Erkekler kadınlar için söylüyor

Güncelleme Tarihi:

Erkekler kadınlar için söylüyor
Oluşturulma Tarihi: Şubat 27, 2010 11:45

Hürriyet Aile İçi Şiddete Son Kampanyası, Acil Yardım Hattı yararına, bu yıl ikincisi düzenlenen Güldünya Konseri, bu kez Türkiye’nin ünlü erkek seslerini bir araya getiriyor. Kenan Doğulu, Teoman, Yalın, Mirkelam, Ferhat Göçer, Mustafa Ceceli, Cihan Okan ve Yüksek Sadakat’ın katılacağı, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’ndeki konserde, sanatçılar hep bir ağızdan “Aile İçi Şiddete Son!” diyecek.

Most Production organizasyonuyla İstanbul Lütfi Kırdar Kongre Merkezi’nde yapılacak konserde sanatçılara, Behzat Gerçeker yönetimindeki Enbe Orkestrası eşlik edecek. Etkinliğin tüm geliri, Aile İçi Şiddet Acil Yardım Hattı’na aktarılmak üzere Aralık Derneği’ne bağışlanacak. Biletix’ten satışa sunulan konser biletlerinin fiyatları 60 liradan başlıyor.

Aile İçi Şiddet Acil Yardım Hattı Projesi

Aile içinde kötü muamele ve şiddete maruz kalan kadınlara destek sağlamak amacıyla 15 Ekim 2007’de kurulan, (212) 656 96 96 ve (549) 656 96 96 numaralı telefonlardan hizmet veren, Türkiye’nin ilk ve tek 7 gün 24 saat açık Acil Yardım Hattı, iki yılda 18 binin üzerinde çağrı aldı, 8 bin 573 kişiye destek verdi. 490’ı acil vakaydı. İstanbul dışından 78 ilden ve 12 farklı ülkeden yardım çağırsı geldi.

/images/100/0x0/55ea0d94f018fbb8f867bab9
TEOMAN
Şiddet hikayesi duyduğumda midem bulanıyor

Şiddete uğrayan kadınlara sözlerle umut vermek yersiz. Kadınların karnı boş sözlere artık tok. Bizim yaptığımız gibi etkinlikler sayesinde, bir nebze yardımcı olabiliriz. Kadınlar tam olarak neler yaşadıklarını herkese anlatmalı, çoğu kadın yaşadıklarını sansürleyerek anlatıyor. Kadınlara yönelik şiddet deyince, akla hemen sadece karı koca ilişkisi geliyor. Halbuki daha ötesi de var. Biz erkekler aslında kadınların neler yaşadığını tam olarak anlayamıyoruz. Gariptir, kadınlar da bazı şeylere o kadar alışmışlar ki, söylemeye bile tenezzül etmiyorlar. Ben, Kadın Araştırmaları Enstitüsü’nde mastır yaparken, öğrencilerin çoğu kadındı ve kadınların gündelik hayatına geldi bir gün konu. Kadınların, erkekler tarafından rahatsız edilmemek için eve gidiş-geliş güzergahlarını bile seçmek zorunda kaldığını öğrendim orada mesela. Küçük bir şey gibi gözüküyor ama bu bile bir işkence. Şiddete maruz kalan bir kadın hikayesi duyduğumda midem bulanıyor.

CİHAN OKAN
Dik bir baş, her türlü zorbalığa kafa tutar


Kadınların şiddete karşı asla pes etmemesi gerekiyor. Dik bir baş, her türlü zorbalığa kafa tutar, bunu hiç akıllarından çıkarmamaları gerekiyor. Kadın haklarını savunan sivil toplum kuruluşlarından yardım almalılar. Kadın, erkek, çocuk, hayvan, bitki, doğadaki hiçbir varlığın şiddeti hak etmediğini ve bu duyarlılığa sahip olmanın tek yolunun eğitim olduğunu düşünüyorum. Ülkemizdeki eğitim durumunu göz önüne alırsak, şiddetin birdenbire yok olması en azından kısa vadede pek mümkün gözükmüyor ama yine de bu tabloya rağmen yeni neslin farkındalığı bana umut veriyor. Şiddet uygulayan hemcinslerime ana, kardeş, arkadaş, eş olan bu varlığın kıymetini bilmeyi anlatmak için ne diyebilirim ki? Onların anlamasını beklemekten başka... Tecavüze uğrayan kadın, vurulduktan sonra hastanede ikinci kez vurulan kadın, sokakta tekmelenerek kaburgaları kırılan kadın, hepsi içimi acıtıyor.

MİRKELAM KARGO
Elimizi taşın altına soktuk

Şiddete uğrayan kadınların, Hürriyet’in bu anlamlı kampanyasında yer alarak yalnız olmadıklarını, onları gönülden desteklediğimizi bilmelerini isteriz. Sesimizi, duyurmamız gereken herkese ve gerekli mercilere ulaştıracağımıza inanıyoruz. Şiddetin yok olabilmesi için, toplumun genel eğitim ve kültür seviyesini yükseltmemiz, sosyal anlayışı, saygıyı geliştirmemiz şart. Bunun eninde sonunda başarılacağına inanıyoruz. Her gün yeni bir şiddet hikayesiyle karşılaşıyoruz. Bunlara ah çekmek yerine, hepimiz taşın altına elimizi sokmalıyız.

FERHAT GÖÇER
Hekimlik hayatımda, çaresizce fiziksel problemleri çözmeye çalıştım


Aile içi şiddet, toplumsal cehaletin en belirgin örneği. Aile kavramını da derinden sarsan bir olay. Toplumun çekirdeğinin aile olduğunu düşünürsek, genetiği bozulmuş bir ülkenin geleceğe bakışı da karanlık ve öfke dolu olacaktır. Aile ortamının şiddetten uzak olması gerektiğini düşündüğüm Hürriyet’in projesini destekliyorum.
Geçtiğimiz yıl, Güldünya konseri büyük ses getirmişti. Bu yıl da, biz erkekler konuyla ilgili elimizden geleni yapmak istiyoruz. Hekimlik hayatım boyunca, aile içi şiddete maruz kalan çocuklara ve kadınlara rastladım. Çaresizce sadece darp ve taciz sonrası meydana gelen fiziksel problemleri çözmeye çalıştım. Ama sorunun temeli, psikolojik destek kısmı. Bugün bir sanatçı olarak, onların psikolojisine destek verecek bir projede olduğum için mutluyum.

YÜKSEK SADAKAT
Ancak zayıflar şiddet uygular


Şiddet gören kadınlar yalnız değiller. Tek tek inisiyatif kullanarak hepsine yetişmemize olanak yok ama sosyal projelerle onlara sesimizi duyurmaya, yardım etmeye çalışıyoruz. Kadına şiddet uygulayan hemcinslerimize vereceğimiz mesaj: Ancak zayıflar şiddet uygular.
Gelenek ve göreneklere aykırı davrandıkları gerekçesiyle, aileleri tarafından katledilen küçük kızların trajedisi dayanılacak gibi değil. Kadın ve şiddet, bizim lûgatımızda biraraya gelen kavramlar değil. Şiddete maruz kalan bir kadın hikayesi duyduğunuzda, ağzınızdan çıkması muhtemel ilk kelime ne biliyor musunuz: Şu herifi bizim elimize bir verseler!

YALIN
Kalbi öğrenmeye açık olanlar değişebilir


İnsan her şeyi kendinden bilir ya... Ben sevgiyle büyüyen şanslılardanım ve aynı şansı paylaşmaya, yakalatmaya destek olmak için Aile İçi Şiddet Kampanyası’na destek oluyorum. Geçtiğimiz yıl, ilk Güldünya konseri çok başarılıydı. Bu yıl da umarım aynı başarıyı yakalar, hatta geçeriz. Gazetelerin 3. sayfaları her gün kadına şiddet haberleriyle dolu. Bir kız çocuğunun eve hapsedilip, öğrenme ve eğitilme hakkından alıkonulmasını bence o tür haberlerden çok daha fazla şiddet içeriyor. Bilinçlenmeye müsait, aklı, kalbi öğrenmeye açık kişilerin gelişip, değişebileceğine inancım var. Dolayısıyla kadına yönelik şiddetle ilgili yapılan her çalışmanın birilerinin hayatını değiştireceğine inanıyorum.

MUSTAFA CECELİ
Aile içi şiddet, toplumsal travmayı da etkiliyor


Şiddetin sona ermesi gerektiğine inandığım için kampanyaya destek vermek istedim. Geçtiğimiz yıl hazırlanan Güldünya Şarkıları albümünde yer alan, “Kadınlar Vardır” şarkısını düzenlemiştim ve konserde de müzisyen olarak yer almıştım. Aile içi şiddet, toplumsal travmayı da etkiliyor. Özellikle çocuklarda ileride doğabilecek psikolojik ve fiziksel bozuklukların, örnekleriyle anlatılmasının şiddetin ortadan kaldırılmasına katkı sağlayacağına inanıyorum.

Güldünya konserleri gelenekselleşiyor

Geçtiğimiz yıl Sezen Aksu, Ajda Pekkan, Nazan Öncel, Nilüfer, Emel Müftüoğlu, Aynur, Aylin Aslım, Şebnem Ferah, Ayten Alpman, Zuhal Olcay, Şevval Sam, Rojin ve Funda Arar, Aile İçi Şiddet Acil Yardım Hattı’na destek amacıyla “Güldünya Şarkıları” albümünde bir araya gelmişti. 9 Mart 2009’da ise bu 13 sanatçıdan 8’i, Sezen Aksu, Ajda Pekkan, Funda Arar, Aynur, Şevval Sam, Şebnem Ferah, Rojin ve Aylin Aslım, Güldünya Konseri’ni gerçekleştirmişti.
Şimdi bu kez erkek sanatçılar, bu sorunun sadece kadınları değil, toplumun tüm kesimlerini ilgilendiren ortak bir sorun olduğunu ve ancak birlikte mücadele edilirse çözüm bulunabileceğini gösterecekler.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!