Güncelleme Tarihi:
MEHMET ALİ BENİ HASTANELİK ETTİ
Biraz diziden söz eder misiniz?
- Berna Laçin: Ben, Yıldız Aslan adlı bir anchorwomen’ı oynuyorum. Araştırmacı gazeteciyim... Mehmet Ali ise reyting düşkünü bir şovmen olan eski eşim rolünde... İkisinin bitmeyen bir güç savaşı var. Kadın halk tarafından çok seviliyor, adam ise laylaylom programlar yaptığı için bunun ezikliğini yaşıyor. Bir gün onu kanal yöneticisi yapıyorlar, o da tabii Yıldız’ı ezmek için her fırsatı değerlendiriyor.
Sizden başka ön plana çıkan karakter yok mu?
- B.L: Tabii ki var. Atilla Olgaç beni çok güldürüyor çekimlerde örneğin... Bir de genç kız karakteri var ki harika... Yıldız, yani benim canlandırdığım karakter, boşanmanın etkisinden kurtulamayıp bir süre Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’nde yatıyor. Yani Mehmet Ali Erbil, beni hastanelik ediyor! Geri döndüğünde bakıyor ki Elit Model Look birincisini kendisinin yerine getirmişler.
Berçin karakterini kim oynuyor ?
- B.L: Fatoş Kabasakal canlandırıyor Berçin karakterini. Oyuncu değil. Yapmış bir şeyler ama benim oyuncu diyemeyeceğim biri. Buna rağmen ben istedim onu.
Hem "Benim için oyuncu değil" diyorsunuz, hem de onu kadroya kendinizin aldırdığınızı söylüyorsunuz. Yok muydu bu karakteri canlandıracak genç ve güzel tiyatro öğrencileri?
- B.L: Hem manken fiziğinde hem de 20’li yaşlarında eğitimli birini bulamadık. Tiyatroda çok iyi oyuncular var ama yaşları 20’nin çok üzerinde. Aradığımız karakterin ise benim yanımda genç durması, biraz çıtır olması gerekiyordu. Söylemesi ayıp, benim Meltem’in (Cumbul) ya da Hande’nin (Ataizi) 10 yıl evvelki hali lazımmış! Çıkmıyor ki öyle her saniye... Belki vardır ama biz kaçırdık. Fatoş, çalışkan ve iyi ezberliyor.
Mehmet Ali Erbil’le daha önce hiç aynı projede yer almış mıydınız?
- B.L: Hayır, beni 18 yaşımdan beri tanımasına rağmen bu ilk ortak çalışmamız olacak.
İKİ STAR ARASINDA REKABET KAÇINILMAZ
Mehmet Ali Bey, dizide etik ile reyting savaşı alıp başını gidiyor, bu konuda ne diyeceksiniz?
- M.Ali Erbil: Evet. Son dönemlerde "Televizyonculuk nereye gidiyor" tartışmaları çok gündemde... Bu proje de o tartışmalar üzerine gündeme geldi zaten. Dizimiz sürekli sorulan o soruya cevap verecek, kapalı kapılar ardında neler olduğuna dair sinyaller gönderecek.
Dizinin orijinali Amerika’da çok tutmuştu. Türk versiyonu da burada aynı ilgiyi görür mü sizce?
- M.A.E: "Dadı", "Tatlı Hayat" gibi sitcom’ları uyarlayan ekibin bu işte de başarı kazanacağından eminim. İlgi çeker, çünkü herkes reyting mi etik mi konusunu merak ediyor.
Berna Hanım, "Dizide etik ve reytingten yola çıkılıyor ama konu dönüp dolaşıp kadın-erkek ilişkilerine geliyor" diyor...
- M.A.E: Evet, kadın-erkek arasındaki iktidar savaşı da hicvediliyor ama komedi tarzında tabii ki...
Zor bir durum mudur sizce eşlerin aynı iş sahasında olması?
- M.A.E: Tabii ki zor bir durum... Özellikle star konumunda iki insanın rekabeti kaçınılmaz. Bizim dizide iş daha da zor. Çünkü adam starken genel yayın yönetmeni oluyor, eski eşi altta kalmamak için savaş veriyor.
Siz şovmen değil de araştırmacı gazeteci olsaydınız, Berna Hanım ile rolleri değiştirseydiniz nasıl olurdu?
- M.A.E: Benim için daha enteresan olabilirdi aslında. Ama bana yazılan rol buydu. Buradan yola çıkıldı.
Gerçek hayatta bir kanal sahibi olsaydınız, nasıl bir yayın akışı izlerdiniz?
- M.A.E: O kadar da reyting kaygısı gütmezdim. Biraz daha donanımlı, daha ayakları yere basan programlar yapmaya özen gösterirdim. Tabii ki reyting çok önemli bir gösterge, ama biraz daha kaliteye önem verirdim.