Güncelleme Tarihi:
Spor hayatına dört yaşında futbolla başlayan bir adam nasıl kafes dövüşçüsü olur? Amerikalı Jarrod ‘Vahşi’ Card’dan bahsediyoruz... MMA (Mixed Martial Arts) Tüy Siklet XFC Şampiyonu ve altın kemer sahibi. Kendini bir baş belası olarak tarif ediyor fakat sürekli gülen bebek suratlı bir adam: “Takma adım Wild (vahşi), çocukluğumdan. Soyadımı da yanına ekleyince Vahşi Card oldu. Dört yaşımdayken bütün gün durmadan koşup futbol oynar, spor yapmadığımda etrafı dağıtırdım. O zamandan beri bu takma ismi kullanıyorum” diyor.
Günün yarısında MMA, Jiu Jitsu ve Muay Thai antrenmanları yapıyor, üstüne de en az beş kilometre koşuyor. İstanbul’da 4. Levent’te kaldığı otelden 22.00’de çıkıp ve Seyrantepe’ye kadar koştuğunu söylüyor: “O saatte bile olsa kimse bana bulaşamaz nasılsa...”
17’sinden beri sürekli dövüş sporlarıyla ilgilenen 31 yaşındaki Card; dövüşe Tayland’a özgü, ağırlıkla dirsek ve dizlerin kullanıldığı çok sert bir spor olan Muay Thai ve Kick Box ile başladı. Kardiyo ve kalp kondisyonu bu sporlar için çok önemli fakat Card’ın kardiyosu zaten çocukluğundan beri en çok üst düzeylerde. “Futbolla ilgilenirken çok çevikleştim ve sigara içmediğim için kardiyo durumum mükemmel yakındı. Bir sürü MMA ve Jiu Jitsu yapan arkadaşım vardı. Onlar beni teşvik edince dayanamayıp dövüş antrenmanlarına başladım. Çok hoşuma gidince devam etme kararı aldım” diyor Jarrod Card.
HER STİLDE DÖVÜŞTÜ
“Boks antrenmanlarımı yaptıran hocam eski boks geleneğinden geldiği halde iyi bir Muay Thai’ciydi. Dolayısıyla iki dövüş tekniğini de çok iyi öğrendim. Muay Thai’yi 7 yıl yaptıktan sonra güreşçi arkadaşlarımla takılırken Brezilya Jiu Jitsu’su ve MMA’e merak saldım. Arkadaşlarımla antrenman yapmak güreş tekniklerimi çok geliştirdi. Günde en az 3-4 maç yapardım. O zamandan beri favorim MMA ve Jiu Jitsu” diyen Vahşi Card ilk resmi maçını 2005’te yaptı.
2007’ye kadar çeşitli maçlara çıkan Card’a Xtreme Fighting Championships’den (XFC) bir teklif geldi. “Tokyo’ya gittim ve hayatımdaki ilk televizyondan canlı verilen bir maça çıktım. Üstüne üstlük bu maç bir ünvan maçıydı. Çok uzun ve hakem kararıyla biten maçta ben galip geldim. Hem ilk kez bir maçım televizyonda yayınlandı hem de altın kemer sahibi oldum” diyor. Vahşi Carrod XFC’nin dövüşçülerinin her zaman galibiyete aç olduklarını kendisinin de hep kazanmak için ringe çıktığını söylüyor: “Ringe çıktığımda kendimi yeniyetme gibi görürüm. O maçın profesyoneli gibi değil de amatörü gibi davranırım ve o psikoloji beni pozitif etkiler. Dışarda sakinimdir ama dövüşe girdiğim anda bir Pitbull’a dönüşürüm”.
KIRIK KULAKLARA BULAŞMAYIN
Brezilya Jiu Jitsu’su ya da MMA yapanların kulaklarında şeklen sorun var. Hepsinin kulakları bükük ve kırık. Kulağın üstteki kıkırdak yapı yok gibi. Jarrod Card’a kulağını sorduğumda anlatmaya başlıyor: “Özellikle Jiu Jitsu ve MMA’ci müsabık dövüşçülerinin kulağı hep böyle. Dövüş ve antremanlar sırasında kırılıyor. Böyle kulaklı bir adama sokakta rastlarsanız bulaşmamanızı tavsiye ederim. Bir gece kulübünde arkadaşlarımla eğlenirken birkaç kişinin adamın tekine bulaşıyordu. Dövüşçü arkadaşım hadi yardım edelim dedi. Adamın kulağını gösterip başının çaresine bakabilir demiştim. MMA’ciler için bu kulaklar onur madalyasıdır.”
OĞLUM MAÇLARIMI SEYRETMİYOR
Dövüşe başladığımı ailemden saklamadım. Fakat ne kadar ciddi olduğumu da bilmiyorlardı. Gündüzleri çeşitli işlerde çalışıyor, geceleri de antrenmana gidiyordum. O kadar ciddiye alıyordum ki, bir saatlik öğlen tatillerinde bile spor yapıyordum. Dört yaşında bir oğlum var. Haftasonları benim yanımda. Antrenmanlarıma da geliyor, eldivenlerle ortalıkta dolaşıyor. Televizyonda bir maç gördüğü zaman aklına hemen ben geliyorum ve ‘Baba bu sen değilsin diyor’. Dövüş sporlarıyla biraz da benim yüzümden ilgili. Çok ufak olduğu için, etkilenebilir diye hiçbir maçımı seyrettirmiyorum.
SERDAR ORTAÇ İYİ BİR ADAMA BENZİYOR
“Reina’ya gittim ve müziklerden çok hoşlandım, söyleyenin Serdar Ortaç olduğunu öğrendim. Daha sonra kendisiyle tanıştırıldık. Çok iyi bir adama benziyor. Bu arada kızlar da çok güzel”.