Güncelleme Tarihi:
Bikinili görüntüleriyle geçtiğimiz yaza damgasını vuran "Asi" dizisinin güzel yıldızı Tuba Büyüküstün, hiç estetik operasyon yaptırmadığını açıkladı. Ünlü oyuncu, "Kendinizi beğeniyor musunuz?" sorusuna ise "Bu konuda kendimi değerlendiremem" yanıtını verdi.
- Oyunculuğu sevdiğinizi ne zaman fark ettiniz?
Oyunculuğa başladıktan bir süre sonra hayat içindeki tepkilerime inanmamaya başladım. Sürekli kendimi kontrol ettiğimi fark ettim. Bir an kopuyorum, dışarıdan kendime bakıyorum. Nasıl tepki veriyorum, nasıl oturuyorum... Sonra bu şöyle bir duruma dönmeye başladı, "Ben üzülmem gerektiğini düşündüğüm için üzülüyorum, aslında çok üzülmüyorum" veya "Buna kızmam gerektiği öğretildiği için bana kızıyorum, aslında gerçekten kızmıyorum" gibi bir döneme girdim.
- Kendinizi daha mı çok yargılar oldunuz?
Belki. Sonra normale döndü. Bu şekilde bir, bir buçuk yıl yaşadım. Setten çıkmışsın, arabayla eve gidiyorsun ve bakıyorsun ki kendi kendine kafana bir sahne takılmış, onu oynuyorsun. Başka nasıl oynayabilirim diye bakıyorum. Aslında hiç gerek yok, çekilmiş, bitmiş. İstemsiz şeyler bunlar. O zaman hayatımın vazgeçilmez bir noktasında olduğunu anladım oyunculuğun.
- Korkmadınız mı peki bilmediğiniz bir dünyaya girerken?
- Bu sürede neler değişti sizde?
Keskin geçişler olmadı. Birdenbire ünlü olmadım. Büyüdüm sadece herkes gibi. Bir de gazetelerde boy boy bikinili fotoğraflarım çıktı maalesef. Hayatımdaki tek fark bu.- Bikinili görüntülendiğinizde çok sakin davrandınız. Bu çok hoştu...Bikinili görüntülenmek tabii ki tercih ettiğim, çok hoş bir şey değil. Kim kendisini gazetelerde bikinili görmek ister ki? Tatildesin ve denize giriyorsun. Ben normal bir şey yaşarken niye gazetelerde boy boy resimlerim çıksın? İşte bu şöhretin bedeli. Hoş değil ama oturup da bunu büyütmedim. Çünkü ben normal bir şey yapıyorum
.- O görüntülerinizle Bodrum güzellerini tahtından ettiniz...
Ne diyebilirim ki? Bu şekilde haber olmam kötü müdür, iyi midir onu da bilmiyorum ama Allah'tan benim ilgili çok kötü, keyifsiz haberler çıkmıyor. Bu haberler de en azından güzel haberler. Yani öyle düşünüyorum.
- Hiçbir yerinizde estetik yok değil mi?
Hayır, yok.
- Kaşlarınızı da aldırmıyorsunuz...
"Asi" dizisi için bıraktım. Zaten aldırsam da çok inceltmemeye özen gösteriyorum.
- Kendinizi beğeniyor musunuz?
Bu konuda kendimi değerlendiremem.
- Çocukken de bu kadar güzel miydiniz?
Öyle diyorlar... (Gülüyor)
ASİ'DEN SONRA ARA VERECEĞİM
- "Asi" dizisiyle birlikte ciddi bir patlama yaşadınız. Şöhretle aranız nasıl?
"Asi" ile daha çok tanındım ama ben birden bire patlayıp, herkes tarafından tanınan birisi olmadım. O yüzden bu şöhret denilen durum da benim hayatımda yavaş yavaş gelişti. Benim her zaman kendime ait bir hayatım olmuştur, olacaktır da. Eğer bir gün, kendi hayatımdan vazgeçmek zorunda kalırsam, bu işten de vazgeçerim. Tabii ki hayatımda bazı şeyler kısıtlandı ama bunlar büyük şeyler değil. Eğer bu durum büyürse, dediğim gibi bu işten hemen vazgeçerim
.- Ünlü olmanın sevmediğiniz tek tarafı hayatınızın kısıtlanması mı?
Ünlü olmak, ünlü olmamak gibi bakmıyorum. Bu öyle bir şey değil benim için. Herkesin tahmin edebileceği gibi ne iş yaparsam yapayım ben 26 yaşında bir insanım sadece. İnsanlar bunu anlamıyor. Tek problemim bu. Saygı duymuyorlar çünkü ünlü olarak bakıyorlar. Çünkü bilmem ne, çünkü malzeme, çünkü bir şey.
- Tanımadığınız birine kendinizi anlatmak zor olmalı. Ama bunlar mesleğinizin gereklilikleri değil mi?
Ben gerekiyor diye hiçbir zaman röportaj vermedim, fotoğraf çektirmedim. Şov dünyası deniyor ya, o dünyanın içinde olmak istemedim. Ben bu işi keyif aldığım için yapıyorum. Bu kadar. Ben 26 yaşında bir kızım ve oyunculuk yapmayı seviyorum. Öğretmenlik ya da eczacılık yapmayı seviyor da olabilirdim. Tek derdim sevdiğim işi yapabilmek.
- 26 yaşında genç bir oyuncuyu merak ediyor insanlar...
"Bu işi bırakayım artık" dediğim zamanlar oldu. Evet seviyorum ama kendi hayatımdan daha çok sevmiyorum. Bu yüzden eğer böyle gidecekse, ki son zamanlarda, özellikle son bir-iki aydır çok ciddi düşünmeye başladım. Boğazlı kazakla girsem denize, evet o zaman beni çekin. Enteresan olur. Ne yapacağım? Gizli çekiyorsunuz. Kaçacak mıyım? Kaçsam kaçtı oluyor. Kaçmasam, gördü hiç ilgilenmedi oluyor. Şansınız yok zaten.
- Bu meslekle ilgili hayaliniz, idealiniz nedir?
Bir kere çok dizi film yapmak istemiyorum. "Asi"den sonra biraz ara vereceğim. Çünkü bir tane yüzüm var ve onu eskitmemeliyim. Ben kariyerimle ilgili olarak ileri adım atmak istiyorum. Benim hayatımda her şey biraz daha spontane olduğu için, bu anlamda her şeyi hayata bırakıyorum. Tabii ki dile getirmediğim, kimseye söylemediğim birtakım isteklerim var. Ama bunlar adına bir şey yapmıyorum. Her şeyi akışına bıraktım. İyi, düzgün bir projede yer almaya
SAĞLAM DURACAK BİRİ LAZIM
- Gelelim aşk hayatınıza... Nasıl bir sevgilisiniz?
Annem "Çok fevrisin bazen, kırıcı oluyorsun" der ama mesela o yaptığım benim için fevrilik değil. Karşı tarafa sert geliyor ama bana sert gelmiyor. Evet, fevri bir yanım var, hayat içinde de öyleyim. Bana hep "Son söylenecek şeyi ilk söylüyorsun" derler. Hiçbir şey uzasın istemem, bir cümleyle anlatılsın isterim. Biraz sertim galiba...
- Aşkta ne arıyorsunuz?
Şuna inanıyorum; bir ilişki için gerçekten acı çekmiyorsan, o ilişkide mutlu da olamıyorsun demektir. Ama ben o iniş çıkışın içinde de bir güven hissetmek istiyorum.
- Yani size ne istediğini bilen biri gerekiyor.
Evet, sağlam durabilecek biri gerekiyor. Biraz ne istediğini bilen ve inanan biri. Ve beni inandıracak biri gerekiyor.
- Şu an erkek arkadaşınız var mı?
Hayatımdan hiçbir şeyi kısıtlamadığım için, bir erkek arkadaşım olsaydı görülürdü. Çünkü benim, "Aman erkek arkadaşımı görmesinler, duymasınlar, görülmeyeyim, saklanayım" gibi bir anlayışım yok. Hayatımı olduğu gibi yaşıyorum.
- Evlilik için ne düşünüyorsunuz?
Aile hayatını çok seviyorum. Evliliğim, işim hepsi bir arada güzel gitmesini isterim. Çocukları da çok seviyorum. Umarım mutlu bir yuva kurarım.