Güncelleme Tarihi:
Kalp hastalıkları, dünyanın en önemli sağlık sorunlarından biri. Araştırmalar gösteriyor ki, tüm dünyada her yıl 17 milyon, ülkemizde ise 160 bin kişi hayatını kalp ve damar hastalıkları nedeniyle kaybediyor. Önlem alınmadığı takdirde 2010 yılında bu sayının yalnızca Türkiye’de yaklaşık 300 bin kişiye ulaşacağı tahmin ediliyor.
Bu yüksek rakamlar, dünyada olduğu gibi ülkemizde de kalp hastalığından kaynaklanan ölümlerin, tüm ölüm nedenleri arasında ilk sırada olduğunu ifade eden bir gerçek. Oysa bu olumsuz tabloyu engellemek mümkün. Düzenli olarak yapılan kardiyolojik check-up ile kalp damar hastalığına zemin hazırlayan risk faktörleri belirlenebiliyor veya hastalık erken dönemde teşhis edilebiliyor. İşte bu yüzden uzmanlar tehlike kapıyı çalmadan kalp check-up’ı yaptırmayı öneriyor.
Acıbadem Maslak Hastanesi’nden Kardiyoloji Uzmanı Doç Dr. Ahmet Akyol, hiçbir yakınması bile olmasa da herkesin 20’li yaşlarda kolesterol, kan şekeri ve kan basıncı değerlerini ölçtürmesi gerektiğini belirtiyor. Akyol'un sorularımıza verdiği yanıtlar şöyle:
- Check – up hangi aşamalardan oluşuyor?
Kalp check-up’ı doktor muayenesi ile başlıyor. Öncelikle başvuran kişinin kalp sağlığıyla ilgili bilgiler edinmek için çeşitli sorular yöneltiliyor: Kalp hastalığı belirtilerine yönelik yakınmalar var mı? Sigara ile alkol tüketimi, obezite, diyabet, hipertansiyon veya ailede kalp hastalığı öyküsünün varlığı gibi risk faktörleri mevcut mu? gibi sorularla hastanın detaylı öyküsü alınıyor. Hastadan istenen ‘kolesterol’ ile ‘trigliserid’ gibi maddelerin kandaki değerlerinin belirlenmesine yönelik yapılan tahlil sonuçları ve detaylı muayenede şüpheli bulgular elde edilmişse veya hasta risk faktörüne sahipse, daha ileri tetkiklere başvuruluyor. Bu ileri tetkikleri şöyle:
Elektrokardiyografi (EKG)
Elektrokardiyografi kardiyak değerlendirmede muayeneden sonra ilk başvurulan tetkik. Kalbin elektiriksel aktivitesinin kaydedilmesi ile ritim bozuklukları, kalp krizi ( geçirilmiş ya da yeni gelişen kriz), göğüs ağrısı sırasında alınırsa kriz düzeyine varmayan, ancak kalp kasında beslenme bozukluğu yaratan damar daralmaları, yüksek tansiyona bağlı değişiklikler ve bazı kalp kası hastalıkları başta olmak üzere kalp hastalığının farklı şekilleri hakkında bilgi veriyor.
- EKG nasıl uygulanıyor?
Göğüs bölgesine, el ve ayak bileklerine yerleştirilen elektrotlar bir cihaza bağlanıyor. Cihaz kalpten gelen elektriksel dalgaları kağıda aktarıyor ve sonuç rapor ediliyor. Ancak EKG’nin normal çıkması kalbin tümüyle sağlıklı olduğu anlamına gelmiyor, çünkü bu test kalpteki her fonksiyonu göstermiyor.
- Ne zaman başvuruluyor?
Kalbin ritim ve iletim bozukluklarının tespit edilmesinde ve göğüs ağrılı durumlarda kalp krizi veya krize yakın durumların saptanmasında kullanılıyor.
- Efor testi nasıl bir uygulama?
Efor testi, koşu bandı üzerinde ya da bisiklet ile, kalp yükünü giderek artıracak şekilde, belli bir süre ve hızla egzersiz yapılırken EKG ve kan basıncının sürekli takip edilmesi ve belli aralıklarla kayıt alınması esasına dayanan bir yöntem. Efor testinde amaç; kalbe giderek artan yük getirmek ve kalp hızını hastanın yaşına göre hesaplanan belli bir asgari değere ulaştırmak. Bunun için de efor testinin başlangıcında koşu bandı yavaş ve az eğimle hareket ediyor. Hasta yürürken en yaygın olarak kullanılan protokolde her 3 dakikada bir, hız ve eğimde artış uygulanıyor. Test boyunca hastadan alınan EKG kayıtları ekranda takip ediliyor. Aynı zamanda egzersizle kalp ritmindeki veya tansiyon değerindeki değişiklikler, göğüs ağrısı ve nefes darlığı gibi şikayetlerin olup olmadığı da kaydediliyor.
- Efor testine ne zaman başvuruluyor?
Efor testi en çok koroner yetersizlik (kalbi besleyen atardamarlarda darlık veya tıkanıklık olması) tanısının konulması için uygulanıyor. Koroner yetersizlik tanısı konan hastaların takibinde, kalp krizi sonrasında tedavinin yeterli olup olmadığının belirlenmesi ve hastaya girişim yapılması konusunda karar verme süreçlerinde,, bazım ritim problemlerinde, kalp kapak hastalıklarında operasyon zamanının değerlendirilmesinde ve çarpıntı ile bayılma gibi şikayetlerin kardiyak sebeplerinin araştırılmasında başvuruluyor.
- Bir diğer yöntem ritim holter nasıl bir uygulama?
Kalp ritmindeki değişikliklerin ve normal değerlerden sapan diğer EKG bulgularının anında kaydedilmesini sağlayan bir yöntem. Hastanın 24 – 72 saat boyunca üzerinde taşıyacağı ve günlük aktivitelerinden alıkoymayan bir çeşit EKG cihazı olarak da nitelendirilebilir. Böylelikle doktor gün içinde gerçekleşen EKG değişikliklerini tutulan kayıtlar üzerinden detaylı olarak inceleyebiliyor.
Hastanın göğsüne elektrot denilen ve kalbin elektriksel aktivitesini kaydeden ufak algılayıcılar yerleştiriliyor. Bilgileri kayıt eden cep telefonu büyüklüğündeki bir cihaz da kemer aracılığıyla hastanın beline yerleştiriliyor. Hastadan, günlük aktivitelerini hiçbir sınırlama yapmadan sürdürmesi isteniyor. Belirlenen süre sonunda (24-72 saatlik kayıtlar mümkün) kayıt cihazı çıkarılıyor ve alınan bilgiler bilgisayara yüklenerek EKG bilgileri analiz ediliyor.
Süreklilik göstermeyen, hastanın günlük aktivitesine ve stres düzeyine bağlı olarak farklı zamanlarda ve kısa süreli olarak ortaya çıkabilen ritim sorunlarında, genellikle kalp hızının düşük olması ya da bazı çarpıntı şekillerinde ortaya çıkan bayılma şikayetlerinde ve kalp ritmi üzerinde etkili ilaçlara kalbin verdiği yanıtın izlenmesinde fayda sağlıyor.
- Tansiyon holter nasıl bir uygulama?
Hastanın normal aktivitelerini sürdürürken, kan basıncını 24 saat veya daha uzun periyotta, belirli zaman aralıklarında ölçebilen taşınabilir elektronik bir tansiyon cihazıyla gerçekleştiriliyor. Kan basıncı kaydı için hastanın koluna tansiyon cihazının manşonu takılıyor. Cihaz, hastanın günlük aktivitelerini sürdürürken saatte 2 ya da 3 kez kan basıncı ölçümü yapıyor. Takip süresi bittikten sonra cihazdaki kayıtlar bilgisayara yüklenerek kan basıncının günlük seyri analiz ediliyor.
Başvurulduğu durumlar şöyle:
• Evde kan basıncı ölçümü yapılamadığı durumlarda,
• Beyaz önlük hipertansiyonunun araştırılmasında (sadece doktor yanında yükselen kan basıncı),
• Çeşitli ölçümlerde kan basıncı değerlerinde aşırı değişkenlik olduğunda,
• Gece uykusu sırasında kan basıncı değerlerinin takip edilmesinde,
• Diyabet ve yüksek kolesterol gibi hastalıkların kan basıncına etkisinin değerlendirilmesinde,
• Uygulanan ilaç tedavisinin takibinde ve vücudun buna verdiği yanıtın tespit edilmesinde yarar sağlıyor.
Ekokardiyografi nedir?
Ekokardiyografi, ultrason dalgaları kullanılarak kalbin iç yapısının ve fonksiyonlarının net olarak görüntülenmesi sağlayan işleme deniliyor. Ultrasonik ses dalgaları, hastanın göğsünde gezdirilen duyarlı bir cihaz yardımıyla kalbe gönderiliyor. Kalbin iç yapısı ile fonksiyonları ultrason ekranında analiz ediliyor.
Başvurulduğu durumlar şöyle:
• Kalp kapak ya da koroner damar hastalığının tanısı, takibi ve uygun tedavinin seçilmesinde,
• Doğumsal kalp hastalıklarının tanısında,
• Kalpten çıkan büyük damarların yapısının tespit edilmesinde,
• Yüksek kan basıncının kalbe etkisinin incelenmesinde,
• Kalp ameliyatları sırasında kalp kapaklarına yapılacak müdahale şeklinin belirlenmesinde ve hemen sonrasında kardiyak fonksiyonlar hakkında bilgi edinilmesinde fayda sağlıyor.
- Transözofajiyel ekokardiyografi nedir?
Standart olarak yapılan ekokardiyografi ile görülemeyen durumları tespit etmek için “transözofajiyel” adı verilen ve yemek borusuna yerleştirilen hortum ile yapılan ekokardiyografi uygulanıyor. Bu yönteme şu durumlarda başvuruluyor:
• Geçici felç durumlarında kalpte pıhtı olup olmadığının saptanması,
• Enfeksiyon varlığında bunun kalp kapakçılarına yerleşip yerleşmediğinin belirlenmesinde,
• Kalp deliklerinin incelenmesinde,
• Kalp kapak yetersizliklerinin ciddiyetinin belirlenmesinde,
• Kalp kapak tamiri veya kalp deliklerinin kapatılmasına yönelik uygulanan operasyonlar sırasında ve sonrasında işlem başarısının değerlendirilmesinde yarar sağlıyor.