Eski evden sadece bir eşya getirdim

Güncelleme Tarihi:

Eski evden sadece bir eşya getirdim
Oluşturulma Tarihi: Aralık 30, 2013 13:09

Gülben Ergen’in oğulları Atlas, Ares ve Güney’le beraber yaşadığı İstinye Park Residence’daki penthouse, konforlu ve renkli detaylara sahip. Ergen, çocuklarının öncelikleri doğrultusunda yarattığı bu sıcak yuvanın kapılarını InStyle Home dergisine açtı.

Haberin Devamı

Gülben Ergen, işi ve üç sevimli oğluyla beraber geçirdiği özel zamanlarını dengelemiş başarılı bir sanatçı ve anne. “Ama önce anne kimliğim gelir. Her işimi ilk oğullarımı düşünerek organize ediyorum” diye söze başlıyor evinin renkli mutfağında. Üzerinde evde giymeyi çok sevdiğini söylediği rahat bir eşofman var. Şeyda Coşkun’un diyet programı ile üç ayda vermiş olduğu kilolar ise gözden kaçacak gibi değil.

O gün Atlas evde, ikizler Ares ve Güney okuldalar. “Birazdan gelirler. İşte o zaman görün siz bu evin halini” diyor gözleri parlayarak. Show TV’de gündüz kuşağında her gün yaklaşık iki saat canlı yayında. “Yeni konular, yeni konuklar, içerik hazırlıkları ve editörlerle toplantılar zaten sevdiğim işlerdi, şimdi ciddi vaktimi alan konular oldu bunlar” diye anlatıyor.

MÜZİK BEKLEMEDE

Okan Bayülgen ve Bülent Özveren ile jürisini oluşturdukları “1 Milyon Kimin?” yarışması da var tabii. Ayrıca kendi kurduğu Çocuklar Gülsün Diye Vakfı’nın toplantıları, yeni açacakları anaokulları, MEB Bakanlığı ile olağan toplantılar, bağış gelirleri, dernek giderleri gibi sosyal sorumluluk işleri de her gününü planlı yaşamasını gerektiriyor.
Peki ya müzik? “O beklemede, yarışmanın final bölümünü çekip hemen stüdyoya gireceğim. Albüm mü olur, single mı bilmiyorum ama şarkılar hazır” diye belirtiyor o bilindik sıcak gülümsemesiyle.

FAZLA METREKARELER GİTTİ, YÜK HAFİFLEDİ
İki yıl önce taşındığı evini bulma çabasının onu bir ara emlakçı olabilecek kadar ev bilgisine sahip yaptığını söylüyor. “Çok ev gezdim. Sorumluluğum ağırdı. Yeni bir hayata başlamak içindi bu arayış. Nihayetinde üç oğlumla bir başıma yaşayacağım eve karar verecektim. Onların yatak odaları, oyun odaları, renkleri, huzuru ve yerleşimleri hep önceliğimdi. Hayatımda ilk kez bir evin en büyük odası benim değil artık” diyor gayet mutlu bir ifadeyle.
Evi gezerken kimi hangi odaya yerleştireceğine karar verince, bir günde satın almış burayı. “Sizi daha önce ağırladığım Bahçeköy’deki ev 1100 metrekareydi. Burası ise 450 metrekare. Fazla kilolar gibi metrekareler de azaldı hayatımdan, yükler hafifledi. Hiç şikayetim yok bu durumdan” diyor.

KİŞİSEL GELİŞİM KİTAPLARI AĞIRLIKTA
İki katlı penthouse’un girişinde salon, mutfak, beş oda, üç banyo, bir misafir tuvaleti yer alıyor. Üst katta ise içinde banyosu ve giyinme odası bulunan Ergen’e ait yatak odası var. Tam karşı kanatta banyolu bir misafir odası bulunuyor. Salona bakan asma katlı bölümü kendine kütüphane olarak tasarlatmış. Burada ağırlıklı olarak kişisel gelişim kitapları, Mevlana felsefesini anlatan kitaplar dikkat çekiyor.
Eve taşındıktan sonra iç mimar Esra Kazmirci’den yardım almış. “Esra, Bahçeköy’den komşumdu. Sohbetini, duruşunu, giyimini beğendiğim çok zevkli bir arkadaşımdı. Bu sebeple hiç zorlanmadık” diye anlatıyor Ergen. Onun referanslarını incelediğinde kendi zevkine ait çok şey bulmuş. “Ne istediğimi o kadar iyi anladı ki, beni hiç yormadan evi tam istediğim gibi dayadı, döşedi” diyor.

ESKİ EVDEN EŞYA GETİRMEMİŞ
Eski evinden çalışma masası haricinde tek bir eşya getirmemiş buraya. Her şey yeni alınmış. Mimarından eve girer girmez oğullarının yaşam alanlarını göreceği, düşecek, kırılacak ve riskli hiçbir detaya yer vermemesini özellikle istemiş. “Bu evin uçakların uçtuğu, çuf çuf trenler sürüldüğü ve scooter ile gezinildiği bir yuva olmasını hayal etmiştim. Mesleğimle ilgili her şeyin de ofisimde kalmasını istedim bu yüzden. Burası sadece çocuklarımla benim dediğim bir ev olmalıydı” diyor Gülben Ergen.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!