Eskiden ağlamak ihtiyaçtı
Güncelleme Tarihi:
Büşra BOZOK
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 30, 2005 01:52
Belgin Doruk, Türkan Şoray gibi Yeşilçam’ın yıldızlarını seslendiren ünlü dublaj sanatçısı Jeyan Tözüm, şu sıralar ‘Sahra’ dizisinde hizmetçi İffet Hanım’ı oynuyor. Tözüm; ‘Eskiden insanlar filmden çıkarken birbirlerine kaç mendil ıslattıklarını sorarlardı. O zamanlar insanlar çok mutluydu ve ağlamak bir ihtiyaçtı...’ diyor.
- Dublaja nasıl başladınız?
10 yaşında sandalyenin üzerinde başladım. Boyum mikrofona yetmiyordu, ben de sandalyenin üstüne çıktım. Dublaj, benim için her zaman çok zevkliydi. Aslında zor bir iş. Uzaktan bakınca ben de yaparım dersiniz fakat mikrofon başına hiçbir şey yapamazsınız.
- Oyunculuğa nasıl başladınız?
67 senem tiyatroda geçti. Tiyatroda 50 sene çalıştım. Hiç oyunculuk dersi almadım. Bir yerlere geldiysem gözlemleyerek geldim.
- Sahra dizisindeki canlandırdığınız İffet Hanım’la aranızda benzerlikler var mı?
İffet Hanım gibi sabırlı bir insanım. Büyük taşkınlıklarım yoktur.
- Dizide İffet Hanım, Nil’e çok acımasız davranıyor...
Nil (Neslihan Yeldan) ve Sahra’yı (Arzum Onan) ben büyütüyorum. Ancak Nil çok acımasız çıkıyor. Sahra bana daha yakın ve iyi davrandığı için ona bağlılık gösteriyorum.
- Sahra dizisi için nasıl bir son istersiniz?
Nil’in cezasını bulması isterim çünkü çok kötülük yaptı. Sahra’nın da çok mutlu olmasını isterim. Farklı bir durum olursa halk bunu istemez.
Kendi sesini kullanmayana oyuncu demem
- Sahra’dan sonra neler yapmayı planlıyorsunuz?
İstanbul Belediyesi Şehir Tiyatrosu’ndan teklif gelirse oynarım. Sürdürebildiğim kadarıyla dizilerde oynamaya devam edeceğim. Eskisi kadar yoğun olmasa da seslendirme yapıyorum. En son Ömerçip adlı sinema filminde Aşkın Nur Yengi’yi konuştum.
- Televizyonlarda çok fazla dizi var. Bu dizilerdeki oyuncuları nasıl buluyorsunuz?
Oyuncu olmayanlara da oyuncu diyorlar. Fakat ben kendi sesini kullanmayana oyuncu demem. Başrol oynayan bir takım arkadaşlar var. Kendileri konuşmuyorlar. Peki nerede kaldı bunların oyuculuğu?
- Tiyatroya olan ilginin azalmasını neye bağlıyorsunuz?
Televizyonlara bağlıyorum. Bir kere insanlar gülmek istiyor. Ciddi piyesler iş yapıyor mu bilmiyorum. İnsanlar hangi kanalı çevirse ya dizi ya da sinema izliyor. Bu yüzden de tiyatroya gitmeyi tercih etmiyorlar. Eski filmlerde hep ağlamaklı konuşurduk. Gençler bana hep filmlerde gerçekten ağlayıp ağlamadığımızı soruyor. Evet ağlıyorduk çünkü insanlar filmlere ağlamaya giderdi. Çıkarken de birbirlerine kaç mendil ıslattıklarını sorarlardı. Ağlamak o dönemde çok önemliydi. Ben bu durumu şöyle açıklıyorum: O zamanlar insanlar çok mutluydu ve ağlamak bir ihtiyaçtı. Şimdi ise o kadar mutsuzlar ki, hep gülmek istiyorlar.
- Severek seslendirdiğiniz oyuncular var mı?
En çok severek seslendirdiğim oyuncu Belgin Doruk’tu. Sesim kendisine çok uyardı. Filiz Akın, Hülya Koçyiğit, Türkan Şoray ve Fatma Girik... Hepsini severek seslendirdim...
10 yaşında sandalyenin üzerinde başladım. Boyum mikrofona yetmiyordu, ben de sandalyenin üstüne çıktım. Dublaj, benim için her zaman çok zevkliydi. Aslında zor bir iş. Uzaktan bakınca ben de yaparım dersiniz fakat mikrofon başına hiçbir şey yapamazsınız.
- Oyunculuğa nasıl başladınız?
67 senem tiyatroda geçti. Tiyatroda 50 sene çalıştım. Hiç oyunculuk dersi almadım. Bir yerlere geldiysem gözlemleyerek geldim.
- Sahra dizisindeki canlandırdığınız İffet Hanım’la aranızda benzerlikler var mı?
İffet Hanım gibi sabırlı bir insanım. Büyük taşkınlıklarım yoktur.
- Dizide İffet Hanım, Nil’e çok acımasız davranıyor...
Nil (Neslihan Yeldan) ve Sahra’yı (Arzum Onan) ben büyütüyorum. Ancak Nil çok acımasız çıkıyor. Sahra bana daha yakın ve iyi davrandığı için ona bağlılık gösteriyorum.
- Sahra dizisi için nasıl bir son istersiniz?
Nil’in cezasını bulması isterim çünkü çok kötülük yaptı. Sahra’nın da çok mutlu olmasını isterim. Farklı bir durum olursa halk bunu istemez.
Kendi sesini kullanmayana oyuncu demem
- Sahra’dan sonra neler yapmayı planlıyorsunuz?
İstanbul Belediyesi Şehir Tiyatrosu’ndan teklif gelirse oynarım. Sürdürebildiğim kadarıyla dizilerde oynamaya devam edeceğim. Eskisi kadar yoğun olmasa da seslendirme yapıyorum. En son Ömerçip adlı sinema filminde Aşkın Nur Yengi’yi konuştum.
- Televizyonlarda çok fazla dizi var. Bu dizilerdeki oyuncuları nasıl buluyorsunuz?
Oyuncu olmayanlara da oyuncu diyorlar. Fakat ben kendi sesini kullanmayana oyuncu demem. Başrol oynayan bir takım arkadaşlar var. Kendileri konuşmuyorlar. Peki nerede kaldı bunların oyuculuğu?
- Tiyatroya olan ilginin azalmasını neye bağlıyorsunuz?
Televizyonlara bağlıyorum. Bir kere insanlar gülmek istiyor. Ciddi piyesler iş yapıyor mu bilmiyorum. İnsanlar hangi kanalı çevirse ya dizi ya da sinema izliyor. Bu yüzden de tiyatroya gitmeyi tercih etmiyorlar. Eski filmlerde hep ağlamaklı konuşurduk. Gençler bana hep filmlerde gerçekten ağlayıp ağlamadığımızı soruyor. Evet ağlıyorduk çünkü insanlar filmlere ağlamaya giderdi. Çıkarken de birbirlerine kaç mendil ıslattıklarını sorarlardı. Ağlamak o dönemde çok önemliydi. Ben bu durumu şöyle açıklıyorum: O zamanlar insanlar çok mutluydu ve ağlamak bir ihtiyaçtı. Şimdi ise o kadar mutsuzlar ki, hep gülmek istiyorlar.
- Severek seslendirdiğiniz oyuncular var mı?
En çok severek seslendirdiğim oyuncu Belgin Doruk’tu. Sesim kendisine çok uyardı. Filiz Akın, Hülya Koçyiğit, Türkan Şoray ve Fatma Girik... Hepsini severek seslendirdim...