Eski sevgili hatırasıyla başa çıkamamak aşkın en saf hali

Güncelleme Tarihi:

Eski sevgili hatırasıyla başa çıkamamak aşkın en saf hali
Oluşturulma Tarihi: Şubat 22, 2014 01:23

‘Eternal Sunshine of Spotless Mind’ın yönetmeni Michel Gondry, bu kez büyük düşünür Noam Chomsky’nin karşısına oturdu, günlerce sohbet etti.

Haberin Devamı

Chomsky’nin laflarına uygun animasyonlar çizdi. Ortaya son zamanların en ‘kafa açıcı’ çizgi- belgeseli çıktı: Uzun Adam Mutlu mu? Gondry ile !F’deki gösterim sonrası buluştuk, Chomsky’e hürmetlerimiz yolladık.

Chomsky’i böyle bir belgesele ikna etmek zor oldu mu?
- Pek değil. Birkaç kez buluştuk. Ona kafamdaki örnek çizimleri gösterdim. Başta beni sevmediği hissine kapıldım, zamanla açıldı. Daha rahat konuşmaya başladı.
Chomsky’den neler öğrendiniz? Descartes dışında tabii...
- Ha ha! Evet, belgeselde söylediğim doğru: Descartes’ı ilk ondan duymuştum. Sanırım en çok ani değişimler karşısında savrulmadan dik durmak gerektiğini, yavaş düşünüp hızlı hareket etmeyi öğrendim.
Sizi en çok şaşırtan özelliği ne oldu?
- Çalışkanlığı, çevikliği ve kapısının herkese açık oluşu. E-mail atıyorum, 20 dakika içinde yanıtlıyor. Nasıl her şeye yetişiyor anlamıyorum!
Söyleşileri 4 yıl evvel yaptınız fakat dünya bu süre zarfında sayısız devrime, bahara, protestoya tanıklık etti. Tüm bunları ıskalamak rahatsız etti mi?
- Belgeselde bilinçli olarak politik söylemlerine yer vermedim. Daha ziyade kişisel bir iş olsun istedim. Çocukluğu, anne ve babasıyla olan ilişkisi, nasıl bir gençlik yaşadığı... Daha sıcak, daha politik mevzuları belgeselin ikincisini çekersem sorarım. Chomsky, filmi çok beğendi zaten. Üç kere izledi. Filmin devamını çekmeye ikna olur.

Haberin Devamı

OSCAR’LARI DÖVÜŞTÜRMEK KOMİKTİ

‘Eternal Sunshine of Spotless Mind’ (Sil Baştan) en fazla hayran kitlesine sahip modern başyapıtlardan. Birçoğu için obsesif noktasında. Nedir bu filmin sırrı?
- Herkesin hafızasından silmek istediği hatıralar, insanlar vardır. Film, bu duruma bir tercüme oldu. Ayrıldığın sevgilinin hatırasıyla başa çıkamama hali, aşkın en saf biçimidir. İnsanların, geçmişe bu kadar saplantılı olması acıklı bir durum tabii. Ben de terk edildim, rüyalarımda bana döndüğünü gördüm. Evet, filmdeki çoğu sahne benim ve Charlie’nin (Kaufman) ayrılık acısından kareler.
‘Sil Baştan’ ile Oscar kazanmışlığınız var. Neler kaldı aklınızda o geceye dair?
- Biri bana Oscar vermek isterse buna itiraz edecek halim yok tabii. Hayatımın en mutlu gecelerinden biridir.
Sonrasındaki tüm partilere katıldınız mı?
- Tabii ki. Elinizde Oscar varsa o gece size açılmayacak kapı yoktur. Gece boyunca kocaman bir penis gibi önünde taşıyorsun, karşıdan gelenlere dokunduruyorsun. O gece Morgan Freeman da aynı şekilde taşıyordu Oscar’ını. Heykelleri savaştırmak eğlenceliydi.
Klip çekimlerine eskisi kadar vakit ayırabiliyor musunuz?
- O dünyadan tamamen kopmuş sayılmam. En son Metronomy’nin ‘Love Letter’ina klip çektim. Eğlenceliydi. Bir hafta önce dönmeye başladı internette.
Radiohead, Björk, Daft Punk gibi müzisyen ve gruplarla mı çalışmak daha zor yoksa Cameron Diaz, Kate Winslet gibi oyuncularla mı?
-Duruma göre değişiyor. Müzik insanları klip çekme işini kısa bir tatile çıkmak gibi görür genelde. İşin makarasındadırlar. Onlar en fantezi yüklü eğlencelerine bakarken, sen de en iyi görüntüyü almaya çalışırsın.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!