Güncelleme Tarihi:
Üç sinema filminde oynuyorsunuz. Bize biraz bu filmlerden bahseder misiniz?
- Birinin adı “Romantik Komedi”. Diğer oyuncular Sedef Avcı, Cemal Hünal, Engin Altan Düzyatan, Gürgen Öz, Burcu Kara ve Sinem Kobal... Kalabalık bir kadrosu var. Bence yılın en çok söz edilecek yapımlarından biri olacak. Sette çok eğleniyoruz. Ece adında, çok kötü bir karakteri canlandırıyorum. Bu benim için bir ilk.
Nasıl bir kadın bu Ece?
- Çok hırslı ve ihtiraslı. Gerçekten kötü yürekli bir yönetici.
Nasıl bir hismiş kötüyü oynamak?
- Ben çok keyif aldım. Yedi senedir hep iyi, cici, masum karakterleri canlandırdım. İlk kez kötü kadın oldum. Çok feminen bir tip.
SEVDİĞİM İNSANI ÇOK KISKANIRIM
Hepimizin içinde az çok kötülük yok mudur sizce? Mesela kıskançlık...
- İllaki var. Ben çok kıskanç biriyim.
Hangi konularda kıskançsınızdır?
- Aşık olduğum, sevdiğim insanı çok kıskanırım. Böyle kötü bir huyum var. Sevdiğim dostlarımı da kıskanırım. Benden bağımsız zamanlarını, daha fazla başka insanlarla geçirmeye başladıklarında çok tavır yapabilirim. “Artık beni sevmiyorsunuz!” diye söylenirim.
İkinci filme geçelim, “Gecenin Kanatları”na...
- Filmin başında, küçük bir sahnem var. Yazarlığını Mahsun Kırmızıgül, yönetmenliğini de Serdar Akar yapıyor. Yılın en iddialı filmlerinden. Bu iki film, 2010’un şubat ayında vizyona girecek bu arada. Serdar Akar’la daha önce “Kurtlar Vadisi”nde çalışmıştım. Dört sene sonra yeniden onun setinde olmak, beni çok heyecanlandırdı.
Diğer oyuncular kimler?
- Beren Saat, Murat Ünalmış, Yavuz Bingöl, Erkan Petekkaya gibi isimler var. Yılın filmi bence. Onun dışında asıl çok heyecanlandığım bağımsız bir sinema filmimiz var...
Onun ismi ne? Anlatır mısınız biraz?
- İsmi “Peş Peşe Aşklar ve Kardeşler”. Dokuz farklı karakterin hikâyesinden oluşuyor. Bu filmde de Okan Yalabık, Cemal Hünal, Kaan Urgancıoğlu, Azra Akın oynuyor. Çok farklı bir film, çünkü anlatım biçimi çok farklı. Kasım gibi vizyona girecek.
Şu anda Fox’ta yayınlanan “Uygun Adım Aşk” isimli dizide oynuyorsunuz. Nasıl gidiyor çekimler?
- Çok iyi gidiyor, çok keyif alıyorum. Karacı bir üsteğmen olan Burcu karakterini canlandırıyorum. Burcu, katı kuralları olan, fazla disiplinli bir kadın ama yeri geldiğinde de askerin halinden anlayabilen, yürekli bir üsteğmen. Haftanın beş günü Çatalca’da sette çalışıyoruz.
O kadar yakışıklıyla dolu bir sette çalışmak, keyifli olmalı tabii...
- Haftanın beş günü bir arada olduğumuz için çok güzel bir dostluk yakalandı. Her gün sete gittiğimde, 30 tane erkekle bir aradayım gerçekten. Artık erkek dünyasına girdim.
Erkekler nasıl peki? Sonuçta artık siz bir ajan sayılırsınız. Bir türlü çözemediğimiz erkekleri siz çözebildiniz mi bari?
- Umduğumuz gibi değiller. Onlarla çok eğleniyorum, çünkü erkekler sorunsuz yaratıklar. Sete gidip o üniformayı giydiğimde zaten beni pek kadın olarak
görmüyorlar. O yüzden beni unutup yanımda her türlü sohbeti yapabiliyorlar. Dedikoduları yok. Kıskançlıkları yok. Hiçbir şeyi eleştirmiyorlar. Sürekli eğleniyorlar. Onların da bizleri anlayamadığı taraflar çok fazla aslında. Gelip kız arkadaşlarıyla ilgili sorunlarını anlatabiliyorlar. Bunun yanında hoş bir paylaşım oluyor. Sette ganyan, İddaa gibi oyunlar oynamayı öğrendim. Özellikle bu hafta, bir sürü para yatırdım, umarım kazanırım. Erkek tavlasını da bayağı ilerlettim. “Kurtlar Vadisi”nden sonra en çok keyif aldığım iş oldu, bu yüzden uzun soluklu olmasını istiyorum.
İŞİN İÇİNE AŞK GİRDİĞİ BEYNİM ACIYOR
Aşık olduğunuz zaman uygun adım üzerine gider misiniz?
- Tabii ki ama karşımdaki insanın da bunu istemesi lazım, yoksa yapamam. O da “hayatıma hoş geldin” derse ne âlâ! Aşk insanıyım. Annem ve babam da aşk insanıydı. Aşk için kariyer, para, her şeyi bırakıp gidebilirim. Benim için bunun sonu yok. Hiçbir zaman mantığı elden bırakmamaya çalışıyorum ama işin içine aşk girince beynim acıyor.
Aşık olduğunuz adamın etrafında kadınlar var diyelim, ne yaparsınız?
Önce erkek arkadaşıma hissettiririm. Eğer o anlamıyorsa, anlayacağı şekilde eylemde bulunurum. O kadınlar da duruşumdan sıkıntı duyup giderler zaten.