Eurovision’da Türk bayrağı sallamak isterim

Güncelleme Tarihi:

Eurovision’da Türk bayrağı sallamak isterim
Oluşturulma Tarihi: Haziran 28, 2012 03:00

“12 Çeşit La La/12 Ways to La La” albümüyle adını duyuran Aynur Aydın, Avrupa ve Türkiye’nin ardından gözünü Amerika’ya dikti. İkinci albüm için Los Angeles’ta önemli isimlerle görüşmeler yapacağını söyleyen şarkıcı, Eurovision macerasından Kıvanç Tatlıtuğ hayranlığına ve Sibel Kekilli’yle dostluğuna her şeyi Kelebek’e anlattı.

Haberin Devamı

Münih’te büyüdünüz, Amsterdam, Sofya, Stockholm’da yaşadınız ve Türkiye’de albüm çıkardınız. Müziğinizi Türkiye’de beğeniye sunmak bir risk değil miydi?  

- Etrafımdaki herkes endişeliydi açıkçası ama ben çok rahattım. Çünkü yaptığım müzikten emindim.

Albümünüz Türkçe ve İngilizce olmak üzere çift CD halinde çıktı. Neden?  

- Bunu yapmamızın amacı ağırlıklı olarak yabancı müzik dinleyen kitleyi de yakalamaktı. Genç neslin sadece bir yabancının değil bir Türk’ün de bu kapasiteye sahip olduğunu görmesini istedim.

Yaptığınız iş, müziğiniz yeterince anlaşıldı mı sizce?

- Dinleyenler anladı ama hâlâ beni bilmeyen çok insan var. Herkes müzik kanallarını dinlemiyor ya da gazete okumuyor. Online platformlar da sınırlı olduğu için tanınmam zaman alacak.

Albümün İngilizce versiyonu daha başarılı açıkçası. Ve şimdi o albümü güncelleyecekmişsiniz.

- Evet, eylül ayında albüm güncellenmiş sound’uyla Almanya’da satışa çıkacak. Daha sonra da İsviçre ve Avusturya’da... İsveç ve İngiltere de listede. “Ayrılıklar Mevsimi”ne klip çekeceğiz, o da Almanya’da Christmas kampanyasının müziği olacak. Sonra ikinci albüm üzerine çalışmak için Los Angeles’a gideceğim.

LOREEN’İN KAZANDIĞINI DUYUNCA AĞLADIM

Bu yılki Eurovision birincisi Loreen, bu albümde sana vokal yapmış meğer. Birinciliği sizi şaşırttı mı?

- Hayır çünkü çok iyi bir şarkıcı. Hatta “İşporta” klibini çekmeseydim, Azerbaycan’daki yarışmada onun yanında olacaktım. Çünkü aynı ekiple çalışıyoruz. Ama dediğim gibi klip çekimimle çakıştı. Birinci olduğunu ertesi sabah öğrendim.

Kazandığını öğrendiğinizde ne hissettiniz?

- Ağladım. Çünkü benim için çok önemli biri... Bir kere şarkıları çok hissederek okuyan, aynı zamanda sesi çok güzel olan bir insan. Gecenin bir yarısı “Siyah Fırtına”da bana vokal yapmasını istemek için onu aradım. Önce “Türkçe vokal yapamam” dedi ama tek tek kelimeleri yazınca söyledi.

Düet yapmaz mısınız bu saatten sonra?

- Çekinirim açıkçası çünkü aşırı güzel bir ses. Benim sesim güzel bir pop sesi ama onunki başka bir boyutta.

Önce siz Almanya’daki Eurovision elemelerine katıldınız, ardından Loreen... Sanki bu yol sizi de Eurovision’a götürecek gibi... Öyle bir durumda hangi ülke adına yarışmak istersiniz?

- Kesinlikle Türkiye.

Ama daha önce Almanya adına yarışmak için elemelere girdiniz?

- Girdim ama bir daha yapmam. Sonuçta bir Türk bayrağı sallamak var, bir de Almanya bayrağı. Tabii ki Almanya’yı seviyorum, orada doğup büyüdüm ama sonuçta Türk’üm...

KIVANÇ TATLITUĞ OLURSA TAMAM!

Yıldızınız yavaş yavaş parlarken, sunuculuk ya da oyunculuk teklifleri de gelmeye başladı mı? Sizdeki yeteneklerin farkına varan sunuculuk, oyunculuk teklif etmiyor mu?

- Sunuculuk ve ben! Türkçe’yi daha yeni yeni geliştirdim. Oyunculuk dersi alacağım ama o da sahneye katkısı olsun diye. Müzikten başka bir iş yapmayı düşünmüyorum. Bir tek Kıvanç Tatlıtuğ olursa kesin oynarım (gülüyor).

Sibel Kekilli’nin doğum gününde sahneye çıktığınız söyleniyor.

- Sahne almam söz konusu değil. Sibel’in doğum günüydü, Cahide’ye gidelim dedik. Sahnede şarkı söyledim ama öyle konser falan değil... Tek şarkı..

Ne zamandır arkadaşsınız?

- Aslında yeni. İlk kez burada bir araya geldik. Ama ilk andan itibaren 40 yıllık arkadaşımmış gibi davrandı. Çok şeker bir insan. İki günümüzü birlikte geçirdik. Doğum gününün ardından da döndü. İki Almancı takıldık.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!