Erotik Paris
Güncelleme Tarihi:
Aslı ULUSOY-PANNUTİ
Oluşturulma Tarihi: Haziran 21, 2010 00:00
Paris’te aradığınız klasik mekanlar değil de kalp atışlarınızı hızlandıracak erotik köşelerse eliniz boş dönmeyeceksiniz. Özgürlüğün ilke sayıldığı bu şehirde erotizm öyle mekanlara girmiş ki, çeşidine ve sayısına şaşar kalırsınız. İşte size Paris’in belli başlı erotikleri!
EROTİZM MÜZESİ
Cinselliğin tarihi burada saklı
Paris’te gece hayatının kalbinin attığı Pigalle’de yer alan Erotizm Müzesi, gece kuşlarının mekanı: Saat 02.00’ye kadar açık müze, seks ekipmanı satan mağazalar ve gece kulüplerinin arasında sıkışıp kalmış gibi görünse de, yedi katlı binasında, bir kültür ve tarih hazinesi barındırıyor. Beş kıtadan gelen, antik ve modern erotik sanat ürünleri müzenin ana koleksiyonunu oluşturuyor. Yunan vazoları, Aztek bibloları, Japon baskıları, 20. yüzyıl başından kalma fotoğraflar cinselliğin her dönem ve coğrafyada taşıdığı önemin kanıtı adeta. 1920’lerde İspanyol Kral 13. Alfonso’nun emriyle hazırlanan pornografik film koleksiyonuysa müze eserlerinin en önemli parçalarından. Müzeye gitmeden önce Pigalle’de bir tur atmanızı, kulüplerden birinde dinlenip atmosferi iyice içinize sindirmenizi öneririz. Müzenin çok bilinçli seçilen adresinden de faydalanmış olursunuz böylece... (Musee de l’Erotisme, Boulevard de Clichy No: 72, 75018 Paris)
FOLIE’S PIGALLE
Pigalle’in transseksüel geceleri
Transseksüel kabareleri Paris’te bir klasik. 50’li yıllarda Fransa’nın ilk transseksüellerince ayağa kaldırılan, Paris gece hayatının en renkli simalarını sahnede bir araya toplayan bir gelenek. Aralarında Fransa’nın ilk transseksüeli Coccinelle (Jacqueline Charlotte Dufresnoy) ile güzeller güzeli Bambi’nin (Marie Pierre Pruvot) de bulunduğu onlarca kabare sanatçısının yetiştiği bu ortam, bugün Pigalle’deki gösteri merkezi Folie’s Pigalle’de sürüyor. Pazar geceleri saat 23.30’da başlayıp sabahın ilk ışıklarına kadar süren “Escualita” gecesi, transseksüeller ile iri yarı, kaslı zencileri, banliyö delikanlılarını ve yolunu kaybetmiş turistleri bir araya getiriyor. Ancak gecenin kraliçeleri tabii ki transseksüeller. Ziyaretçilere öpücük dağıtmakta hayli cömert transseksüel şovcular son geçirdikleri estetik cerrahinin sonuçlarını sahnede gösterme konusunda da çok cesurlar. Girişin 20 Euro olduğu kulüpte göstericiler kadar gösterilerin içeriğinin de 50’lerin kabare ortamıyla aynı kalmayıp tamamen değiştiğini belirtmeyeyse gerek yok sanırım. (Place Pigalle, No:11, 75009 Paris)
PISCINE ROGER LE GALL
En erotik belediye havuzu
Paris’te, havuza çırılçıplak girmek isteyenlerin hayalini gerçekleştireceği bir adres var. Nüdist Derneği’nce Paris’in 12’inci bölgesindeki havuz: Roger Le Gall. Paris’in tek nüdist belediye havuzunda yüzmenin yanı sıra su jimnastiği, kaslanma hareketleri ve fitness yapmak mümkün. Zaten derneğe bir kere üye olduktan sonra bina içindeki spor salonu ve hamama dilediğiniz kadar gidebiliyorsunuz. Bone ve gözlük takmanın özellikle tavsiye edildiği havuz sadece akşamları açılıyor, saat 23.30’da kapanıyor. Internetteki bloglarda dernek üyelerinin yeni katılanlara genellikle mesafeli durduğu, bununla birlikte kafalarındaki bone dışında çırılçıplak gelmiş yeni yüzücü adaylarını tepeden tırnağa süzdükleri belirtiliyor. Yine de havuza bir kere gidenin bir daha vazgeçmediğini, yüzücülerin çırılçıplak girilebilen bir havuzun hafta içi iş stresini hafifletmek için bire bir olduğunu söyleyeyelim. Havuz yöneticileri “Üye olmak gerekmiyor, turistler de girebilir, ancak burası çapkınlık mekanı değil, sadece nüdistlerin merkezi” diyor. (Boulevard Carnot No: 34, 75012 Paris)
CHOCHOTTE
Lezbiyen tiyatrosunda tek kadın izleyici bendim
Paris’te Sorbon Üniversitesi’nin bulunduğu entelektüel yuvası Latin Mahallesi’nde küçücük bir tiyatro var: ChoChotte (Şoşot) Tiyatrosu! Ortaçağdaki “ahlaksız” portrelerin röprodüksiyonlarının süslediği giriş “yüzünüzü pembeleştirecek” bir yere adım attığınızın ilk işareti. Gişedeki orta yaşlı bey, 50 Euro’yu tahsil ederken gece yarısına kadar süren şova dilediğiniz kadar girip çıkabileceğinizi belirtiyor. Şovun içeriğini sorduğunuzdaysa yanıtı kısa ve net: “Lezbiyen içerikli erotik gösteri.” Théâtre Erotique ChoChotte’un loş, dar merdivenlerle inilen sahnesi bir evin salonu büyüklüğünde ve samimiyetinde. Slav oldukları her hallerinden anlaşılan genç ve güzel kadınların yaptığı müzikli gösteri her ne kadar lezbiyen öğeler barındırsa da, benim gittiğim gün seyircilerin hepsi iyi giyimli erkeklerdi. Seyircilerin ölçülü davranışlarının varlığımdan mı kaynaklandığını sorduğumda tiyatro müdürü şöyle yanıtladı: “Burası sadece şov seyretmeye gelinen bir mekan, taşkınlıklara izin vermiyoruz. İçkisiz bir mekan olduğumuzun altını da baştan çiziyoruz zaten.” Paris’e gelip de yarım günlük bir rüya arayanlar için not edilmesi gereken adres. (Rue St André-des-Arts, No:34, 75006 Paris)
BEVERLEY
Değiş tokuşçu sinema
Paris’te sayıları giderek artan “değiş tokuşçu” kulüplere rakip bir başka adres var: Beverley Sineması. İnternet kullanımı ve DVD’lerin yaygınlaşmasıyla birer birer kapanan Paris porno sinemalarının son örneklerinden biri Beverley. Özelliği, perşembe ve cumartesi geceleri, saat 23.00’den sonra sadece çiftlere açık olması. Gişedeki görevlinin nezaketi ve temiz yüzü sizi yanıltmasın, içeride alışık olmadığınız bir atmosferle karşılaşacaksınız: İlk gidişinizse eğer, önerimiz öncelikle tuvalete gitmeniz, çünkü yol boyunca bütün salonu görebiliyorsunuz. Tabii salondaki çiftleri ve yaptıklarını da. Çiftler filmin görüntüsüyle yetinip, çoğu zaman sesi kıstırıyor, yan yana koltuklarda sevişiyor. Sinema bu geceler için “yanyanacılar” adında ısrar ediyorsa da bize anlatılan o ki, belli bir noktadan sonra işin içine “değiş tokuşçular” giriyor. Peki o ne demek? Ön koltukta oturan beyefendi, gözüne kestirdiği bir hanımla devam ederken, yalnız kalan partnerler can sıkıntılarını beraber giderebiliyor. Bu noktada Fransız dili ciddi bir ayrımın altını çizmekten de geri kalmıyor: Birbirini tanımayan bu kişiler hararetli başlangıçlarını hanımları ya da beyleriyle tamamlarsa “karışımcılık” (mélangisme), yok işe yine bu tanımadıkları partnerlerle devam ederlerse “değiş tokuşçuluk” (échangisme) oluyor. Bunca detaydan sonra gerisi size kalmış... Fiyat çift başına perşembeleri 33, cumartesileri 43 Euro. (Rue de la Ville Neuve, No: 14, 75002 Paris)
LA MUSARDINE
Kadınlar erotik, erkekler pornografik yayın peşinde
Paris’in ünlülerin yattığı, her biri bir sanat eseri mezarlarıyla ünlü Pere Lachaise mahallesinde, mezarlığın hemen iki adım ötesinde bir minik kitapçı var. Sadece erotik kitaplar basan La Musardine yayınevinin aynı adı taşıyan kitabevinde çizgi romandan süreli yayınlara, ansiklopediden romana, araştırma ve tez kitaplarına her şey “vücut ve zevk”, kısacası pornografi ve erotizm üzerine. Ancak sahimbi Frederic Leveque “klasik, heteroseksüel bir kitabevi” olduklarının altını çiziyor. Çiftler ve yalnız erkekler kadar, yalnız kadınların da uğrak yeri kitabevinin diğerlerinden tek farkı 18 yaşından küçüklerin giremeyişi. Leveque müşterilerinin çoğunun yetişkin erkekler olduğunu belirterek ekliyor: “Kadınlar erkek müşterilere oranla daha genç. Kitap tavsiyesi isteyenler de genellikle onlar. Ayrıca kadınlar daha çok erotizmle ilgiliyken, erkekler pornografik yayınlara yatkın. Bununla birlikte biri için porno olabilecek bir yayının bir diğeri için erotik sayılabileceğini, erotik yayınlarda da tıpkı pornografik yayınlardaki gibi çok iyilerin ve çok kötülerin olduğunu da unutmamak lazım.” La Musardine aydınlık, temiz ve küçücük görüntüsüyle girilmesi çok kolay bir kitabevi. Yine de ilk gelişte özellikle kadınların hafif bir rahatsızlık yaşadığını söyleyip gülerek ekliyor kitapçı: “Bugüne kadar sadece kadın gazetecilerin kitabevimizi haber yapmak istemesi boşuna mı! Ancak böylece buraya rahatça girip konuşabileceklerini düşünüyorlar sanırım.” Kurt kitapçı galiba haklı! (Rue du Chemin Vert, No: 122, 75011 Paris)
Cinselliğin tarihi burada saklı
Paris’te gece hayatının kalbinin attığı Pigalle’de yer alan Erotizm Müzesi, gece kuşlarının mekanı: Saat 02.00’ye kadar açık müze, seks ekipmanı satan mağazalar ve gece kulüplerinin arasında sıkışıp kalmış gibi görünse de, yedi katlı binasında, bir kültür ve tarih hazinesi barındırıyor. Beş kıtadan gelen, antik ve modern erotik sanat ürünleri müzenin ana koleksiyonunu oluşturuyor. Yunan vazoları, Aztek bibloları, Japon baskıları, 20. yüzyıl başından kalma fotoğraflar cinselliğin her dönem ve coğrafyada taşıdığı önemin kanıtı adeta. 1920’lerde İspanyol Kral 13. Alfonso’nun emriyle hazırlanan pornografik film koleksiyonuysa müze eserlerinin en önemli parçalarından. Müzeye gitmeden önce Pigalle’de bir tur atmanızı, kulüplerden birinde dinlenip atmosferi iyice içinize sindirmenizi öneririz. Müzenin çok bilinçli seçilen adresinden de faydalanmış olursunuz böylece... (Musee de l’Erotisme, Boulevard de Clichy No: 72, 75018 Paris)
FOLIE’S PIGALLE
Pigalle’in transseksüel geceleri
Transseksüel kabareleri Paris’te bir klasik. 50’li yıllarda Fransa’nın ilk transseksüellerince ayağa kaldırılan, Paris gece hayatının en renkli simalarını sahnede bir araya toplayan bir gelenek. Aralarında Fransa’nın ilk transseksüeli Coccinelle (Jacqueline Charlotte Dufresnoy) ile güzeller güzeli Bambi’nin (Marie Pierre Pruvot) de bulunduğu onlarca kabare sanatçısının yetiştiği bu ortam, bugün Pigalle’deki gösteri merkezi Folie’s Pigalle’de sürüyor. Pazar geceleri saat 23.30’da başlayıp sabahın ilk ışıklarına kadar süren “Escualita” gecesi, transseksüeller ile iri yarı, kaslı zencileri, banliyö delikanlılarını ve yolunu kaybetmiş turistleri bir araya getiriyor. Ancak gecenin kraliçeleri tabii ki transseksüeller. Ziyaretçilere öpücük dağıtmakta hayli cömert transseksüel şovcular son geçirdikleri estetik cerrahinin sonuçlarını sahnede gösterme konusunda da çok cesurlar. Girişin 20 Euro olduğu kulüpte göstericiler kadar gösterilerin içeriğinin de 50’lerin kabare ortamıyla aynı kalmayıp tamamen değiştiğini belirtmeyeyse gerek yok sanırım. (Place Pigalle, No:11, 75009 Paris)
PISCINE ROGER LE GALL
En erotik belediye havuzu
Paris’te, havuza çırılçıplak girmek isteyenlerin hayalini gerçekleştireceği bir adres var. Nüdist Derneği’nce Paris’in 12’inci bölgesindeki havuz: Roger Le Gall. Paris’in tek nüdist belediye havuzunda yüzmenin yanı sıra su jimnastiği, kaslanma hareketleri ve fitness yapmak mümkün. Zaten derneğe bir kere üye olduktan sonra bina içindeki spor salonu ve hamama dilediğiniz kadar gidebiliyorsunuz. Bone ve gözlük takmanın özellikle tavsiye edildiği havuz sadece akşamları açılıyor, saat 23.30’da kapanıyor. Internetteki bloglarda dernek üyelerinin yeni katılanlara genellikle mesafeli durduğu, bununla birlikte kafalarındaki bone dışında çırılçıplak gelmiş yeni yüzücü adaylarını tepeden tırnağa süzdükleri belirtiliyor. Yine de havuza bir kere gidenin bir daha vazgeçmediğini, yüzücülerin çırılçıplak girilebilen bir havuzun hafta içi iş stresini hafifletmek için bire bir olduğunu söyleyeyelim. Havuz yöneticileri “Üye olmak gerekmiyor, turistler de girebilir, ancak burası çapkınlık mekanı değil, sadece nüdistlerin merkezi” diyor. (Boulevard Carnot No: 34, 75012 Paris)
CHOCHOTTE
Lezbiyen tiyatrosunda tek kadın izleyici bendim
Paris’te Sorbon Üniversitesi’nin bulunduğu entelektüel yuvası Latin Mahallesi’nde küçücük bir tiyatro var: ChoChotte (Şoşot) Tiyatrosu! Ortaçağdaki “ahlaksız” portrelerin röprodüksiyonlarının süslediği giriş “yüzünüzü pembeleştirecek” bir yere adım attığınızın ilk işareti. Gişedeki orta yaşlı bey, 50 Euro’yu tahsil ederken gece yarısına kadar süren şova dilediğiniz kadar girip çıkabileceğinizi belirtiyor. Şovun içeriğini sorduğunuzdaysa yanıtı kısa ve net: “Lezbiyen içerikli erotik gösteri.” Théâtre Erotique ChoChotte’un loş, dar merdivenlerle inilen sahnesi bir evin salonu büyüklüğünde ve samimiyetinde. Slav oldukları her hallerinden anlaşılan genç ve güzel kadınların yaptığı müzikli gösteri her ne kadar lezbiyen öğeler barındırsa da, benim gittiğim gün seyircilerin hepsi iyi giyimli erkeklerdi. Seyircilerin ölçülü davranışlarının varlığımdan mı kaynaklandığını sorduğumda tiyatro müdürü şöyle yanıtladı: “Burası sadece şov seyretmeye gelinen bir mekan, taşkınlıklara izin vermiyoruz. İçkisiz bir mekan olduğumuzun altını da baştan çiziyoruz zaten.” Paris’e gelip de yarım günlük bir rüya arayanlar için not edilmesi gereken adres. (Rue St André-des-Arts, No:34, 75006 Paris)
BEVERLEY
Değiş tokuşçu sinema
Paris’te sayıları giderek artan “değiş tokuşçu” kulüplere rakip bir başka adres var: Beverley Sineması. İnternet kullanımı ve DVD’lerin yaygınlaşmasıyla birer birer kapanan Paris porno sinemalarının son örneklerinden biri Beverley. Özelliği, perşembe ve cumartesi geceleri, saat 23.00’den sonra sadece çiftlere açık olması. Gişedeki görevlinin nezaketi ve temiz yüzü sizi yanıltmasın, içeride alışık olmadığınız bir atmosferle karşılaşacaksınız: İlk gidişinizse eğer, önerimiz öncelikle tuvalete gitmeniz, çünkü yol boyunca bütün salonu görebiliyorsunuz. Tabii salondaki çiftleri ve yaptıklarını da. Çiftler filmin görüntüsüyle yetinip, çoğu zaman sesi kıstırıyor, yan yana koltuklarda sevişiyor. Sinema bu geceler için “yanyanacılar” adında ısrar ediyorsa da bize anlatılan o ki, belli bir noktadan sonra işin içine “değiş tokuşçular” giriyor. Peki o ne demek? Ön koltukta oturan beyefendi, gözüne kestirdiği bir hanımla devam ederken, yalnız kalan partnerler can sıkıntılarını beraber giderebiliyor. Bu noktada Fransız dili ciddi bir ayrımın altını çizmekten de geri kalmıyor: Birbirini tanımayan bu kişiler hararetli başlangıçlarını hanımları ya da beyleriyle tamamlarsa “karışımcılık” (mélangisme), yok işe yine bu tanımadıkları partnerlerle devam ederlerse “değiş tokuşçuluk” (échangisme) oluyor. Bunca detaydan sonra gerisi size kalmış... Fiyat çift başına perşembeleri 33, cumartesileri 43 Euro. (Rue de la Ville Neuve, No: 14, 75002 Paris)
LA MUSARDINE
Kadınlar erotik, erkekler pornografik yayın peşinde
Paris’in ünlülerin yattığı, her biri bir sanat eseri mezarlarıyla ünlü Pere Lachaise mahallesinde, mezarlığın hemen iki adım ötesinde bir minik kitapçı var. Sadece erotik kitaplar basan La Musardine yayınevinin aynı adı taşıyan kitabevinde çizgi romandan süreli yayınlara, ansiklopediden romana, araştırma ve tez kitaplarına her şey “vücut ve zevk”, kısacası pornografi ve erotizm üzerine. Ancak sahimbi Frederic Leveque “klasik, heteroseksüel bir kitabevi” olduklarının altını çiziyor. Çiftler ve yalnız erkekler kadar, yalnız kadınların da uğrak yeri kitabevinin diğerlerinden tek farkı 18 yaşından küçüklerin giremeyişi. Leveque müşterilerinin çoğunun yetişkin erkekler olduğunu belirterek ekliyor: “Kadınlar erkek müşterilere oranla daha genç. Kitap tavsiyesi isteyenler de genellikle onlar. Ayrıca kadınlar daha çok erotizmle ilgiliyken, erkekler pornografik yayınlara yatkın. Bununla birlikte biri için porno olabilecek bir yayının bir diğeri için erotik sayılabileceğini, erotik yayınlarda da tıpkı pornografik yayınlardaki gibi çok iyilerin ve çok kötülerin olduğunu da unutmamak lazım.” La Musardine aydınlık, temiz ve küçücük görüntüsüyle girilmesi çok kolay bir kitabevi. Yine de ilk gelişte özellikle kadınların hafif bir rahatsızlık yaşadığını söyleyip gülerek ekliyor kitapçı: “Bugüne kadar sadece kadın gazetecilerin kitabevimizi haber yapmak istemesi boşuna mı! Ancak böylece buraya rahatça girip konuşabileceklerini düşünüyorlar sanırım.” Kurt kitapçı galiba haklı! (Rue du Chemin Vert, No: 122, 75011 Paris)