Mesude ERŞAN
Oluşturulma Tarihi: Ocak 16, 2011 00:00
Murat Divandiler’in, bilinen adıyla Kobra Murat’ın fotoğraflı kartvizinde ‘Romanların Cemil İpekçisi, ünlülerin, sanatçıların, ağır Romanların terzisi’ yazıyor. Aslında terzilikten ibaret değil uğraşları. Renkli yaşamıyla belgesellere konu oluyor. Roman düğünlerini organize ediyor, yönetiyor, şarkı yazıyor, beste yapıyor, klip çekiyor, TV kanallarına program hazırlıyor... Kobra Murat’ın son numarası geçen hafta sonu Aydın’da yapılan Roman Çalıştayı’nda CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na kendi diktiği kırmızı renkli çeribaşı yeleğini giydirmek oldu. Kobay Murat’a çalıştayda, ‘Romanların prensi ve medya sözcüsü’ unvanları da verildi
Balat’ta Meryem Ana Kilisesi’nin karşısındaki moda evinden içeri girince bir renk cümbüşünün içine düşüyorum. Yeryüzünün bildik, bilmedik bütün renkleri ve ışıkları bu küçücük dükkanda toplanmış. Kobra Murat (38) bizi, “Ermişlerin yatırı var, kasapların satırı var. Bu röportajı yapmazdım ama, Hürriyet’in hatırı var...” diyerek karşılıyor.
Söyleşimiz boyunca bana “Ablam” diye hitap ediyor. Önce garipsiyor, sonra alışıyorum. İlerleyen dakikalarda, “Dükkana girenlere hiç hanımefendi, beyefendi demem. Anne, abla, yenge, bir tanem, canım kelimelerini kullanırım” diyor.
Daha geçen haftaki çalıştayda, 147 Roman Derneği, 19 Roman Derneği Federasyonu, Türkiye Romanlar Dernekleri Federasyon Üst Kurulu’nu oluşturmuş. Kobra Murat da onursal üst kurul başkanı seçilmiş ve ‘Romanların Prensi’ ilan edilmiş. Plaketle taçlandırılmış. Üstüne üstlük Romanların medyadaki gözü, kulağı, sözcüsü olmuş. Yeni görevine de hemen adapte olmuş. Kobra Murat, “Roman olmak parayla satın alınmaz, mendile sarılmaz, çarşıda bulunmaz, Roman doğulur, sonradan Roman olunmaz. Ama Roman camiası şu an çok büyük sıkıntılar yaşıyor. Roman açılımı sözde kalmasın. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Roman açılımı toplantısında, Kemal Kılıçdaroğlu’nun Roman Çalıştayı’nda söylediklerinden çok umutlandım” diyor.
Parti tutmadığını hem Kılıçdaroğlu hem de Başbakan Erdoğan’ı sevdiğini söyleyen Kobra Murat sözlerini şöyle sürdürüyor: “Bütün partilerden teklif alıyorum. Ama siyasetle işim olmaz benim. Bizim kalbimizde neyse ağzımızdaki o. Siyaset bana göre değil. Ben zaten her ortamda Romanların hakkını savunuyorum. Ama isterim ki Meclis’te Romanlardan bir milletvekili olsun, sesimiz duyulsun.”
LONCA SULUKULE OLMASIN
Romanlara disiplinli işlerde çalışamayacakları gerekçesiyle müzisyenlik, sepet örme, kalay yapma, çiçek satma gibi işlerin uygun görülmesini eleştiren Kobra Murat, “Aslında öyle değil artık. Biz sosyal güvence istiyoruz. Bize, turistik pazarlar açalım, orada çiçek satın, sepet yapın, kültürünüzü sergileyin diyorlar. Biz çocuğumuza, okuma sepet ör, kalay yap mı diyeceğiz hep? Benim 12 yaşındaki oğlum bilgisayarda bir numara, Kur’an okumada ödüller, okulundan takdirnameler alıyor. Aynı zamanda keman ve ritm eğitimi görüyor. Tamam, kültürümüzle, rengimizle övünüyoruz ama başka işler de yapabiliriz pekala... “ diyor ve ekliyor: “Balat’ın tarihi Roman mahallesi Lonca Sulukule gibi yıkılmasın. Burada çok büyük değerlerimiz var. Devlet yardım etsin, evlerimizi oturulacak hale getirelim. Bizim apartman dairelerinde yaşamız zor.”
ROMAN MODASI BENDEN SORULUR
İlkokul mezunu Kobra Murat, terzilik yeteneği için “Allah vergisi” diyor. İri bir çocuk olması nedeniyle erken başladığı okulda kadınları farklı elbiseler, takılarla çizince öğretmeninin ilgisini çekmiş. Öğretmeni önce inanmamış çizdiklerine, hatta yalan söylediğini düşünerek cezalandırmış. Karşısında çizince de, anne babasından mutlaka bu çocuğu okutmalarını istemiş. Koşullar, Kobra Murat’ın okumasına izin vermeyince aile mesleğine başlamak kaçınılmaz olmuş: “Ünlü mağazaların, hanların kumaş çöplerini sırtımda taşıyarak, parçaları birbirine ekleyerek başladım, starların kostümcüsü oldum. Seda Sayan, Çağla Şikel, Petek Dinçöz gibi birçok stara kostüm verdim. Başbakan Erdoğan’ın Abdi İpekçi Spor Salonu’ndaki Roman Açılımı’nda defile yapan tek Roman terzi benim oldum. Bizim soyumuzda da terzilik var. Halalarım, teyzelerim, dayılarım, eniştelerim, kaynanam, eşim, hepimiz terziyiz. Babamın da atölyesi vardı. Annem öldükten sonra iflas etti. Şimdi kokoreç satıyor.”
Üç bilinen Roman terzisi bulunduğunu anlatıyor: Kendisi, Yılan Dilek ve Hanımağa. “Ben sülalemden de avantajlıyım. Yedi kuşaktır terziyiz biz. Hala da kaynanam şemsiyeleri hazırlar, kızkardeşim taşları işler, müşterileri giydirir, karım çarıkları ve şapkaları yapar. Çok sıkıştığımda halam Hanımağa’dan yardım alırım” diyor.
Kalıp kullanmayan kendi deyimiyle bir yırtık mezura, bir kırık makineyle kostümleri diken Kobra Murat sözlerini şöyle sürdürüyor: “Mağazaların önünden geçerken hiçbir zaman vitrinlere bakmam. Çünkü roman modasını oluşturan insan benim. Beynime başka şeylerin girmesine izin vermem. Ama çarşıda, pazarda hiç kimsenin yan gözle bile bakmadığı şeyler beni çeker. Beynimde proje oluşur. Yanık, kırık tezgahımda biçerim, dikerim. Bu dükkandan kimse boş çıkmıyor.”
ADI DİZİ KAHRAMANINA VERİLDİ
Romanların abartılı ama başka bir dünyası olduğunu vurgulayan Kobra Murat, “Bir sosyete düğününde Roman günü yapmak istediler. Binlerce lira döndü ama olmadı, Roman rengini veremediler. Çünkü Allah bize büyük bir lütuf vermiş. Hayatın rengi, gökkuşağıyız biz. Düğünlerimiz, sünnetlerimizde kadınımız, Sibel Can’ın, Seda Sayan’ın giydikleri gibi kostümlerle, defile yapıyor. Kostümleri 50-200 liradan kiralıyorum. Kına gecesinde 34 kostüm değiştiren gelin oldu. Kostüme uygun tahtla çıkarırım gelini düğüne. Düğünün her şeyini organize eder, şov yapar, şarkı söylerim. Aileler yaptıkları düğünlerle gurur duyar” diyor. Kobra Murat sünnet çocukları için yataklar süslüyor, onlara özel giysiler yapıyor. Sinemacılar ve dizi yönetmenleri kostüm ve dekorlar için kapısını çalıyor. Halen yayınlanan ‘Gönülçelen’ dizisinin kahramanlarından birine ‘Kobra’ adı ondan esinlenerek verildi. Balat Lonca’da çekilen dizideki Roman düğününü de Kobra Murat organize etti.
ROMANLARIN TARKAN’IYIM
Murat Kobra, 2010 Kültür Başkenti İstanbul için yapılan bir belgeselde konu edilen yaşamlardandı. Ama ününün Türkiye sınırlarının dışına çıkması daha eski: “İnternet benim yaptığım Roman havalarıyla inliyor. Binlerce insan evinde bunlarla göbek atıyor. Ben Romanların Tarkan’ıyım. Bulgaristan, Yunanistan, Romanya, Bulgaristan ve Almanya’ya gittim. Festivallere katıldım, konserler verdim.”