Erkekler daha çok psikolojik tacize uğruyor

Güncelleme Tarihi:

Erkekler daha çok psikolojik tacize uğruyor
Oluşturulma Tarihi: Aralık 16, 2009 10:34

İki kadın araştırmacının işyerinde tacizle ilgili yaptıkları anket çalışması ilginç bir sonuç ortaya çıkardı.

Haberin Devamı

Araştırmaya göre, özellikle genç erkekler yöneticileri ve çalışma arkadaşları tarafından psikolojik tacize uğruyor. Kötü şakalar, eksik bilgi, yetki vermeme, haksız yere suçlanma bunlardan sadece bazıları.

Davranış bilimleri alanında uzman olan Doç. Dr. Jale Minibaş Poussard ve psikolog Meltem İdiğ Çamuroğlu, Türkiye için son derece ilginç bir araştırma yaptı. Buna göre, iş yaşamındaki erkekler, kadınlara göre daha fazla psikolojik tacize uğruyor. Araştırmada tacizin iş arkadaşları ve yöneticiler tarafından gerçekleştirildiği de ortaya konuldu. Ak Parti İstanbul milletvekili Reha Çamuroğlu’nun eşi olan Meltem Çamuroğlu, araştırma sonuçlarının kendisini şaşırtmadığını söyledi.

Çalışanların yarısı mağdur

10 ilde, çeşitli sektörlerde çalışan 853 kişi üzerinde bu yıl başında tamamlanan ve “Psikolojik Taciz: İş Yerindeki Kabus” adıyla  kitaplaştırılan çalışmaya göre, çalışanlar arasında psikolojik tacize uğrama oranı yüzde 50’ye ulaştı. ‘Saldırgan davranış’ diye tanımlanan psikolojik tacize ara sıra uğradığını söyleyenlerin oranı yüzde 47 olarak belirlenirken, haftada en az iki kez tacize uğrayanların oranı da yüzde 23 olarak saptandı.

Haberin Devamı

Gençler hedefte

Psikolojik tacizin hedefinde ise yüzde 60’a yaklaşan oranda 21-30 yaş grubu arasındaki genç çalışanlar yer alıyor. Bunu, yüzde 31 ile 31-40 yaş grubu çalışanları izlerken, tacize uğrayan erkeklerin kadınlara oranı da yüzde 61 olarak saptandı. Erkeklerin iş arkadaşları ve yöneticileri tarafından taciz edildiğini vurgulayan araştırmaya göre, özel sektörde çalışanların kamudaki meslektaşlarına göre tacize uğrama oranı da yüzde 80 gibi rekor  düzeyde. Tacize uğrayanların yüzde 60’a yakını da memur, sekreter ve büro elemanı.

Taciz eğitime  bakmıyor

Lise mezunları, üniversite mezunlarına göre kötü şakalarla daha fazla rahatsız edildiklerinden yakınırken, üniversite mezunları da hak ettikleri takdir ve övgüyü alamamaktan şikayetçi oldu. Araştırma denetim, danışmanlık, banka, sigorta, finans, ithalat ve pazarlama alanında çalışanların diğerlerine göre daha fazla saldırganlığa maruz kaldıklarını da ortaya koydu.

Haberin Devamı

Erkekler tacizi  anlatmıyor

Çamuroğlu, araştırmalarında erkeklerle ilgili ortaya çıkan sonucu Hürriyet’e yorumlarken, “Bu sonuçlar doğal. Çok erkek egemen bir toplumda yaşıyoruz. Erkek toplulukları ise çok sert topluluklardır. Böyle ortamlarda erkeklerin birbirlerine daha sert davranması, birbirlerini ezme, saldırgan davranış gösterme eğilimleri hiç şaşırtıcı gelmiyor” dedi. Erkeklerin bu konularda kadınlara göre daha az konuştuklarını, uğradıkları psikolojik tacizi en yakınlarıyla bile paylaşmadıklarını vurgulayan Çamuroğlu, “Ancak böyle bilimsel bir anket ortamında paylaşıyor. Gündelik yaşamda böyle bir paylaşım yok” diye konuştu.

Kadınlar, var olabilmek için saldırganlaşıyor

Haberin Devamı

MELTEM Çamuroğlu, kadınların erkek saldırganlığını taklit ettiğini belirterek şunları söyledi:
“Kadınların büyük kısmı erkek dünyasında var olabilmek için erkek saldırganlığını taklit ediyor, iş yaşamında erkekleri model alıyor. Erkek dünyasında başarılı bir yönetici olabilmek için zalim bir erkek gibi davranmaları gerektiğini düşünüyor-lar. Sonuçta da zalim kadın yöneticiler ortaya çıkıyor. Ama hiçbir kadın normalde bunu kabul etmek istemez. Özel yaşamında da itiraf etmez. Terapist olarak çalıştığım için bana gelenlerden itiraf edenler oldu. Ancak çoğu bunu normal bir davranış gibi algılıyor.”

Hata başkasının ama suçlanan erkek çalışan

ERKEKLERİN karşılaştığı psikolojik tacizde, “Başkalarının hataları nedeniyle suçlanmak, işle ilgili ihtiyaç duyulan bilgilerin saklanması, görev verilmemesi veya görev almanın engellenmesi, yeteneğin üstünde yeterli zaman olmadan aşırı yüklü işlerin verilmesi, çalışmalarının adaletsiz değerlendirilmesi, hak edilen takdir ve övgüyü alamama, katkılarının göz ardı edilmesi, karar ve fikirlere sürekli karşı çıkılması” öne çıkıyor.
 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!