Hakan GENCE
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 22, 2009 00:00
Burcu Güneş bundan 11 yıl önce “Aşk Yarası” isimli albümüyle hayatımıza girdi. Kısa sürede güçlü sesi ve güzel fiziğiyle dikkat çekti. Magazin dünyasından ve polemiklerden uzak durması, pop müzik dünyasında ayrı bir yerde konumlanmasını sağladı. Şimdi de uzun bir aranın ardından yeni albümü “Sihirbaz”ı çıkardı. 10 tane ‘sıfır’ şarkıdan oluşan albümde 6 şarkının sözü ve müziği kendisine ait.
Ayrıca albümde MFÖ grubundan Fuat Güner ile yaptığı düet, sözlerinde Can Yücel ve Selami Şahin’in imzası bulunan şarkılar da dikkat çekiyor. Müziğini “Sıcak, ruhu olan ve doyurucu” olarak tanımlayan Burcu Güneş, aşk için de “Etrafımdakilerin bana ne niyetle yaklaştığını hemen anlıyorum. Ben sevgimi hak edene vermek istiyorum” diyor.
Üç seneye yakın ara verdiniz. Neden bu kadar beklediniz?- Müzik dünyada hızlı bir tüketim sürecine girdi. Ben de çok beste yapıyorum. Ama iş albüme geldiği zaman bütün iyi şarkıcılar benim kadar ara veriyor.
Yeni albümünüzde yine alıştığımız Burcu Güneş sound’u hâkim...- Evet. Fakat bestelerin daha sıcak olduğu hissediliyor. Batıyla doğu, müziğimde daha çok birleşti ve tam olarak yerine oturdu. Ayrıca akustikten yine vazgeçemiyorum. Sesimin ağzımın içinde döndüğü sırada bile gerçekleşen akustiği çok samimi buluyorum. Ayaklarım yerden kesiliyor.
Albüme ismini veren şarkı Sihirbaz. Bir illüzyonist mi arıyorsunuz?- Bu şarkı aşkın sihrini anlatıyor. “Beni sihir yaparak kendine âşık eden biri olsa nasıl olurdu?” diye düşünerek sözleri yazdım.
Bir erkeğin sizi kendine âşık etmesi için sihirbaz mı olması lazım?- Zor seçen biriyim. Farkındalığım yüksek. Etrafımdakilerin bana ne niyetle yaklaştıklarını hemen anlıyorum. Bu yüzden bir ilişkiye başlamadan kriterleri belirlemek istiyorum. Ve bu kriterler hayli yüksek.
Ne kadar yüksek?- Beni en çok erkeğin aklı ve zekâsı etkiliyor. Karşımdaki gerçekçi biri olmalı. Sinirliyse sinirlensin ama âşıksa aşkını sonuna kadar göstersin. Kendine bakan, sportif, iyi giyinen ve güzel kokan erkekleri seviyorum.
OLGUN AŞKLARA İHTİYACIM VAR
Şarkı sözlerinin çoğu size ait. Yaşadıklarınız bu şarkıların ne kadarında var?- Hayatın içindeki her şeyden malzeme çıkarıyorum. Üretmek beni içsel olarak yükseltiyor, kendime olan güvenimi sağlıyor. Bu yüzden bir süre kendime dönük kalmam gerekiyor ki dışarıya çiçek açabileyim. Ben daha çok doğadan besleniyorum. Şarkıları yazdığım anları da doğum anı kadar kutsal buluyorum.
Şarkı sözleriniz adeta aşk kokuyor...- Bence bu albümden aşk kokusu fışkırıyor. Aşkı analiz etmeye çalışırken yaşadığım bütün duygular şarkılarımda mevcut. Son derece kışkırtıcı sözler söyleyen, özgüven sahibi bir yanım da şarkılarda var. Ayrıca kırılmışlıklarım sözlere yansıdı. Tabii bunun yanında hayata karşı daha cesur duran bir kadın da bulacaksınız. Hazırlık aşamasında çok yalnız olduğum ve duygusal bir dönemden geçtiğim bir çalışma oldu.
Yalnızdım derken aşkı mı kastediyorsunuz?- Albümü hazırladığım dönemde çok beklentilerim yoktu. Zaten birileri bana âşık olsun, beni anlasın gibi şeyler de düşünmüyorum. Bu yüzden kendi içimde yalnızım. Ayrıca aşkımın kapasitesini, sevdimmi nasıl seveceğimi çok iyi biliyorum. Ben sevgimi hak edene vermek istiyorum.
Peki bunu hak eden birileri yok mu?
- Bir süredir herkesin önünde yaşayabileceğim, ciddiye giden bir ilişkim olmadı. Artık liselilerin yaşadığı gibi aşklara değil de olgun aşklara ihtiyacım var.
MANKEN ŞARKICI DEĞİLDİR, DÖNEMSEL BAŞARILARI ALKIŞLARIM
Pop müzik yaptığınız halde polemiklerden kaçıyorsunuz. Bu bulunduğunuz camiada biraz cesaret işi değil mi?- Öyle ama bu bir duruş ve kendine inanış. Ben polemiğe girmeyi beceremiyorum. Magazinde bunu zekice yapan ve beni güldüren insanlar var. Eğer bir gün biriyle atışacaksam da, o kalitede atışmak isterim. Ben henüz polemiğe gireceğim insanı bulamadım.
Popüler kültürün dışında dururken “Şarkı Söylemek Lazım” isimli yarışmaya katılmanız bazılarını şaşırttı...- Ben popüler kültürün ne dışında, ne ortasındayım. Bu yüzden o yarışma benim için bir deneyimdi. Televizyonlarda beni görmek isteyenlere bir cevaptı. Teklif gelince hemen kabul etmedim, en az iki ay düşündüm. Asla pişman değilim.
Bir dönem mankenden şarkıcı olunmayacağını savunuyordunuz. Bu fikriniz devam ediyor mu?- Olmaz tabii. Şarkıcı, şarkıcı demektir. Manken güzeldir, hoştur, kendi ses kapasitesiyle ancak belirli bir seviyeye kadar bir şeyler yakalar.
Fakat mankenlikten şarkıcılığa geçen bazı isimler ödüller alıyor. Şarkıları müzik listelerinde zirveden düşmüyor...- Bu dedikleriniz şarkıcı oldukları anlamına gelmiyor. İnsanların dans ettiği ve hep bir ağızdan söylediği şarkıları ben de başarılı buluyorum. Ama bu bir şekilde sanatçılık değil. Sadece dönemsel olarak başarılar elde edebilirler, ben de alkışlarım.
GÖĞSÜMDE VE OMUZLARIMDA İYİ BİR DEKOLTEYLE SANAT ESERİ GİBİ DURMAK HOŞUMA GİDİYOR
Dışarıdan soğuk bir görünüşünüz var. Fakat tam tersi oldukça sıcakkanlısınız...- Kendime ördüğüm sert bir kabuk vardı. Zamanla bunun gerekli olmadığını anladım. Herkesle açık ve net iletişim kurmak bana güzel ilişkiler sağladı. Bu yüzden çıplak, şeffaf ve dürüst iletişim kurmak istedim.
Peki bu kabuk neden oluşmuştu? - Babamın evde yaşadığı gerginlikler ve bunalımlar... Anneme olan özlemim... Bunlarla birlikte hayata karşı güçlü durmak isteyen bir çocukluk yaşamam etkili oldu.
Bu tavrınız erkeklere bakışınızı etkiledi mi?
- Hayır. Erkekleri seviyorum. Ne kadar hatalar ve sorunlar olsa da onlara karşı akan bir sevgim ve hataları kolay bağışlayan bir yanım var.
Kendinizi beğenir misiniz?- Görsellik benim için çok önemli. Sahneye çıkan insan, fiziğine dikkat etmeli. Bugün evlensem, çocuk doğursam, hiçbir zaman onlarca kilo almam. Aynaya baktığımda güzel bir kadın görüyorum. En çok yüzümü ve bakışlarımı beğeniyorum. Bacaklarımı ve sırtımı da severim.
Sanırım dekolteyi de seviyorsunuz?- Çok severim. Yeri geldiğinde hiçbir kadın bence bundan kaçınmamalı. Göğsümde ve omuzlarımda iyi bir dekolteyle sahnede bir sanat eseri gibi durmak hoşuma gidiyor. Bu yüzden kendi fiziğimde doğru yerleri doğru şekilde ön plana çıkarmak istiyorum.
Estetik yaptırdığınız söylenmişti. Doğru mu?- Hayır. Sadece dişlerimi yaptırdım. Ama ileride ihtiyacım olursa estetik müdahaleye de evet diyebilirim.
İÇ DÜNYAMA GİREN ERKEK BENİ UÇURUR
Hoş, seksi, havalı bir kadın olarak algılanıyorum. Bunların ötesinde benim dünyam bambaşka. İç dünyamda aslında çok saf ve derinim. Beni o derinliğime dokunup iç dünyama girerek uçurabilirsiniz. O uçağı kullanmayı bilmeyen biriyle olmuyor. Bunun tabii birtakım yolları var. Bu yolları anlaması, içinde aceleci olmaması, doymuş ve yaşam kalitesi olan bir erkek olması gerekiyor. Playboyların yaşadığı tek günlük aşklar bana göre değil.
SÖZLERİ RÜYAMDA GÖRDÜM“Gözlerinde Bıraktım Aşkı” ve “Aşk Geçiyormuş İstanbul’dan” şarkılarını rüyamda gördüm. Hatta ikinci parçamın sözleri ve müziği tamamen rüyamda geldi. Bu yüzden bu şarkılar benim için özel. Aynı zamanda Fuat Güner ile düet yaptığımız, sözlerini Can Yücel’in yazdığı “Ateş ve Suyun Aşkı” adlı parça da benim için önemli.
İÇİMDE MADONNA BEYONCE VE CELINE DION VARSahneye çıktığımda içimde hem Madonna, hem Beyonce, hem de Celine Dion taşıyorum. Önemli olan bunları aynı kimlikte, aynı sahnede, tek kişi olarak gösterebilmem. Kısaca sahnede kendimle olan aşkımı ortaya çıkarmaya çalışıyorum.
EUROVISION’A KATILABİLİRİMYıllardır insanlar Eurovision’a katılmamı istiyor. Ben de eğer katılırsam görevimi en iyi şekilde yerine getiririm. Ayrıca yakın zamanda kendimi yurtdışında bambaşka projelerde görüyorum. Önümüzdeki günlerde dünya çapında müzisyenlere teslim olarak ses getirecek işler yapmak için birtakım planlarım var.