Güncelleme Tarihi:
Bağışıklık sistemi zayıf düştüğü için klimadan kaptığı bakteri yüzünden hayata gözlerini yumdu. Ölümünden iki yıl sonra evindeki değerli eşyalar, özel porselen koleksiyonu Portakal Müzayede Evi’nde satışa çıkarılıyor. 28 Kasım’da Conrad Otel’de düzenlenecek müzayededen elde edilecek gelir Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği’ne aktarılacak. Leyla Akçağlılar Koleksiyonu’nu kız kardeşi Defne Akçağlılar anlattı...
* Leyla Akçağlılar’ın koleksiyonunu bir müzayedeyle satmaya nasıl karar verdiniz?
- Leyla’nın ismini yaşatabilme arzusu, ailece hemfikir olduğumuz bir başlangıç noktasıydı. Yıllarca toplamış olduğu koleksiyonunun müzayede gelirini Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği’ne bağışlayarak ablamın ismini taşıyan kız öğrenci yurtları yapmak kararı aldık. ÇYDD, Atatürk devrimlerini korumak ve çağdaş bir topluma ulaşmak amacıyla kurulmuş bir dernek.
* Leyla Hanım’ın vefatından sonra bu eşyalar nerede saklandı?
- Arnavutköy’de kendi oturduğu evde muhafaza edildi.
* Satılacak en değerli parçalar hangileri?
- Hoca Ali Rıza ‘Boğaziçi’ kompozisyonu en değerli parçalardan biri. Herend, Limoges ve Daum porselen koleksiyonları var. Benim en çok değer verdiğim parça üçüncü dönem Napolyon Fransız goblen ve altın yaldızlı yatak.
* Bana Leyla Akçağlılar’ı bir tek cümleyle anlatmanız gerekse?
- Leyla hayatını herkesin yardımına koşmaya adamış bir melekti.
* Aranızda kaç yaş var?
- Benden yedi yaş büyüktü.
* Nasıl bir ilişkiniz vardı? Birbirine benzeyen kardeşlerden misiniz yoksa zıt kutuplar mı?
- Birbirimize benzeyen abla-kardeş olmamamıza rağmen yakın bir ilişkimiz vardı. Her sabah telefonla ilk konuştuğum kişi Leyla’ydı.
* Leyla Hanım’ın yaşamında sanat ve kültürün çok önemli bir yeri vardı değil mi?
- Evet, annem ve babamın koleksiyoncu ruhları ablama da geçmiş. Sanat ve kültür zenginliğiyle tanınan Paris’ten döndükten sonra koleksiyonculuğa başladı. İlgi alanı porselen ve cam sanatıydı. Koleksiyonun büyük bir kısmını Herend porselenleri oluşturuyor. Bunların içinde Leyla için özel yapılmış tasarımlar da var.
* Moda ve mücevher tutkusu da zirvede... Stili nasıl şekillendi?
- Leyla’nın bir başka tutkusu da moda ve mücevherdi. Tahminimce Paris’te geçirdiği yıllar, kendisinin modaya olan ilgisini artırdı. Klasik ve şık giyinmekten hoşlandığından, Chanel kendisine hitap ediyordu. Her tasarımcıyı bir sanatkâr olarak görürdü..
YEMEK YEMEZDİ AMA CORDON BLUE EĞİTİMLİ BİR AŞÇIYDI
* Cordon Blue’den mutfak sanatı eğitimi almış Leyla Hanım, ardından İstanbul’da bir çikolata mağazası, S Restoran ve S Cafe’yi açmış. Gastronomiye olan bu ilgisi nasıl şekillendi?
- Leyla’nın gastronomiye olan ilgisi tahminime göre annemin mutfaktaki üstün yeteneğinden kaynaklanıyor. Buna ilaveten, yüksek eğitim için Paris te geçirdiği yedi yıl da boyunca, yemek merakı ve mutfak sanatını öğrenme arzusu daha da ilerledi. Ve sonunda, Cordon Blue’den yüksek sertifika alarak Türkiye’ye döndü.
* Defne Hanım siz Amerika’da yaşıyorsunuz, orada ne işle meşgulsünüz?
- 17 yaşımdan beri Los Angeles’ta yaşıyorum. Üniversiteden sonra sekiz sene televizyon yapımcılığı yaptım. Oğlum doğunca, bir müddet çalışmadım. Şu anda eşimle çalışıyorum. Los Angeles civarında beş tane restoranımız var.
ZAYIFLAMAYA ÖĞRENCİLİK YILLARINDA BAŞLADI
* Vefat etmeden kısa bir süre önce verdiği bir röportajda kendisi şöyle anlatmış: “Paris’te ekonomi okuyordum. O yıllarda çok zayıflık yeni yeni moda oluyordu. Yemek yememeye başladım. 1978’lerden 1999’a kadar 21 sene bu şekilde zayıflayarak yaşamımı sürdürdüm. Hiç su içmiyordum. Canım istemiyordu ki! Ben vejetaryen yaşıyordum. Kendimi sağlıklı zannediyordum. Ve sonunda böbreğimi kaybettim.” Leyla Hanım’ın zayıf olmayı neden bu kadar problem ettiği sorusunu siz kendi içinizde çözebildiniz mi?
- Leyla her zaman her şeyi mükemmel yapmak isteyen bir karaktere sahipti. Başladığı her işi yüzde yüz tamamlamazsa kesinlikle tatmin olmazdı. Verdiği röportajda da belirttiği gibi, Leyla zayıflık modasına uyup öğrencilik yıllarında az yemek yemeğe başladı. Çevresindeki herkesle son derece verici ve yardımsever bir ilişkisi oldu ama maalesef hep kendisini son plana atarak yaşadı. Bunun sonucunda da sağlığı tehlikeye girdi.
* O yıllarda siz de zayıflık modasından onun kadar etkilendiniz mi?
- Benim de üniversiteye başladığım yıllarda bir-iki sene kadar çok zayıfladığım zamanlar oldu. Daha sonra diyet yerine spor yapmayı öğrendim ve haftanın beş günü, beş kilometre koşup sıhhatli bir egzersiz programı takip ediyorum.
* Eminim onu bu zayıflık sevdasından vazgeçirmek için çok çabalamışsınızdır?
- Ailece çok çabaladık. Maalesef bir kişi değişmek istemediği sürece kimsenin onu değiştirebilecek gücü yok. Bu hepimiz için çok acı ama kabul etmemiz gereken bir gerçek oldu.
* Leyla Hanım’ın ölüm nedeni anoreksia mıydı peki?
- Leyla’nın böbrekleri az çalıştığı için böbrek nakli yapıldı ve gayet sıhhatli sekiz ay geçirdi. Vücudun yeni organı reddetmemesi için bağışıklık sistemi çok düşük bir oranda tutulur. Bu sebepten dolayı da vücut birçok virüse ve mikroba açık kalır. Ablam da Legionella Pneumophila bakterisini kaptı ve maalesef vücudu bu mikropla olan savaşı yenemedi.