Oluşturulma Tarihi: Mayıs 19, 2004 00:00
Beklenmeyen kriz, Eurovision’un ilk genel provasında yaÅŸandı. Güney Kıbrıs’la baÄŸlantı yapıldığında Rum sunucunun, ‘Hello Konstantinopolis’ sözlerini, sunucumuz Korhan Abay ‘Son 500 yıldır Ä°stanbul’ diye düzeltti.EUROVISION Yarışması’nın iki genel provasında ciddi bir ‘İstanbul krizi’ yaÅŸandı.Ä°lk genel provada puanları almak için Kıbrıs’la baÄŸlantı kurulduÄŸunda Rum sunucu ‘İyi akÅŸamlar Konstantinopolis’ deyince Korhan Abay ‘Son 500 yıldır Ä°stanbul’ diye düzeltiyor ama Rum sunucu ‘Biz öyle diyoruz’ diyor. Ä°kinci genel provada aynı kriz bir kez daha yaÅŸanıyor. Rum sunucu yine ‘Hello Konstantinopolis’ deyince Korhan Abay da ‘Hello Güney Kıbrıs’ diyor ve ciddi bir kriz çıkıyor. Konu BaÅŸbakan’a kadar intikal ediyor, Eurovision yetkilileri devreye giriyorlar ve Kıbrıs uyarılıyor. Kıbrıslı Rum sunucunun kulağı Eurovision yetkilileri tarafından çekiliyor ve yarışma gecesi bir olay olmadan kapanıyor. Ne halt yediÄŸimizi bilmek hakkımızGENETÄ°K olarak deÄŸiÅŸtirilmiÅŸ ürünlerle ilgili yazılarımdan sonra dün Tarım Bakanı Sami Güçlü aradı. Epeyce konuÅŸtuk. Bu ürünlerin hemen her ülkede yaygın biçimde kullanıldığını söyledi. ABD’nin bu ürünleri zararsız, AB ülkelerinin ise ‘zararlı olması muhtemel’ ürünler olarak gördüğü konusunda ikimiz de mutabıktık.Bakan bu ürünlerle ilgili giderek daha büyük bir hassasiyet oluÅŸtuÄŸunu ve bakanlığın da konuyu yakından izlediÄŸini aktardı. Ben bu konudaki talebimi Bakan Güçlü’ye ilettim. Bu ürünleri yasaklamanın mümkün olmadığını biliyorum. Mümkün olduÄŸunca sakınmak en doÄŸrusu. Bunun saÄŸlamanın en kestirme yolu tüketiciye seçme hakkı tanımak. Bunun yolu da transgenik ürünlerin veya transgenik bitkilerle üretilmiÅŸ gıdaların üzerine bu konuda bilgi koymak. Yani gidip mısırözü yağı alıyorsam, üzerinde ‘Bu yaÄŸ transgenik mısırdan üretilmiş’ diye yazmalı. Ya da niÅŸasta alıyorsam bu ibareyi niÅŸastanın üzerinde görmeliyim. Çünkü transgenik ürünler son derece yaygın. Mesela transgenik mısır yağı, niÅŸasta, ÅŸeker üretiminde kullanılıyor. Bunlardan daha sonra türlü türlü gıda maddesi üretiliyor. Tüketicinin bunu bilme, ne yediÄŸini, daha da önemlisi çocuÄŸuna ne yedirdiÄŸini öğrenme hakkı var.Meclis’in bu konuda bir düzenleme yapması ve bunu bir kurala baÄŸlaması gerek. Tabii bunun için sıkı bir denetim ve denetimi yapabilecek ÅŸartlar da gerekiyor. Acaba en büyük marketlerinin et reyonunda satılan etin ne olduÄŸunu bile bilmeyen ve denetleyemeyen bir ülkede fazla bir ÅŸey mi istiyorum! Transgenik tohumların stratejik önemiTRANSGENÄ°K ürünlerin sadece toplum saÄŸlığı açısından deÄŸil, stratejik açıdan da önemi var. Transgenik tohum kullanımı, tarım ülkesi Türkiye’yi giderek tarımda da dışa bağımlı hale getiriyor. ÖrneÄŸi yine mısırdan vereceÄŸim. Türkiye’de bir süreden beri bazı bölgelerde yabancı ÅŸirketlerin de zorlamasıyla transgenik tohumluklar kullanılıyor. Ancak bu üretilen mısırlar ‘kısır’.Yani tohum olarak kullanılması mümkün deÄŸil. Ãœrünün bir kısmını ayırıp önümüzdeki yıl tohum yapamıyorsunuz. Yeniden yabancı kaynaklı tohum almanız lazım. Ãœstüne üstlük bu gibi tohumlar bir süre sonra topraÄŸa büyük zarar veriyor. Bu tip tohumların kullanımı yaygınlaÅŸtıkça kendi toprağınızda ürettiÄŸiniz üründe bile dışa bağımlı hale geliyorsunuz.Bunun dışında yazılarım üzerine arayan emekli paÅŸa Nejat Eslen’in de uyardığı bazı sıkıntılar var. Bunların başında bu tip tohumlarla Türkiye’ye yönelik bazı komplolara da açık hale gelmemiz. Peki ne yapacağız?Bu tohumların ne olduÄŸunu, hangi genetik formasyonlara uÄŸratıldığını bilebilecek ve tespit edebilecek noktada olmalıyız. Bu yazdıklarım ÅŸimdi size çok ‘lüzumsuz’ gelebilir. ‘Lüzumlu olduÄŸunu’ anladığınız zaman ise iÅŸ iÅŸten geçmiÅŸ demektir. NE ZAMAN ADAM OLURUZ?En aykırı fikirlerin sahiplerini suçlamak yerine aykırı fikirleri bile tartışmayı öğrendiÄŸimiz zaman.Â
button