Oluşturulma Tarihi: Eylül 06, 2003 00:00
Ladin,Saddam,Şu bu...Hepsi boş.Her zaman söylerim, yeryüzünde kadın kısmı kadar tehlikelisi yoktur.Ama hangi kadın?Seven kadın.Sevdik mi ölümüne severiz biz. Lakin karşı tarafın ölümüne.Doğrarız, kaynar suyla haşlarız, yemeğine zehir koyarız... Elimiz mutfak işine alışık olduğundan genellikle bu yöntemlerden birini tercih ederiz. Sevdiği adamı tabancayla vuranımız pek azdır.Ve iddia ediyorum, hayatında bir kerecik olsun kocasını sevgilisini öldürmeyi düşünmemiş kadın yoktur yeryüzünde.Ben kaç defa düşünmüşümdür şahsen.Fakat kararsızlığım mani olmuştur. Yukarıda saydığım yöntemlerden birinde karar kılamamışımdır bir türlü.Sırf bu yüzden paçayı kurtarmıştır sabık sevgililerim.Fakat işte herkes benim gibi değil. Bir hemcinsim, çok sevdiği eşini piknik tüpünü başına vurmak suretiyle (Bakın yine mutfak eşyası) öldürmüş.Hem de evlilik yıldönümlerinde.Gazeteler olayı ‘‘Evlilik yıldönümünde çuvala girdi’’ şeklinde duyurdular.Başlığı okuyunca, ‘‘Bak ne yaratıcı adamlar var’’ diye düşündüm hatta. Karısına yıldönümü sürprizi hazırlamış zannettim, ne bileyim. Meğer sürprizsever olan kadınmış.Uzatmayayım...Bu aslında bir uyarı yazısıdır.Erkek kısmını ‘‘seven kadın’’a karşı uyarıyorum.Bir kadın ‘‘Seni seviyorum’’ dedi mi tedbirinizi alacaksınız.Misal, gece yatarken mutfak kapısını kilitleyip anahtarı yastığınızın altına koyarsanız iyi olur.Hayırlısı olsun ama...Devletime ne kadar güvenirmişim meğer de farkında değilmişim.Fatih Altaylı'nın ‘‘Teke Tek’’inde Tayyip Erdoğan'ı dinlerken anladım.Yani günü, saati hatta dakikası belli.Tayyip Erdoğan'ın ‘‘Mevduatta devlet güvencesini kaldıracağız’’ demesiyle bende jeton düştü.Ne anlama geliyor bu dediği?Mevduat sahipleri, yani bizler, bundan böyle ‘‘Bankam battı lakin Allah devlete zeval vermesin’’ diyemeyeceğiz.Ya ne yapacağız?Giden paralarımızın üzerine bir bardak soğuk su içeceğiz.Yani eğer kaldırırlarsa hakikaten...Budur durum.Türk ekonomisi açısından fevkalade bir durummuş bu. Yazılanlar çizilenler bu mealde.Ben bu işlerden pek anlamadığım için -ama en azından her hortumlanan bankanın ucunun her birimizin cebine dokunduğunu biliyorum- güvendiğim yorumcuların dediklerine inanmak durumundayım.Bu açıdan vatana millete hayırlı olsun.Fakat bir yandan da aldı mı beni bir telaş...Gerçi ben çok sağlamcıyımdır. Bugüne kadar faizin oranına değil, bankanın adına bakmışımdır daima. Öyle bankalar seçmişimdir ki kendime, onların sonu memleketin de sonu demektir.Fakat işte buna rağmen...Tayyip Erdoğan o lafı ettiği an anladım ki, devletten daha fazla güvendiğim kimse yok benim.Şöyle bir yokladım duygu ve düşüncelerimi...Kaldırdılar diyelim güvenceyi...Bilmiyorum gidip bankaya para yatırır mıyım hálá.Artık bilmiyorum kimdir, nedir bu bendeki güven bunalımının sebebi.Paranoyaklığım mı?İstisnasız herkesin ‘‘40 kişiyiz birbirimizi biliriz’’ kapsamında olması mı?Yoksa altında yine devletin yattığı mevcut bankacılık sistemi mi?Eğer sonuncusuysa, hakikaten bendeki çelişkiden yamanı yoktur yani. Kendisine güven, yaptığına güvenme.Salkım Hanım'ın taneleriBunu size yaz başında tavsiye etmeyi isterdim ama ben de yeni öğrendim. Hülya Hanım'la yeni tanıştık zira.Bir vesileyle ziyaretine gitmiştim ki bir salkım siyah üzüm getirdi koydu sehpaya.Ben üzümün en çok buğusunu severim.Seyrederim öyle tablo gibi.Baktım tam benim istediğim gibi buğu durumu.‘‘Bu bildiğiniz üzüm değil, bir yiyin bakın’’ dedi Hülya Hanım.A! Üzüm süsü verilmiş dondurma mı yoksa bu?!Hayır.Dondurma süsü verilmiş üzüm.Bakın şimdi, üzümü bir güzel yıkayıp küçük salkımlara bölüyor ve dipfrize atıyorsunuz. Sonra çıkarıp afiyetle yiyorsunuz.Hepsi bu.Yalnız diş probleminiz varsa önce onu halletmeniz gerekiyor. Çürük dişle soğuğun buluşma anını anlatmama bilmem gerek var mı?Fakat hakikaten harika bir buluş bu.İçkinin yanında da iyi gidiyormuş. Ama meze dediğiniz yavaş tüketilir, bu da üzümün o arada çözülmesi demektir ki donmuş da çözülmüş üzüm lezzetinden çok şey kaybeder bana göre.Siz en iyisi televizyon seyrederken alın kucağınıza bir tabak dolusu donmuş üzümü, leblebi gibi yiyin. Hem ağzınız tatlansın, hem serinleyin.MIŞ-MUŞMilli Eğitim Bakanı ‘‘Bu eğitim sistemi papağan yetiştirir’’ demiş.Bu ne ki, biz sağır dilsiz yetiştiren sistemleri de gördük.Seks kadının da aklından çıkmıyormuş.Fakat biz dışavurumcu akımın temsilcileri değiliz.Demet Akbağ'ın Akmerkez'de üzerine dekor düşmüş.Önce geçmiş olsun tabii ki fakat dekordaki seçiciliğe bakar mısınız, yabancılık çekmeyeceği birini buluyor üzerine düşmek için.Ekranda dizi savaşları başlıyormuş.Galipleri şimdiden belli. Her kanalın bir gazetesi yok mu? Eee...?Eşini 8 aylık hamileyken tekmeyle döven Ozan Orhon ‘‘Tedavi olacağım’’ demiş.Bence hap yetmez ele ayağa cerrahi müdahale gerekir.
button