hüsnü Özyeğin Vakfı, Anadolu’nun dört yanında okul yaptırıyordu. Vakfın yaptırdığı okulların yanına öğretmen lojmanları yaptırmaya başladık. Daha sonra valilik ve Milli Eğitim müdürlüklerinin talepleri doğrultusunda ihtiyacı olan köylere de yöneldik.
ŞİRİN YALÇIN (Aralık Derneği Başkan Yardımcısı)
Yardımın büyüklüğü önemli değil
Sosyal sorumluluk bilinci gelişmiş insanlarız. Ben bu derneği kurmadan önce Çağdaş Eğitim Vakfı’nın Hasdal İlköğretim Okulu’nda bir yıl boyunca altı sınıfta İngilizce ve etüt öğretmenliği yaptım. Güneydoğu’ya ilk kez yakın arkadaşım İsmail Acar’la birlikte gittim. Oradaki insanlar, kendilerine yardım ettiğimizde çok şeyin değişeceğine inanıyorlardı. Yaptığımız yardımın büyük ya da küçüklüğü hiç önemli değil. Herkesin hayatında fark yaratabildiğinizi görüyorsunuz.
EDWINA ÖZYEĞİN (Aralık Derneği Üyesi)
Yardımın azı çoğu olmaz
Neyin elinden tutsanız faydalı oluyor. Büyük ya da küçük farketmiyor. Gözünüzde büyütmemeniz gerekiyor. Bir kızı okutmanın yıllığı 446 lira. Çoğu insan için komik bir rakam ama bu adımı atmak bile uzak geliyor. Belki yöntemini bulamıyorlar. Oysa bir telefonla bir kızı okutmak mümkün. Bizim yaptığımız biraz daha büyük boyutta ama çok daha az şeylerle de Anadolu’da çok büyük işler başarılıyor.
DUŞLU, JENERATÖRLÜ TERMOSİFONLU İNTERNETLİ ÇELİK EVLER
Aralık Derneği, Ağrı-Doğubayazıt’ın Somkaya ve Bardaklı köyleri, Urfa-Suruç’un Eğrice Köyü, Mardin-Dargeçit’in Yoncalı Köyü ilköğretim okullarındaki öğretmenler için lojmanlar yaptırdı. Tek katlı, çelikten ve paketlenip taşınabilen bu lojmanlar, dört kişilik. Alafranga tuvalet, duş, seramik lavabo, su deposu, elektrikli termosifon, jenaratör ve modern açık mutfaklı. Bitlis Yassıca ve Ardahan Dağcı köylerindeki lojmanların da 2009-2010 öğretim yılından önce teslim edilmesi hedefleniyor.
Onuncu lojmanı teslim ettikten sonra Aralık Derneği mola vermeyecek. Önümüzdeki yıl bir toplantı daha düzenleyip topladıkları parayı, Hüsnü Özyeğin Vakfı’nın yönlendirmesiyle en doğru alana aktaracaklar.