Oluşturulma Tarihi: Eylül 26, 2004 00:07
Ağlamak, sadece Türkiye’de değil dünyanın hemen her ülkesinde toplum tarafından kadınsı bir eylem olarak görülür. Çünkü çaresizliğin ifadesidir ağlamak ve erkekler asla öyle bir duruma düşmeyecekleri için hiç de erkeksi değildir! Nilüfer’in şarkısında da öyledir ya: Erkekler ağlamaz / Sil gözyaşını...
Ancak İngiltere’de yapılan bir araştırma gösterdi ki, ağlamak artık sadece kadınlara özgü bir şey değil. Ayrılık yaşadığında, bir yakını öldüğünde ya da
film izlerken acıklı bir sahneyle karşılaştığında sadece kadınlar ağlamıyor. Gerektiğinde günümüz erkekleri de şakır şakır ağlamasını biliyor.
‘Ağlamak asla bir zayıflık göstergesi değildir. Ağlayan biri çaresizliğini değil duygusallığını dışa vurur.’ Bunu söyleyen kişi, İngiltere’deki Oxford Sosyal Konular Araştırma Merkezi direktörü Peter Marsh.
Marsh ve ekibi İngiltere’de 18 yaş üzerindeki 2000 erkek arasında ilginç bir anket yaptı. Görüştükleri kişilere hiç ağlayıp ağlamadıklarını, eğer ağladılarsa nelere ağladıklarını sordular. Geçtiğimiz hafta açıklanan araştırma sonuçlarına göre ankete katılan erkeklerin yüzde 77’si hayatlarında en az bir kere ağlamış. Hatta bunların hemen hepsi ayda en az bir kere düzenli olarak ağlıyorlarmış. Yani 2000 erkekten sadece 460 tanesi, hiç ağlamadım, demiş. Tabii o da doğru mu yalan mı bilinmez.
Bu arada araştırmadaki başka bir sonuca göre ağlamayan erkek oranı, yapılan bir başka araştırmanın ortaya koyduğu maço eğilimli erkek sayısının çok çok altında kalmış. Marsh ve ekibi, bundan da bir sonuç çıkarıyor ve ağlamanın maçoluk ve metroseksüellik arasında bir ayrım sebebi olmadığını, maçoların da ağladıklarını söylüyor.
Araştırmada eskiye oranla bir kıyaslama da yapılıyor. Mesela ankete katılan erkelerden 50 yaş üzerinde olanların yüzde 63’ü, babalarını hiç ağlarken görmemişler. 18-29 yaş aralığında olanlardan babalarını hiç ağlarken görmeyenlerin oranı ise yüzde 49’da kalmış. Bu sonuç da gösteriyor ki, zaman ilerledikçe erkeklerin ağlama eğilimi gittikçe yükseliyor. Yeni jenerasyon, bir eskisine göre ağlamaya daha meyilli oluyor.
Araştırmada neden ağladıkları da soruluyor erkeklere. Erkekleri en fazla ağlatan konu yakınını kaybetme. Ağlıyorum diyen erkeklerin hemen hepsi, bir yakınını kaybettiğinde ağladığını söylemiş. Daha sonra gelen sebep ise erkelerin kadınlarla neredeyse en fazla dalga geçtikleri konulardan biri olan film seyrederken ya da kitap okurken karşılaşılan acıklı bir hikayede ağlama durumu. Ağlıyorum diyenlerin neredeyse yarısı hayatlarında en az bir kere bu sebepten ağladığını söylemiş. Başka nedenleri de var erkeklerin ağlamak için. En ilginçlerinden biri de düğünler. Evet bazen erkekler o kadar duygusallaşabiliyorlar ki, kendi düğünlerinde veya çok sevdikleri birinin düğününde durup dururken ağlayabiliyorlar. Ama şimdilik sadece yüzde 9’u bu yüzden ağlıyormuş.
Bakalım Oxford’lu bilimadamlarının buldukları bu oranlar on yıl sonra nasıl olacak? Gidişata bakılırsa, ağlamak artık kadın-erkek arasında farklılık ifade eden bir durum olmaktan çıkacak. Yani yakın gelecekte ağlanılacak bir durum ortaya çıktığında kadınlar ağlarken erkekler onları teselli etmeyecekler. Varsa öyle bir şey, hep beraber ağlanılacak.
Bir yakını öldüğünde 74
Bir film, televizyon programı ya da
kitapta acıklı bir hikayeye rastladığında 44
Yaşadığı romantik bir ilişki sona erdiğinde 39
Sevdiği biri zarar gördüğünde 25
Sevdiği biriyle kavga ettiğinde 24
Yalnızlık hissettiğinde 22
Duygusal bir müzik dinlediğinde 18
Kendine acıdığında 17
Fiziksel bir acı hissettiğinde 16
Duyguları incindiğinde 13
Düğünlerde 9