Oluşturulma Tarihi: Mart 21, 2006 00:00
Eşi ile kavga ettiğinde bir kadının ilk arayacağı kişi, en yakın arkadaşıdır. Ama bu hassas konuda nasıl davranacağımızı iyi bilmemiz gerekir. Aksi halde, iyi niyetli yardımımız geri tepebilir.
Şöyle bir sahne hayal edin: Siz, eşiniz, en yakın arkadaşınız ve onun eşi... Siz çok iyi anlaşan bir dörtlüsünüz. Birlikte vakit geçirmekten çok keyif alıyorsunuz. Hafta sonları hep birlikte sinemaya, tiyatroya ya da eğlenmeye gidiyorsunuz. Hafta arası sık sık akşamları birinizin evinde toplanıp, sohbet ediyorsunuz. Yine böyle dışarıda yemeğe gittiğiniz bir akşam, en yakın arkadaşınızla eşi tartışmaya başlıyorlar sizin yanınızda. Ortam çok geriliyor. Ne yapacağınıza bir türlü karar veremiyorsunuz.
Dikkatli ve hassas davranın
Bu ya da benzeri bir durum pek çoğumuzun başına gelmiştir belki de. Peki, böyle bir durumda nasıl davranmanız gerektiğini biliyor musunuz? Ne söyleyeceğinize, ne yapacağınıza bir türlü karar veremiyor musunuz? Dürüstçe fikrinizi söyleyip tavsiye mi vermelisiniz, yoksa susmalı mısınız? Buna karar vermek bazı durumlarda gerçekten çok zor olabilir. Çünkü söz konusu olan kadın-erkek ilişkileri, hele de evlilik olunca, bazen ne şekilde davranırsanız davranın, asla doğru olmuyor. Ama yine de belli kurallara dikkat edildiği sürece en yakın arkadaşınıza yardım etmeniz mümkün.
Hakem olmayın
Gerçek dostluklarda insanlar elbette fikirlerini söyleyebilir ve gerektiğinde karışabilir. Fakat burada asıl dikkat edilmesi gereken nokta, taraflar arasında hakem rolünü üstlenmemektir. Arkadaşınıza "Ben buradayım ve her zaman seni dinlemeye hazırım" mesajını vermeniz yeterli. Ama onu dinlerken mümkün olduğu kadar objektif olmaya çalışmalısınız. Aslında her iki tarafı da dinlemek ama kendi fikrinizi söylememek en doğrusu. Yani, bırakın onlar anlatsın ve rahatlasın. Siz mümkün olduğu kadar az konuşun ve yorum yapmayın.
Nasihat vermeyin
Diyelim ki, en yakın arkadaşınız tamamen yıkılmış durumda ve sizden öneri, nasihat bekliyor. Hatta, sizden eşiyle konuşmanızı istiyor. İşte bu noktada biraz durmanız lazım. Çünkü uzmanlar bunun kesinlikle geri tepeceğini söylüyor. Hatta, eğer bunu kabul ederseniz eşler arasında yeniden bir birlik duygusu oluşabilir ve sizi geri püskürtebilirler. Aslında bu gibi durumlarda en şık çözüm şu: Kendinizi barıştırıcı olarak sunun. Yani ikisiyle de ayrı ayrı konuşmak yerine, birliktelerken oturup konuşun. Böylece taraflardan biri kendini sırtından bıçaklanmış gibi hissetmez.
"Ben dili"ni kullanın
Onları dinlerken vurgulamanız gereken nokta şu: "Size yardım etmek istiyorum ama bana ihtiyaç duymadığınız anda hemen uzaklaşacağım." Bunu yaparken de özellikle ben dilini kullanmaya özen gösterin. Yani, onları ve davranışlarını eleştirip suçlamak yerine "Sizin için endişeleniyorum, son zamanlarda birbirinize karşı çok kırıcı davranıyorsunuz. Üzülüyorum çünkü her ikinizi de çok seviyorum" demeniz yeterli.
Arkadaşınıza zaman tanıyın
Siz elinizden geleni yaptınız ama bu iyi niyetli çabalarınıza rağmen arkadaşlığınız bozulursa ne yapmalı? Eğer yanlış nasihat vererek bir hata yaptığınızı düşünüyorsanız, mutlaka özür dileyin. Ama sadece arkadaşınızın iyiliği için çabaladığınız halde yanlış anlaşıldıysanız, yapacağınız en doğru davranış her şeyi zamana bırakmak. Bırakın arkadaşınız önce ilişkisindeki sorunları çözümlesin, sonra siz oturup arkadaşlığınızı tekrar gözden geçirir, yanlışları düzeltirsiniz.
Ne zaman işin dışında kalmalı?
Eğer taraflardan birinin başkasıyla ilişkisi olduğu biliniyorsa
Çiftlerden her ikisi de yataktaki sorunlarından şikayetçilerse
İkisi de karşılıklı olarak sürekli birbirlerini karalıyorlarsa
Ne zaman yardım etmeli?
á Eşlerden birinin madde bağımlılığı (uyuşturucu, alkol gibi) varsa ve diğerinin hayatını zehir etmeye başladıysa
á Eğer eşlerden birinde morluklar, çürükler, yaralar görürseniz ve şiddet şüpheniz varsa
á Eşler çocuklarına karşı ilgisiz davranmaya başladılarsa ve çocuklarında bazı psikolojik rahatsızlıkların belirtilerine rastlanıyorsa
Uzman görüşü
Ferahim Yeşilyurt
Psikolog
International Hospital İstanbul
Taraf olmamaya çalışın
Evlilikteki kavgalar, çiftlerin olaylar ve gereksinimler hakkında birbirlerini daha iyi tanımaları, karşılıklı düşüncelerini paylaşmaları açısından gereklidir. Bu tür çatışma anlarında normal zamanda söylenemeyen konular da açılarak, kişileri rahatsız eden hususlar gün ışığına çıkar. Bu da bir rahatlama anı yaşanmasına yardımcı olur. Sağlıklı bir evlilik için bu çatışmalara ihtiyaç vardır. Çiftler mümkün olduğunca bu çatışmaları baş başa kaldıklarında yapmalıdırlar. Ancak bazı durumlarda bu pek mümkün olmayabilir. Yanınızda çiftler tartışmaya başlarsa, mümkün olduğunca tartışmaya katılmamak en doğrusudur. Taraf olmaktan ve çatışmayı tırmandıracak suçlamalarda bulunmaktan kaçınılmalıdır. Ancak çatışma çok tırmanıp fiziksel saldırıya dönüştüğünde tartışmaya katılmak gerekir. Belirli sınırlar çerçevesinde, hassas ve dikkatli davranarak, her iki tarafın birbirini dinlemesi için çaba harcanabilir. Anlayışlı ve sakin bir yaklaşım çiftlerin de birbirlerini duymalarına ve anlamalarına yardımcı olabilir.