Evde kalan erkeğin tesellisi zeytin

Güncelleme Tarihi:

Evde kalan erkeğin tesellisi zeytin
Oluşturulma Tarihi: Mart 11, 2003 01:45

Burhaniye'de işler karışık. 800 nüfuslu Bahadınlı Köyü'nde 150 bekar erkek yaşıyor. Diğer köylerde de bekar erkek sayısı yüksek. Kaymakamlık ‘‘Bu ciddi bir sorun’’ diye çalışma başlatsa da, köylünün şikayeti yok.

İki nişan, iki düğün isteyen kız babaları köyün erkeklerini tembellikle suçluyor. Bekar erkeklerse kendini zeytin işine vermiş, ‘‘Azıcık aşım, ağrısız başım’’ diyor.

Mis kokulu zeytinyağını doldurmuşsun bir çanağa. Üzerine de biraz kırmızı biber, biraz tuz ekmişsin. Odun fırınından yeni çıkmış ekmeğin çenesini koparmış, banıyorsun yağa. Yüzüne püfür püfür esen ege rüzgarı çarpıyor. Tertemiz dağ havasını da şöyle bir çekiyorsun içine. Şimdi söyleyin bakalım, evliymişsin, bekarmışsın ne yazar!

Bahadınlı köyünün bekarları böyle yaşıyor işte.

BAHADINLI'YA KIZ MIZ YOK

Açıkçası Burhaniye Kaymakamı Ertan Yüksel'in ilginç araştırması olmasa Bahadınlı'nın adını bile duymuşluğumuz yoktu. Burhaniye, Balıkesir'in 42 bin nüfuslu ilçesi. 25 köy var ilçeye bağlı. Bahadınlı Köyü de, ilçenin en büyük üç köyünden biri. Geçim kaynakları ağırlıklı olarak zeytincilik.

Bahadınlı Köyü Türk filmlerinden fırlamış gibi bir köy. Kırmızı tuğlalı yöresel eski evler, kapı önlerine çöküvermiş eli oyalı nineler, köyün orta yerinde de koca bir kahvehanesi var. Kahveye konuşlanıyoruz. Erkekler, bekar olanları ve bekar babaları, birer ikişer toplanmaya başlıyorlar. Hemen anlaşılıyor ki bekarlık kadın-erkek dağılımının dengesizliğinden değil. Yani yörede kız bol. Ama Bahadınlı'ya varan kız yok.

BOYNUZU BİLEZİKLİ KOÇ

Muhtar İbrahim Ergin üç kız babası. O da iki kızını Burhaniye'ye nişanlamış, köylüsüne değil. ‘‘Bizim köyün erkekleri parasızlıktan evlenemiyorlar, başka nedeni yok!’’ diye konuya giriyor. ‘‘Paran olmazsa ev alamazsın, düğün yapamazsın, nasıl evleneceksin?’’ diye de soruyor. Bekarların içinde en yaşlıları 49 yaşındaki bekçi Hasan Hüseyin Kidgu. O da parasızlıktan evlenemediğini söylese de artık ‘‘Kendine göre kız kalmadığını’’ da biliyor. Bir de açık sözlü. ‘‘Anam var 87 yaşında, hayatımdan memnunum’’ diyor.

Gençler, başlık parası olmasa da köy geleneklerinin onu katladığını söylüyorlar. 26 yaşındaki İsmail Akkıyık, evlenmek için genç ama umudu yok ki:

‘‘Bunun oğlu şunu yapmış. Senin oğlun da yapsın diyorlar. Bütün gelenekleri aynen sürdürüyorlar. Evi olmayana bizim buralarda kız yok. Bir ev, köy yerinde de olsa 35 milyardan aşağı çıkmıyor. Düğünü de öyle bir ayarlarlar ki araya mutlaka bayram girer, koçu götürürsün. Boynuzuna bilezik takılı olacak. O girmese yılbaşı girer araya, hindisini ister, hem de altınlı...’’

Konuyu özetleyen yorum kızını başka köye vermiş, kızgın bir kız babasından geliyor: ‘‘Sırtını zeytine dayarsan, öyle. Zeytincilik bizi yobaz yapmış. Tembel yapmış. Kimse dışarıda iş aramıyor. Çünkü burada iki ot koparırsın, zeytinyağıyla tuzla öğün yaparsın kendine. Ne diye evlenesin ki?’’

Hediye ve takı işi abartılı boyutlarda

Burhaniye Kaymakamı Ertan Yüksel, ‘‘Esas sorun, köylülerin ortada bir sorun olduğunu görememelerinde’’ diyor. Yüksel'in bir araştırmacı psikoloğa, ilçeye bağlı üç büyük köyde (Bahadınlı, Karadere, Kızıklı) yaptırdığı araştırmada ortaya ilginç sonuçlar çıkmış:

Gelenekler yüzünden evi olmayana kız verilmiyor. Kız evine yapılan ziyaretlerde hediye alma, bayramda kurban götürme, takı takma işi abartılı boyutlarda.

Köylü tasarruf yapmayı sevmiyor. Zeytinin olduğu yıllarda parayı biriktirmek yerine, yiyorlar.

Gurbete gitmek, başka iş kolları araştırmak gibi alışkanlıklar yok. Tek gelir kaynakları zeytin toplamak.

Köylü zeytincilik yapacak diye çocuklarını okutmamış ve şimdi isteseler de başka iş yapamıyorlar.

Karakter olarak girişimci ve cesur değiller. Disiplinli yaşamaya alışmamışlar.

Kimse kızını köyden evlendirmek istemiyor. Köylü erkeklerin tembel olduklarını düşünüyorlar.

Yaşlılar bile kendi gençlerine güvenmiyor.

Köylü çözüm üretmek yerine gününü yaşamayı tercih ediyor.

Köyün kızları da abartılı nişan hediyelerinde ısrarlı.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!