Eski dublör yeni katil
Güncelleme Tarihi:
Sıra dışı filmlerin usta yönetmeni Quentin Tarantino, 70’li yılların şiddet içeren, hazmı zor B sınıfı Amerikan filmlerine yeni bir tat getiren bir gerilimle çıktı karşımıza. Bu yıl Cannes’da Altın Palmiye için yarışan filmlerden biri olan Ölüm Geçirmez’de eski bir dublör, altındaki arabanın marifetlerini ve araba kullanma konusundaki tecrübelerini kullanarak, takip ettiği kadınlara ölüm saçıyor. Tarantino’nun ‘İçinde bol bol araba takip sahnesi barındıran bir gerilim’ olarak nitelendirdiği Ölüm Geçirmez, sinemada sıra dışı bir tecrübe yaşamak isteyenlerin kaçırmaması gereken çarpıcı bir çalışma.
DEATH PROOF
ÖLÜM GEÇİRMEZ
Yön: Quentin Tarantino
Oyn: Kurt Russell, Rosario Dawson, Vanessa Ferlito, Jordan Ladd
Tür: Gerilim
Süre: 127 dk.
Sapık, tatminsiz, katil ruhlu eski bir dublör.
Ve üzerinde kurukafa işareti olan, ölüm geçirmez arabasıyla peşine düştüğü çekici, baştan çıkarıcı kadınlar.
Ölüm Geçirmez, çok derinliği olmayan basit bir peşine takılma, kovalama hikayesi aslında.
Ve bu basit hikayenin dahi ve biraz da deli bir yönetmenin elinde nasıl etkileyici ve farklı hale gelebileceğinin güzel bir örneği.
İşe bu ilginç filmin çıkış noktasından bahsederek başlayalım. Biz henüz sadece birini görme imkanına sahip olsak da aslında “iki süper film”le birden karşı karşıyayız.
Quentin Tarantino ve kankası Robert Rodriguez baş başa verip Grindhouse adı altında iki ayrı film yapmaya karar veriyorlar. Tarantino Ölüm Geçirmez’i (Death Proof), Rodriguez ise Dehşet Gezegeni’ni (Planet Terror) çekiyor. Takibi zor, lanetlenmiş, B sınıfı filmler olarak nitelendirebileceğimiz Grindhouse ekolüne saygı duruşunda bulunan bu iki film dünyanın pek çok yerinde ard arda gösteriliyorsa da ülkemizde durum farklı.
Tarantino’nun Ölüm Geçirmez’ine kavuşmuş olsak da Rodriguez’in bir zombi hikayesi anlatan Dehşet Gezegeni adlı filmi için maalesef bir süre daha beklememiz gerekecek.
SÜRÜCÜ KOLTUĞU ÖLÜM GEÇİRMİYOR
Ölüm Geçirmez’in başrolünde Kurt Russell var. Yaşlı kurt, Hollywood filmlerinde dublörlük yapmış ve emekli olduktan sonra arabasıyla takip ettiği kadınlara ölüm saçan Dublör Mike’ı canlandırıyor.
Filmin adının nereden geldiğini Mike’ın ilk kurbanıyla yaptığı konuşmada anlıyoruz. Üzerinde kurukafa işareti olan bu araba etrafa ölüm saçsa da, sürücü koltuğu ölüm geçirmiyor. Yani karşı tarafa ne olursa olsun Dublör Mike hayatta kalıyor. Tehlikeli kazalarda arabadan sağ salim çıkmak, emekli olduktan sonra deliye dönmüş bu Hollywood eskisinin işi zaten!
Mike film boyunca 8 çekici ve seksi kadınla karşılaşıyor.
Filmin ilk bölümünde bir radyo Dj’i ve arkadaşlarıyla, ikinci bölümde ise bir film çekiminde çalışan 4 kadınla mücadele ediyor.
Kadınlar arasındaki diyalogların yoğunluğu ve uzunluğu Ölüm Geçirmez’in en belirgin özelliklerinden.
3-4 kadın bir araya gelince ne konuşur diye merak edenler, ‘erkekler’ ve ‘seks’in ön plana çıktığını tahmin edeceklerdir. Filmdeki genç kadınların ilk buluşmada cinselliği sonuna kadar yaşamaya karşı olmalarının, Amerikan toplumunun bu konulardaki tutucu tavrını gözler önüne serdiğini not düşmekte fayda var.
KILL BILL’DE DUBLÖRDÜ, ŞİMDİ DUBLÖRÜ OYNUYOR
Ölüm Geçirmez’in tüm karakterlerinin sıra dışı ve çılgın olduğunu kabul etmek gerek. Kadınlar da yeri geldiğinde ruh hastası dublör Mike kadar deli olabiliyorlar.
Filmin ilk bölümünde akılda kalan sahnesi Vanessa Ferlitto’nun Kurt Russel için yaptığı kucak dansı.
İkinci bölüm ise hem oyunculuk hem de hikaye açısından ilkine göre daha güçlü. Siyah beyaz başlayıp sonradan göz alıcı renklere bürünen bu bölümde Abernathy’yi canlandıran Roasry Dawson ve filmde kendisini, yani dublör Zoe’yu canlandıran Zoe Bell’i özellikle anmak gerek.
Zoe Bell, Kill Bill filminde Uma Thurman’a dublörlük yapmıştı. Bell, Ölüm Geçirmez’de de bir dublörü canlandırıyor ve filmdeki tehlikeli sahnelerde yüreğimizi ağzımıza getiriyor.
BİLİNÇLİ YAPILMIŞ HATALAR
Filmin ikinci bölümünün bir başka özelliği de bizi özgür ve sıra dışı kadın karakterlerle tanıştırmış olması. Perdede böyle güçlü ve çılgın kadınlar görmek inanılmaz bir keyif veriyor.
Ölüm Geçirmez’deki görüntü ve çekimler bazı izleyicilerin kafasında soru işaretleri oluşturacaktır. Hemen söyleyelim; filmdeki eskitilmiş görüntüler, kopmuş gibi duran sahneler Tarantino’nun Grindhouse ekolüne ve 70'li yılların filmlerine karşı yaptığı saygı duruşlarından başka bir şey değil. Bunların hata değil de bilerek ve isteyerek yapılmış defolar olarak algılanması gerekiyor.
Ölüm Geçirmez, günahlarıyla, sevaplarıyla çılgın bir film.
Korku, komedi, heyecan, ağdalı diyaloglar, sıkıntı, ayak fetişizmi, erotizm, türlü iğrençlikler, hatalar, defolar hepsi var filmde. Gerek görüntü gerekse de müzikleriyle nefes kesen araba takip ve çarpışma sahnelerini tabii ki ayrı bir yere koymak lazım. Ama film bütünüyle de izleyenleri etkilemeyi başarıyor.
Tarantino hayranları tabii ki ıskalamayacaktır ama sinemada alışılmışın dışında, farklı bir tecrübe yaşamak isteyenler de Ölüm Geçirmez’i mutlaka izlesinler.