'Eski Manken' unvanı bende

Kanal D’nin yeni dizisi “Zeytin Tepesi”nde rol alan Saral, “İyi ki ara vermişim. Seyircinin özlediğini duymak, beni çok mutlu etti” diyor.

* Üç yıl aradan sonra “Zeytin Tepesi”yle ekrana döndünüz. İlk çekim gününüz nasıldı, neler hissettiniz?

- Çok heyecanlandım. Bu hikâyenin hayatımın büyük bölümünü geçirdiğim Kuzey Ege’de çekilmesi, beni daha da heyecanlandırdı. Bir de seyircinin özlediğini duymak, çok mutlu etti. Ara verme kararımın doğru olduğunu kendime kanıtlamış oldum.

* Şimdi nasıl geçiyor çekimler sizin için?

- Gayet keyifli. Birbirine kenetlenmiş bir ekiple çalışıyoruz. Çok şanslıyız ki büyük şehirden uzak, doğası harika olan Ayvalık Cunda’da yeşiller arasında çalışıyoruz. Boş zamanlarımızda sosyal aktivitelere katılıyoruz, spor yapıyoruz. Her sabah birkaç oyuncuyu Cunda’da koşarken ya da yürüyüş yaparken görebilirsiniz.

* Peki dizi başladıktan sonra aldığınız ilk tepkiler ne oldu?

- Ben sosyal medyada çok aktif değilim. Hatta telefonum bile öyle mail alan, Twitter’a, Facebook’a bakılabilen bir marka değil. Ama MF Yapım’ın Twitter’da açtığı Zeytin Tepesi sayfasına gelen yorumları bana ilettiklerinde çok mutlu oldum.

ORTAK NOKTALARIMIZ YALNIZLIĞIMIZ VE AŞKIMIZ

* “Zeytin Tepesi”nde oynamayı neden kabul ettiniz?

- Öncelikli nedenim, bu projenin arkasında büyük saygı duyduğum, TV dünyasının efsane ismi Faruk Bayhan’ın olmasıydı. Ayrıca tüm ekibin hikâyeye inanmış olması da beni etkiledi.

* Emin karakterinde sizi etkileyen ne oldu?

- Sakinliği, akıllılığı ve son zamanlarda TV dizilerinde pek rastlanmayan, bildiğimiz, bizden bir karakter olması etkiledi.

* Emin’i bize biraz anlatmanızı istesem, neler söylersiniz?

- Ailenin en büyük ağabeyi. İnandığı doğrular yüzünden ve ailesinin entrikalarla dolu olmasından dolayı onlardan uzak yaşıyor. Güçlü, cesur ve gizli bir aşık...

* Onunla benzer yönleriniz var mı?

- Evet, var; doğrucu olması, inandığı ve güvendiği insanlar için birçok kişiyi karşısına alması, yalnızlığı ve aşkı benziyor.

* Rolünüz için özel bir hazırlık yaptınız mı?

- Senaryoyu çok iyi okudum. Kendime yakın bir karakter olduğu için de zaten hemen benimsedim karakteri. Diğer oyuncu arkadaşlarımızla da sıkı bir çalışmayla rolün içine girdim.

“ESKİ MANKEN” UNVANI BENDE

* Modayla ilişkiniz nasıl?

- Ben modayla ilişkime hep iş olarak baktım. Kendi dünyamda rahat kıyafetler tercih ettiğim için kişisel olarak kendi modamı yaratmış bulunmaktayım.

* Moda dünyasını takip ediyor musunuz peki?

- 27 senedir yakından takip ediyorum. Sizce yeter mi? (Gülüyor) 1,5 ay sonra da moda dünyasının duayen isimlerinden Faruk Saraç’ın defilesinde podyuma çıkacağım.

* Bir zamanlar magazin dünyasının lokomotif isimleri mankenlerdi. Şimdi o kadar güçlü isimlerin olmamasını neye bağlıyorsunuz?

- Türkiye’de internet kullanımı yaygınlaştıktan sonra defileler çok azaldı. Firmalar artık ürünlerini internet üzerinden pazarlıyor. Bu yüzden mankenlik sektörü sekteye uğramış durumda. Özellikle erkek mankenler için söylüyorum bunu. Bizler için “yılın mankeni”, “en çok kazanan manken” unvanları kullanılmaya başladı. Hatta komik ama 27 yıllık manken olduğum için ‘eski manken’ unvanı da bende. Şimdi “internet mankeni” diye bir şey olmadığı bu durum normal. Ama takip ettiğim kadarıyla halen mankenlik mesleğini sürdüren değerli meslektaşlarım var.

ÇALIŞMA ZAMANI

* Artık ekrana döndüğünüze göre, sizi farklı projelerde de görebilecek miyiz?

- Tabii ki. “Artık çalışma zamanı” dedim ve geri döndüm, bundan sonra da farklı projelerde yer alacağım. Hatta şu sıralar okuduğum çok güzel bir proje var. Yine MF Yapım tarafından hazırlanacak bir proje. Çok farklı bir karakter ve çok farklı bir görüntüyle inşallah seyirci karşısına çıkacağım.

ÇEKİM YOKSA MEKANIMLA İLGİLENİYORUM

* Dizi çekimlerinin olmadığı zamanlarda neler yapıyorsunuz?

- Çekim yaptığımız bölgede bazı yatırımlarım var. Asos sahilindeki Salaş Beach Restoran, benim. Çekim olmadığı zamanlarda mekânımla ilgileniyorum. Ayrıca Ayvalık Cunda’daki sokak hayvanları için oyuncu arkadaşlarımla bazı projeler hazırlıyoruz.