Geçen 16 Ocak’ta İtalya’daki Uluslararası Üniversite Sporları Federasyonu (FISU) ikna edildi, "2011 Dünya Üniversiteler Kış Oyunları" için Erzurum seçildi. Bölgeye yaklaşık 200 milyon dolar yatırım çekecek kış oyunlarının, kalıcı kalkınma hamlesine dönüşmesi için üç koldan yatırımlar başlatıldı.
Karakış, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’ndan hemen sonra gelir Erzurum’a. En az altı ay kalır, 23 Nisan’da veda eder. Şehirde yaşayanlar kar ve soğuk rekorlarına alışıktır. Sıcaklık tıpkı 6 Şubat 1991’deki gibi eksi 37 dereceye iner, 24 Şubat 2004’teki kar kalınlığı 110 santime ulaşır. Karın çat kapı gelmesine şaşırmaz Erzurumlu. Espriye dönüşmüştür kar sürprizi: Yaz ortasında Palandöken’e kar yağmış. Bunu gören yaşlı kadın, "Ne olacak sahipsiz memleket. Yazın bile kar yağar" demiş...
Beyin, sermaye, emek göçü uzun zamandır kentin ekonomisini zorluyor. Erzurum İli’nin bir milyonluk nüfusunun 350 bini Yeşil Kartlı. Teşvik Yasası, beklenen yatırımı getiremedi. İşsizlik yükseldi. Kahvehanelerde zaman öldürenler arttı. Şehrin makus talihi, nihayet dönmek üzere. Eş zamanlı başlatılan projeler ve 2011 Kış Oyunları müjdesi, Erzurum’un kaderini değiştirecek bir kalkınma hamlesine dönüşecek.
200 MİLYON DOLARLIK YATIRIM
Bölgeyi kış turizmine açan ilk önemli girişim, 1992’de, dönemin Erzurum Valisi Mehmet Ağar’ın Özel İdare Müdürlüğü’ne ait Palandöken dinlenme tesisini Dedeman’a vermesiydi. Ardından Erzurumlu işadamı İbrahim Polat, doğup büyüdüğü kente vefa borcunu 30 milyon dolarlık Polat Renaissance Hotel’ini açarak ödemeye çalıştı. Bu tesislerle başlayan gelişme Palandöken’i aynı anda 31 bin kişinin kayak yapabileceği pistlere sahip, gelişmeye açık bir kış sporları merkezine dönüştürdü.
2011 Uluslararası Üniversite Kış Oyunları ise 200 milyon dolarlık yatırımla dört yılda kente yepyeni bir çehre kazandıracak. 7 bin seyirci kapasiteli kapalı buz sporları salonu, kayak ve atlama yarışmalarının yapılacağı uluslararası standartlarda pistler, konaklama tesisleri yapılacak. Dahası, tüm dünya bu tesislerden haberdar olacak.
NANO ÇİP ÜRETİLECEK
Kış oyunlarının ev sahibi
Atatürk Üniversitesi, 2007’de kuruluşunun 50. yılını kutlamaya hazırlanıyor. Üniversite, 14
fakülte, 17 yüksekokul, 6 enstitü, 15 araştırma merkezi, 41 bin öğrenci, 2 bin 500 öğretim üyesi ve 35 bin dönümlük arazisiyle başlıbaşına bir şehir büyüklüğünde. 2005’te uluslararası alanda 524 bilimsel yayınla, Türkiye’deki 77 üniversite arasında sekizinciliği elde etti. Bu nedenle "Doğunun Oxford’u" deniyor.
Üniversite yerel ekonomiyi canlandıracak birçok projeyi bir arada yürütüyor. Büyükşehir Belediyesi, Ticaret ve Sanayi Odası, Ticaret Borsası ve Doğu Anadolu İhracatçılar Birliği’nin ortaklığıyla 250 bin metrekare alana kurulacak Atateknokent, haziran ayında devreye girecek. Burada mikro-nano çip, medikal sistemler, biyoteknoloji, süper iletkenler, enerji, yazılım ve tarım ürünleri üretilecek. Bunlar Orta Asya, Ortadoğu, Uzakdoğu ve Avrupa ülkelerine satılacak. Yerli ve yabancı firmalara açık merkezde 5 bin kişi çalışacak.
Atatürk Üniversitesi’ne bağlı Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü küçükbaş hayvancılıkta devrim olarak nitelendirilen bir proje gerçekleştirdi. Rus "Romanov", Fransız "Charollais" ve Anadolu ırkı "Morkaraman" koyunlarının üçlü melezlemesiyle yöreye uygun, verimli yepyeni bir tür üretildi. Melez ırkın yöre hayvancılığını ayağa kaldırması bekleniyor.
ORGANİK NAZMİ
Yörede sivil toplum gönüllüleri de kalkınmaya destek veriyor. Emekli edebiyat öğretmeni Nazmi Ilıcalı, üç bin çiftçiyi organik tarıma yönlendirdi. Üretilen organik buğdayı, İstanbul Halk Ekmek’e satarak önemli bir geçim kaynağı sağladı. "Organik Nazmi" lakaplı Ilıcalı, çiftçilerin yıllarca parasızlık nedeniyle kimyasal gübre kullanamamasının bugün büyük avantaja dönüştüğünü söylüyor: "Toprak temiz kaldı. Kış soğukları süne zararlısını yaşatmıyor. 2005’te 633 çiftçiyle organik tarıma başlamıştık. O yıl İstanbul Halk Ekmek’e 5 bin ton, geçen yıl ise 10 bin ton organik buğday sattık."
Organize Sanayi Bölgesi’nde de bacalar tütmeye, yeni işletmeler açılmaya başladı. Geçen yıl faaliyete geçen "Turkcell Çağrı Merkezi"nde 400’ü aşkın genç çalışıyor. Finansbank, "Operasyon Merkezi" kurmak için kollarını sıvadı. Avea, Türk Telekom ve Oyakbank’ın da Erzurum’da çağrı ve operasyon merkezi kurma planları yapması beklentileri artırdı.
Aşkale Çimento Fabrikası’nı özelleştirme sırasında almak için bin kişinin kurduğu ortaklık, bölgedeki girişimcilere yeni bir örnek yarattı. Erçimsan ortaklığı, Trabzon Çimento ve Ağrı hazır beton tesislerini bünyesine katarak büyümeyi sürdürüyor. Şirket, şimdiye kadar 34 milyon dolarlık yatırım yaptı, ortaklarına 20 milyon dolar kár payı dağıttı. İki yıl önce Türkiye’nin 473 ’üncü büyük şirketi olan firma ilk 100’e girmeyi hedefliyor.
MUAMMER USTA KADAYIF DOLMASINI SERİ ÜRETECEKErzurum’un simgesi kadayıf dolması, Muammer Tanhaş ustanın girişimiyle markalaştı, dış pazara çıktı. Muammer Usta, "Kadayıfım elle dökülür. İçine Tortum’un cevizi konur. Dolmayı, avuç içinde sararım. Yumurtaya batırır, tereyağında kızartırım. Ilık balda 3-5 dakika bekletir servis yaparım" diyor. Tanhaş Usta da 2011’e hazırlananlar arasında: "Mutlaka seri üretime geçeceğim. O zaman dolmalar yok satacak."
İşte kentin kaderini değiştiren ekip
BELEDİYE BAŞKANI AHMET KÜÇÜKLER
Bir milyon turist bekliyoruzErzurum’u çok güzel günler bekliyor. Şehir, dört yıl gibi kısa sürede tanınmayacak şekilde yenilenip, değişecek. Kış Oyunları Strateji Belirleme Toplantısı’nın sonuçlarına göre harekete geçeceğiz. Yarının model kentini oluşturmada artık geri sayım başdı. Erzurum’a artık her yıl 1 milyon turist bekliyoruz. Aziziye Tabyası’nı "Savaş Müzesi"ne dönüştüreceğiz, ön bölümü ise milli park olacak.
CELALETTİN GÜVENÇ (Erzurum Valisi)
Kış oyunları heyecan kazandırdıPalandöken yakınındaki Konaklı bölgesi bu yıl turizme açılacak. Kar kalitesi ve doğal pistler açısından muhteşem bir mekan. Kentte çok büyük bir heyecan var. Herkes bir an önce bir şeylerin yapılmasını bekliyor. İşadamları arayış içinde. Beni arayan işadamları, "Palandöken’de yer bulabilir miyiz", "Nasıl bir yatırım uygun olur" diye soruyor. Kış oyunları, Erzurum ve Doğu Anadolu’ya yeni bir heyecan kazandırdı.
PROF. DR. YAŞAR SÜTBEYAZ (Atatürk Üniversitesi Rektörü)
Bölgenin alınyazısı değişecekKüresel ısınma nedeniyle Avrupa’daki dağlarda kar kalmadı. Avrupalı için Palandöken iyi bir adres olabilir. Kış turizminde Erzurum, Antalya’nın yaz turizminde elde ettiği başarıyı yakalayabilir. 2011’de Palandöken, dünya markası olacak. Erzincan, Bayburt, Sarıkamış, Eleşkirt de turizmden nasibini alacak.
OLTU TAŞI VAR, ÇIRAK YOKOltu taşı; Oltu’nun Sülünköyü, Güllüce, Güzelsu, Alataşlar ve Dutlu köylerinde kazma ve kürekle çok zor koşullarda çıkarılıyor. Tenekesi 800 YTL. Taşhan’ın ustalarının elinden geçip, kolye, broş, küpe, bilezik, yüzük gibi süs eşyalarına, tespih, ağızlıklara dönüşüyor.
Antik Kuyumcu’nun sahibi Sebahattin Beyit, bu sektörden 2 bin ailenin ekmek yediğini söylüyor: "Taş var, imalat var, pazar var. Ama sekiz yıllık eğitimden sonra çırak bulmak imkansızlaştı. Erzurum’daki kız ve erkek meslek liselerinde oltu taşı bölümlerinin açılması gerekir."