<B> Mesude ERŞAN</B>
Oluşturulma Tarihi: Kasım 14, 2003 20:13
Türkiye'de çoğu okul çağında yaklaşık 15 bin diyabetli çocuk bulunuyor. Diyabetli çocuklar genellikle çok idrar yapma, çok su içme ve kilo kaybı şikayetleriyle doktora başvuruyorlar.
Diyabet (şeker) hastalığı sadece büyüklerin hastalığı değil. Çocuklar diyabetli doğmasalar bile, daha sonra hasta olabiliyorlar. Çocuklarda en sık rastlanma yaşı 10-12, ikinci sıklıkta iki-üç yaşlarında görülüyor. Türkiye'de 13 bin-15 bin dolayında diyabetli çocuk olduğu tahmin ediliyor. Bunların büyük çoğunluğu da okul çağındaki çocuklar.
Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Endokrinoloji ve Diyabet Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Şükrü Hatun, çocuklarda daha sık görülen Tip 1'in diyabet genetik yatkınlık zemininde, çevresel (kimyasal ve/veya viral) bir faktörün tetik çekici rolüyle başladığını söylüyor. Genellikle pankreas beta hücrelerinin yüzde 80'i harap olduğunda klinik diyabet bulgularının ortaya çıktığını kaydediyor.
Diyabetli çocuklar genellikle çok idrar yapma, çok su içme ve kilo kaybı şikayetleriyle doktora başvururlar. Bu bulgular olduğunda genellikle tanı güçlüğü çekilmiyor. Ama belirtilere rağmen hastalığın akla gelmemesi, tanıda gecikmeye neden olabiliyor.
Bazı çocuklar 'gürültülü bulgular'la ve birkaç gün içinde gelişen diyabet koması tablosuyla da sağlık kurumlarına başvurabiliyorlar. Bu çocuklarda değişik derecelerde bilinç bozukluğu, şiddetli kusma ve karın ağrısı, derin ve hızlı solunum, nefeste aseton kokusu, şiddetli bitkinlik gibi bulgular görülüyor. Daha önce idrar kaçırmayan çocuklarda gece işemesi başlıyor.
Ergenlik öncesi kızlarda genital bölgede mantar enfeksiyonu, kilo kaybı veya büyümekte olan çocuğun yeterli kilo alamaması, huzursuzluk ve okul performansında azalma, tekrarlayan deri enfeksiyonları gibi yakınmalar da diyabeti düşündürüyor.
ÖĞRETMENE ÖNEMLİ GÖREV DÜŞÜYOR
Öncelikle en yakın arkadaşları ve öğretmeni diyabet konusunda bilgilendirilmeli.
Diyabet tedavisi sırasında çocukların kan şekerleri zaman zaman düşüyor. Bu durum bazen tehlikeli olabiliyor. Bu nedenle anneler her sabah çocukların çantalarında meyve suyu olup olmadığını kontrol etmeli.
Okul revirinde şeker düşüklüğü komasında kullanılan 'glukagon' ampul bulundurulmalı.
Öğretmenler diyabetli çocukların ara öğün aldıklarını ve diğer çocuklara göre daha sık tuvalet ihtiyaçları olduğunu bilerek onlara daha toleranslı davranmalılar.
Öğretmenler diğer çocukların diyabetli kardeşlerine olumsuz davranışlar göstermemeleri konusunda uyarmalılar.