Ayşe Şule BİLGİÇ
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 16, 2006 00:00
Evetttt... Bu hafta, ikiteker macerasına 5 yıl ara verdikten sonra ülkesine döndüğünde, bu sevda ile tekrar buluşan sevgili ikiteker sevdalısı Mustafa Arıkan’ın hisleri ile başlamak istiyorum programıma. Sonra beraber ve solo şarkılar eşliğinde bu güzel güne devam edeceğiz.:) Siz de motosiklet ve motosiklet aşkı ile ilgili her konuda diğer motorcularla ve elbette benimle paylaşmak istediklerinizi mümkün mertebe bir A4’ü geçmeyecek uzunlukta olması şartı ile ruzgarinkizi@hurriyet.com.tr adresine yollayın.
(Bu arada sevgili Mustafa gözünü seveyim şu motosiklet aşkına gösterdiğin hassasiyeti azıcık Türkçe’mize de göster). Soru eki olan ’mi’ler ayrı yazılır, motosiklet motorsiklet diye yazılmaz, şey ile beraber yazılan her şey ayrı yazılır, silinicekti değil silinecekti bi de makina değil makine yazmakta fayda var mesela..:) Şimdi efenim huzurlarınızda Mustafa Arıkan ve ikiteker sevdası:
"Hani derler ya motor kullanmayan bunu anlayamaz diye. O kadar doğru ki... Motor almaya karar verdiğimde yakın çevremin tepkisi oldukça yoğun oldu. Ama işin aslı, hayatımızı nasıl yaşamak istediğimize bağlı. Hayatımızdaki tutkularımızı ertelemek veya iptal etmek kolay mı? Eğer edersek bu bizi mutlu kılar mı? Bizim karakterimizi ortaya dökmemizi engeller mi? Ve en önemlisi bizi biz yapan özelliklerimiz olmadan gerçekten bir hayat doyasıya yaşanır mı?
Bütün bu düşünceler içerisinde kafam karışırken bu ikitekerli makinelerin üzerindeyken hissettiğim duyguları bir an yaşayıverdim. Bu inanılmaz keyif ve özgürlük hissi sanki içimden dışarıya fırladı ve her şey netleşti. Eğer hayatımdan motosiklet olayını silersen benim bir parçam da silinecekti.
İki haftalık uzun bir arayışın ardından binmek istediğim marka ve modele karar verdim. 5 sene sonra tekrar motor üstüne çıkmak için, şu an hayatımda yaşadığım ender heyecanlardan birini yaşıyorum. En son motorum bundan 5 sene önceki Triumph Speed Triple idi. Açıkçası hala gönlümde bunlardan biri var ama İstanbul gibi bir şehirde ilk etapta Monster ile başlamayı, gerek bütçe gerek kullanım açısından tercih ettim. Tekrar hayatın bu heyecanlı, keyifli ve özgürlük dolu yan yoluna girmek üzere olduğum için çok mutluyum."
Nacizane RK tavsiyesi; motosiklet eğitim okullarının hatırlatma programlarına bir hafta sonunuzu ayırıp katılmanızda inanın aklınıza bile gelmeyecek sayıda çok fayda var. İnanın ya, vallahi...
Her gün motor kazası oluyor
Geldik ikinci kısma... Beraber ve solo şarkılara geçmeden önce mühim konular var gündemde. Motosiklet kazaları. Motosiklet kullanımının artmasıyla beraber, motosiklet kazalarının artışına da hep beraber tanık oluyoruz. Motosiklet kullanımını hafife alan, bu konuda daha fazla şey öğrenmeye çalışmak yerine, kendi için hiçbir şey yapmadan, hiçbir eğitim almadan ikiteker tepesinde dolanan motosiklet kullanıcılarının ve elbette trafikte motosikletlere saygı duymayan diğer sürücülerin yol açtığı bu kaza tablosu hepinizin olduğu gibi benim de canımı sıkıyor. Hem de çok sıkıyor. Ve umut ediyorum ki bilinçli kullanıcıların sayısı arttıkça bu tablo silinmeye başlayacak. Bakın İstanbul’da hastanede çalışan, adını vermeyen bir okuyucumun bu konudaki gözlemleri nasıl? Hiç yorum yapmıyorum ama yazdıkları çok şey anlatıyor: "Sayın Bilgiç, İstanbul’da bir devlet hastanesinde çalışıyorum. Her hafta en az on tane ciddi trafik kazası vakası ile karşılaşıyoruz. Her gün mutlaka, motorla kaza geçiren bir hasta geliyor. Hastaların bir çok ortak özelliği var. En başta kaza yapanların motosiklet ehliyeti yok, kask veya herhangi bir koruma da giymiyorlar. Çoğunluk başkasının motoru ile kaza yapıyor. Kazaya karışan motorlar, küçük silindir hacimli motorlar. Hastaların hepsi genç erkeklerden oluşuyor. Bir de çözemediğim bir şey var ki, bütün bu kazalar özellikle saat 15:00 ile 18:00 arasında oluyor."
Kemal’in çirkin şövalyesi
Geçen haftalarda yazdığım KTM Duke testine Kemal Merkit’ten sitem geldi. "Rüzgarım ya dünyanın en yakışıklı motoruna çirkin demişsin yahu. Olacak şey değil" diye... Telefonda konuştuğumuz Kemal’e de anlatmaya çalıştım ama o anlamamakta ısrarcı. Gerçi benimki de boşuna bir uğraş, adam evlenmiş, karısına çirkin diyosun olacak iş mi? Sus otur o mutluysa ne ala. Gerçi burada durum biraz daha farklı. Elbette Kemal bir Duke sahibi olduğu için onun gözünde dünyanın en yakışıklı şövalyesi onunki. Bana telefonda gerçi benim şövalyem diğerlerinden biraz farklı, azcık şekil şemal yaptım ben dedi. Ben de yolla fotosunu da bakalım senin şu yakışıklı’ya(!) dedim. Buyurun fotosu. Diğer foto da normal duke. Karar sizin ama ’Kemalcim ya vallaha doğruyu söylemem gerekirse evet seninki epeyce ifade değiştirmiş. Ama ne yalan söyleyeyim senin çirkin şövalye daha karizmatik olmuş ama böcük gibi bakıyor, namussuzum.:)
Motorunuz yoksa kiralayın
Hani motosiklet sevdası ile yanıp tutuşuyorsunuz ama henüz kalbinizin prens ya da prensesine de kavuşamadıysanız, ya da uzun zamandır ayrı kaldığınız ikitekerli sevgiliyle bir hafta sonluğuna kaçamak yapmak isteğindeyseniz artık Türkiye’de de motosiklet kiralayabileceğimiz profesyonel bir yer var. Bundan önce yok muydu? Aslına bakarsanız doğru düzgün pek yoktu. Güneydeki kiralama dükkanlarını hesaba katmazsak. Hani İstanbul’da şöyle eli yüzü düzgün biraz da orta hatta büyük hacimli motosiklet kiralayabileceğimiz bir yer yoktu. İşte MotorEast bu anlamda güzel bir çalışma ile karşımızda. Buyurun irtibat adresleri de bu haberle beraber kıyağım olsun... E-mail: info@motoreast.com ve tel: 0212 2866492