Güncelleme Tarihi:
* “Sizi Seviyorum”da aldatılan, sonra da intikam için kendisini aldatan adama dönen Eda adlı bir kadını canlandırdınız. Eda’nın bu intikamdan beklentisi nedir?
- Eda adamı seviyor ama canı da yansın istiyor. Tek beklentisi Erkut’la yeniden birlikte olabilmek...
* Erkut filmde aldatma sebebini “değişiklik istedim” diye açıklıyor. Bu Eda’nın üzerinde nasıl bir etki yarattı?
- Eda, erkek arkadaşı ile bu kadar yoğun bir ilişki yaşarken, her kadınının başına gelebilecek bir şeyi göz ardı etmişti. Aşk insanın gözünü kör eder ya, Eda da Erkut’tan bunları duyunca bütün kaleleri yıkıldı.
* Sette ihaneti yaşadınız. Neler hissettirdi bu durum?
- Nasıl adatıldığına bağlı biraz da... Bir ucuz şekilde aldatılmak var, bir de mantıklı şekilde aldatılmak. Yani gerçekten başka bir şeylere ihtiyaç duymuştur ve gitmiştir, “güle güle” dersin... Ama ucuz bir şekilde adatılırsan sinir küpüne dönersin, biliyorum...
ÜÇ YIL ÖNCE ALDATILDIM
* Aldatıldınız mı yani?
- Evet...
* Ne zaman?
- Üç senesi var.
* Yakaladınız mı?
- Hayır, fark ettim... Bir süre üstünde çok durmadım yanılıyorumdur diye. Sonra baktım ki öyle bir durum var. Arkama bile bakmadan dönüp gittim. Ne yapayım, gerçeği değiştiremem ki.
* Şu an hayatınızda biri var mı?
- Hayır, kimse yok. Çok kısa zaman önce biri vardı. Olmadı, yürütemedik. Bir süre de olsun istemiyorum. Zaten çok yoğunum, bu işlere ayıracak vaktim olmuyor. Çünkü ben ne yaşıyorsam deli dolu yaşamak isterim.
ERKEKLER SOSYAL KELEBEK GİBİ
* Evlilik falan düşünmüyor musunuz?
- Evlilik mi? Yok ya aman aman... Bir insanla hayatı paylaşabilirsin, ama aynı evi paylaşmak istemem gibi geliyor. Zaten yaşım daha 25... ıki sene sonra fikrim değişebilir, o yüzden bu söylediklerimden sorumlu olmak istemem ama evlilik gibi bir şey söz konusu değil.
* Ne yani hiç evlenmeyecek misiniz?
- Düşünmüyorum uzunca bir süre. Eğer bir gün karşıma biri çıkar da bu sözümü bana yedirirse, o zaman evlenirim tabii ki.
* Peki erkekler niye aldatıyor?
- Çünkü genelde doyumsuzlar, maymun iştahlılar. Bu onlarında doğasında var, tek eşli olamıyorlar. Sosyal kelebek tadında, ondan ona konuyorlar. Bunu yapmayan erkekler de var ama ben hiçbir erkeğin eşine o kadar bağlı olduğuna inanmıyorum. En kötüsü, bedenen aldatmasa bile beynen aldatmıştır. Bir kadın kur yaptığı zaman illa içi titrer, bir karşılık vermek ister. ışte bu da ruhen aldatmadır.
* O olaydan sonra aldatılma korkusu kaldı mı üzerinizde?
- Yok... Niye korkayım ki? Her an her şey olabilir. Nasıl günlük hayatta yaşarken potansiyel bir engelliysen, bu da aynı şey.
* Peki günleriniz nasıl geçer? Neler yapar, nerelere gidersiniz?
- Kışın okula gidiyorum. Konservatuvarda okuyorum, son sınıfta... Sonra, yazın çok fazla tatil yapma imkanım olmadı. Tatil yapmak istiyorum! Çalışmayı çok severim. Çok hareketli bir insan değilim. Evimde oturup film izlemeyi severim. Enteresan bir de huyum vardır. Oturup bir kitabı bitiremem. Okurum, belli bir yerden sonra sıkılıp bırakırım ve başka bir kitaba başlarım. Sonra bıraktığım kitaba döner, onu bitiririm. Zor biri değilim. Bir de uzun zamandır yazdığım bir kitabım var. Bir gün çıkarmak istiyorum o kitabı...
* Konusu nedir?
- Hayat üzerine, ağırlıklı olarak şiir... Gecenin köründe çıkıp sabaha kadar arabayla dolaştıktan sonra eve dönüp çatır çatır yazdığımı biliyorum. Yalnızlığı seviyorum bu sebeple. Böyle biriyim işte. Anlaşılması kolay biri değilim kafa olarak. Ama anlaşması kolay bir insanım.
YALNIZLIĞI SEVİYORUM
* Aileci misiniz?
- Ailemi de çok severim fakat tercihim yalnızlık...
* Neden yalnızlık?
- Belli bir noktadan sonra insan kendiyle kalmak istiyor.
* Sizi pek göz önünde göremiyoruz. Gezmeyi mi sevmiyorsunuz?
- Yoo geziyorum... Ama herkesin gezdiği yerlerde değil... Bir de şöyle şeyler var: ınsanlar beni daha doğru dürüst tanımıyor. Kimse beni Hayal Kahvesi’nden çıkarken çekmeyi tercih etmiyor. O kadar saçım başım dağınık çıkıyorum ki, kimse farkıma varmıyor.