Güncelleme Tarihi:
* Los Angeles’a gideli ne kadar oldu?
- Sekiz yıl... Londra’da okurken oyunculuk teklifi aldım. Okul biter bitmez de New York’a gittim. Gerçek bir olaydan yola çıkılarak çekilen bir filmde oynadım. Film, şike yapan bir futbol adamının öyküsünü anlatıyordu. Ama filme konu edilen o kişi hâlâ hayattaydı ve hakkında davalar açılmıştı. Davalar yüzünden film sıkıntıya girdi, gösterimi durduruldu. O zaman 20’li yaşlardaydım ve birçok iyi kontak kurdum.
* Sonrasında neler yaptınız?
- Sonra New York Film Akademi’de eğitim gördüm ve ardından Los Angeles’a yerleştim.
* Hollywood’da tutunmak zordur. Siz ne gibi zorluklarla karşılaştınız?
- En büyük zorluk, Türk olmamdı... Büyük bir markanın yüzü olduğum dönemde bile moda röportajlarında “Ülkenize gittiğinizde uçaktan kara çarşafla mı iniyorsunuz?” diye sorarlardı. Sonra öğrendim ki, tatlı tatlı anlatacaksınız. O dönem aksanım da kötüydü. İnsanlar bana bir şekilde bir filmde oynamış, yeni yapımcı gözüyle bakıyordu. Yine de şanslıydım, çünkü modelliğe devam ediyordum, ailem de yardım ediyordu.
* Sizce siz şanslı mıydınız?
- Bu kapılar bana doğru zamanda doğru yerde olduğum ve çok istediğim için açıldı. Benim artım, sevilmemdi. İnsanlar sizi sevince, önceliği size veriyorlar. Bir de bir film yatırımcısı arkadaşımın önerisi üzerine bir filme yatırım yaptım. Ve o film, “Crash”, 2006’da Oscar aldı. Sonra çok iyi bir şirketten ortaklık teklifi geldi. O günden bu yana her şey yolunda...
* Tüm bu anlattıklarınıza rağmen biz sizi sadece “ünlülerin arkadaşı” olarak biliyoruz...
- Benim işim onlarla. Sektördeyim ve sevilen bir insanım. Öyle olunca insanlar sizinle zaman geçirmek istiyor. Türkiye’ye geldiklerinde de çoğu beni yanında istiyor. Bodyguard değilim, süs bebeği ya da Barbie hiç değilim. Arkadaşım oldukları için birlikte görüntüleniyoruz. Ayrıca kamera önünde olmayı seven biri değilim. Buna rağmen benim için “ünlülerle görüntülenen kadın” havası yaratıldı. Onlarla görüntülenmek isteseydim, size bir yıllık malzeme çıkardı.
BİR KADIN YAZAR, ELTON JOHN’A MEKTUP YAZMIŞ
* Erman Toroğlu’nu Elton John AIDS Vakfı’nın yemeğine götürmüştünüz...
- Biz, Pozitif Yaşam Derneği için albüm yapmak istiyorduk. Fikri Elton John’un eşi David Furnish verdi. Benim şiirlerimden bir albüm yapmamızı önerdi. Albümü önce kendi ülkemde çıkarmak istedim. Birçok sanatçıyla görüştük, hepsi para istedi. Erman Hoca ise “Yardım içinse tabii” dedi. Evet cevabını alınca Elton John “Hemen bizimle tanışmalı” diyerek onu Oscar yemeğine davet etti.
* Birçok eşcinsel derneği, önceki açıklamaları yüzünden Toroğlu’nun o davete çağrılmasını eleştirdi.
- Evet, olup bitenleri üzülerek izledim. Türkiye’deki bir kadın yazar da yememiş içmemiş, Elton John’un şahsına 2,5 sayfalık bir mektup yazmış. O yazar vakıftaki herkesi şoke etti. Allah’tan mektup Sir’e verilmedi..