Eşimin şöhretinden yararlanmayı hiç düşünmedim

Güncelleme Tarihi:

Eşimin şöhretinden yararlanmayı hiç düşünmedim
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 21, 2010 02:00

Basketbolcu Mirsad Türkcan’ın eşi olarak tanıdığımız tescilli güzel Dina Türkcan, çocukluğundan beri yakından ilgilendiği modayı meslek haline getiriyor. Bunun için Lasalle Akademi’de eğitim alan, ilk defilesini kendi ülkesi Sırbistan’da yapacağını açıklayan Türkcan, Hafta Sonu dergisinin sorularını yanıtladı.

Haberin Devamı

FOTOĞRAFLARLA TÜRKCAN ÇİFTİ    

* Pek çok kişi sizi Mirsad Türkcan’ın eşi olarak tanıyor. Moda dünyasına nasıl girdiğinizden biraz bahseder misiniz?

- Her şey 5 yaşındayken başladı. Küçüklüğümden beri modayla ilgiliydim. Annemin giysi dolabına girer, saatlerce oyalanırdım. Büyüyünce kıyafet modelleri çizmeye, 16 yaşında da Belgrad’da mankenlik yapmaya başladım. 2005 yılında Sırbistan-Karadağ güzellik yarışmasına katıldım ve birinci oldum. Ardından Türkiye’ye geldim. “Moda üzerine ne yapabilirim?” diye düşündüm ve öncelikle bu işin eğitimini almam gerektiğine karar verdim. şu anda ilk koleksiyonumu hazırlıyorum. ınşallah eylül ayına kadar hazır olacak. Ondan sonra Sırbistan’da bir defile yapmak istiyorum.
          
* Tasarımlarınızda hangi temalar öne çıkacak?  

- Modern ve güçlü bir kadını yansıtacağım. Hem gündüz giyilebilecek hem de ufak tefek aksesuvar değişiklikleriyle akşam şık bir davete katılmaya imkan sağlayacak kıyafetler tasarlıyorum. Benim koleksiyonum hem rahat hem de şık parçalardan oluşuyor.

* Türkiye’den örnek aldığınız tasarımcılar var mı?   

- Örnek aldığım özel bir isim yok. Ama Banu Bora, Hüseyin Çağlayan, Erol Albayrak başarılı bulduğum, işlerini beğendiğim ve takip ettiğim modacılar.

İKİNCİ DEFİLEYİ BURADA YAPACAĞIM

* ılk defilenizi doğduğunuz topraklarda, Sırbistan’da yapmayı düşündüğünüzü söylediniz. Hazırlıklar nasıl gidiyor?


- Bitmek üzere, sadece birkaç parça iş kaldı. ınşallah eylül ayına kadar bitecek. Koleksiyonumda ağırlıklı olarak elbiseler olacak. Çünkü feminen tasarımlar yapmayı ve kadının dişiliğini ortaya çıkarmayı seviyorum.

* İleriye dönük planlarınız neler?

- Tarihi henüz belli değil ama Türkiye’de de bir defile yapacağım. Okul bitince Nişantaşı’nda bir butik ve atölye açmayı düşünüyorum.

* Sizce kıyafet mi önde olmalı yoksa manken mi?

- Bu, moda tasarımcısının tasarrufunda olan bir şey. Herkesin kafasında farklı bir kurgu oluyor. Bazıları anoreksik kızlar istiyorlar. Sadece askı gibi görünen... Kendi kıyafetlerini ön plana çıkaracak... Bazı tasarımcılar ise seksi modeller istiyor; o zaman hem kıyafet hem de manken dikkat çekiyor. Böylece kıyafetin albenisinin artacağına inanıyorlar.

* Ünlü bir ismin eşi olmak sizi nasıl etkiledi?

- Onun desteğini tabii ki alıyorum ama bu yola çıkarken eşimin şöhretinden yararlanmayı asla düşünmedim. Kafamda sadece “ne yapmaktan mutlu olurum” sorusu vardı. Yapmaktan keyif alacağım şeyi gerçekleştirmek hedefiyle yola koyuldum, yani eşimin ünlü olması önemli değil.

EMİNA-MUSTAFA ÇİFTİYLE HER FIRSATTA GÖRÜŞÜYORUZ

* Eşinizin kardeşi Emina Türkcan ve Mustafa Sandal çifti ile ailece görüşüyor musunuz?


- Evet, her fırsatta hem evde hem de dışarıda görüşüyoruz. Üstelik çocuklarımız birbiriyle çok iyi anlaşıyor.

* İlerleyen süreçte Mustafa Sandal ya da başka şarkıcılara kıyafet tasarlamayı düşünür müsünüz?

- Ünlü insanlar için kıyafet tasarlamayı herkes ister. Ama aile içinde bu tür işlere girmek istemiyorum. ış başka, aile başka şey... Belki ileride başka şarkıcılar, oyuncular için tasarım yaparım ama.

* Giyim tarzı ile sık sık haber olan Lady Gaga hakkında ne düşünüyorsunuz? Uçuk gardıroplar kişinin daha çok öne çıkmasını mı sağlıyor?

- Bu tarz uçuk kıyafetleri dikkati üzerlerine çekmek için giyiyorlar. Lady Gaga da dikkati üzerine çekmek için bir yol bulmalıydı, böyle giyinerek istediğini gerçekleştirdi. Bu sadece bir iş... Giydiklerinin onun gerçek karakterini yansıttığını sanmıyorum. Sadece iş olduğu için çılgın giyinmeyi tercih ediyordur bana kalırsa...

Haberin Devamı

TÜRKİYE BANA YABANCI BİR ÜLKE GİBİ GELMEDİ

* Türkiye’ye ilk geldiğinizde yabancı bir ülkede yaşamanın zorluklarını hissettiniz mi?


- Hayır, hiçbir zorluk yaşamadım. Türkiye’nin insanları doğduğum ve büyüdüğüm yerdeki insanlara çok benziyor. Komşuluk var, insanlar sıcakkanlı, canayakın... Belki başka bir ülkeye gitsem sorun olabilirdi, kendimi yalnız hissedebilirdim ama burada gerçekten şansım yaver gitti.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!