Eroine karşı fırça ve tuvalle savaş

Güncelleme Tarihi:

Eroine karşı fırça ve tuvalle savaş
Oluşturulma Tarihi: Ocak 28, 2005 00:26

10 ay önce oğlunu eroine kurban veren ressam Yavuz Tanyeli ile Şenol Yorozlu, ‘Ölümcül Madde Eroin’ konseptli bir sergi açtı. Tanyeli, ‘Uyuşturucu sözcüğünü lugattan siliyoruz yerine öldürücü sözcüğünü koyuyoruz’ dedi.

Can Tanyeli 4 Mart 2004 tarihinde Beşiktaş Serencebey Parkı’nda yüksek doz eroinden öldüğünde 26 yaşındaydı. Eroin ile bir arkadaşı vasıtasıyla 17 yaşında tanışmıştı. Tanıştı ve kurtulmak istedi. Bıraktı, başladı, bıraktı, başladı, bıraktı, başladı, öldü. Babası Yavuz Tanyeli o günü şöyle anlatıyor:

‘Bırakmıştı. Tamamen kurtuldu zannediyorduk. Ama gidip satın almış. Ve aldığı eroin her zamanki gibi değilmiş. Daha saf, daha kuvvetliymiş. O hafta yalnızca Can ölmedi ki. Aynı eroini satın alan üç çocuk daha öldü.’
ESKİ DOSTTAN DESTEK

Can Yıldız Teknik Üniversitesi Müzik bölümünde okuyordu. İyi bir müzisyendi. Babylon’da sahneye çıkıyor, elektro akustik albümlerinde adı geçiyordu. Ahmet Yürür ve Alper Moral’ın öğrencisiydi. Elektro akustik müziğin üçüncü kuşak temsilcisi olarak tanınıyordu. Hayatla, ailesiyle ya da kendisiyle bir sorunu yoktu. Ama yine de eroin illetine bulaştı ve sıyrılamadı.

Baba Yavuz Tanyeli oğlunu kaybettiği gün eroinle savaşmaya karar verdi. Elindeki tek silahıyla, fırçası ve tuvaliyle savaşacaktı. ‘Bu sorun ailelerin olduğu kadar öğretim üyelerinin de sorunu’ dedi ve Plastik Sanatçılar Derneği’ne gitti. Dernek Başkanı Mehmet Güleryüz’le görüştü. Ona ‘Sizin de Can gibi öğrencileriniz vardır’ dedi, öğretim üyelerini işbirliğine davet etti. Tanyeli’nin dediği gibi birçoğunun eroin kullanan öğrencisi vardı. Birlikte bir sergi açmak için uzun toplantılar yaptılar. Ama sonra nedendir bilinmez vazgeçtiler. Yavuz Tanyeli yalnız kaldı. Sadece eski dostu ressam Şenol Yorozlu yanındaydı. Yorozlu, ‘Ben varım’ dedi ve sergi çalışmalarına başladılar. 7 ay boyunca atölyelerine kapanıp resim yaptılar.

Şenol Yorozlu ve Yavuz Tanyeli için ‘iki direnişçi’ diyorlar. Onlar mevcut düzenin siyasal, sosyal, kültürel ve sanatsal açmazlarına hep direnmişler. 12 Eylül’de Cunta döneminde bile resim yapıp fikirlerini söylemişler. ‘Biz bize sunulanı kabul eden tipler değiliz’ diyorlar.

ALTIN ÜÇGEN KUŞTEPE

Yavuz Tanyeli, Can’ın ölümünden sonra eroinle ilgili araştırmalar yapmış. Nasıl yetiştiğinden nerelerde satıldığına kadar:

‘Kuştepe’ye Altın Üçgen dendiğini biliyor musunuz? Aslında Altın Üçgen diye eroinin yetiştiği Kamboçya, Lagos ve Tayland bölgesine diyorlar. Ama Kuştepe’de de 5 dakika içinde kilolarca eroin temin edebildiğiniz için oraya da altın üçgen diyorlar.’

Türkiye’de eroin kullananların sayılarının her geçen gün arttığını söylüyor Yavuz Tanyeli. Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı’ndan aldığı rakamlarla konuşuyor:

‘Eroin satmak suçundan yakalananların sayısı 1208’ken, içici olarak yakalananların sayısı 283. Her satıcının en az 10 kullanıcıya ulaştığını düşünün gerisini siz hesaplayın.’

Yavuz Tanyeli eroin ölümlerinin artışına da dikkat çekiyor: ‘Geçmişte yılda bir, en fazla iki kişi ölürdü. 2004 yılında 73 kişi ölmüş. Ve hálá bu ülkede eroine uyuşturucu madde deniyor. Eroin ve türevleri uyuşturucu değil öldürücü maddedir.’

Bu tanımı Tanyeli kendi başına yapmıyor Amatem doktorlarından Kültekin Ögel’in ve eski Adli Tıp Başkanı, Marmara Üniversitesi doktorlarından Prof. Dr. Oğuz Polat’ın tespitlerinden söz ediyor:

‘Bu iki uzman eroin, kokain gibi maddelerin 40 bin çeşidinin olduğunu söylüyorlar. Ve bunların yüzde 95’i sentetikmiş. Yani öldürücü madde, uyuşturucu değil. Yine aynı insanlar Türkiye’de uyuşturucu tedavisinin yapılamadığını söylüyor. Tedavi için gerekli ilaçların ülkeye getirilmesi yasakmış. Neden acaba? Bu yüzdendir ki bin eroin bağımlısından biri tamamen kurtulabiyor.’

KATLEDİLİŞİN RESİMLERİ

Şenol Yorozlu’nun sergisinin adını Beyaz Yazı. Yorozlu’ya göre Eroin beyaz ama aynı zamanda kara bir alın yazısı. Can Tanyeli’nin ‘Lale Deliliği’ adlı şiir kitabından esinlenen Şenol Yorozlu, soyut resimlere imza attı.

Yavuz Tanyeli ise gençlerin düzenli, istikrarlı ve sistematik şekilde eroin ile katledilişinden hareketle resimlerini hiçbir sanatsal telaşı olmaksızın tamamen kişisel bakışla hayata kazandırmış. Tanyeli, oğlunun kaybının ardından konuyu kişisel alarak iyiliği ve kötülüğü olanaklar doğrultusunda tarif etmeye çalışmış. Tablolarından biri ‘Babil Usulü İyilik’, bir başkası ise ‘Sosyalizme Göre İyilik’ adını taşıyor. Yavuz Tanyeli’nin bir tablosunun ismi de Van Gölü’nde Canavar Avı. Neden diyoruz, cevaplıyor: ‘Van Başkale’de ‘Bir kilo toz bir otobos’ diye bir deyim vardır, ondan.’
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!