Oluşturulma Tarihi: Temmuz 26, 2005 02:17
Hürriyet TNS PİAR işbirliğiyle yapılan Cinsellik Araştırmasıında, kadınlara ve erkeklere tüm cinsel organları sayıldı ve bunların hepsini bilip bilmedikleri soruldu. Verilen cevaplar gösterdi ki, erkekler cinsel organları saymakta sınıfta ve kadınların gerisinde kaldı.
Kendilerine sayılan erkek cinsel organları için ‘hiçbirini duymadım, bilmiyorum’ cevabı veren erkeklerin oranı yüzde 5 çıktı. Yani her yüz erkekten beşi, cinsel organlarını baştan sona tam olarak bilmiyordu. Kadınlar arasından ise kendi cinsel organlarından ‘hiçbirini duymadım, bilmiyorum’ cevabı veren tek kişi çıkmadı (Yüzde 0). Buna karşılık kadınlar, orgazmı tarif etmekte yaya kaldılar. ‘Orgazmın ne olduğunu bilmiyorum’ cevabı veren erkeklerin oranı yüzde 34, kadınların ise yüzde 50.
Ayıp ile günah kıskacında kalmışız ikisi birden olunca işler çok karışıyor
Erkeklere ait bir dünya burası. Yani şu kızlık zarı erkeklerin olsaymış çok daha rahat edecekmişiz. Çünkü tamamen onların sorun haline getirdiği bir mesele. Bekaretin dikiliyor olması da tamamen bizim toplumun ikiyüzlülüğü.
Müjde Ar’ın yıllardır bir şehir efsanesi gibi dilden dile dolaşan ama kendi gibi gerçek olan bir hikayesi vardır. Şimdi bu dizinin konusuna çok denk düştü diye aktarmak gerekti... Anadolu’da şehir şehir gezdikleri gazino kadrosunda, ismi lazım değil, o dönemin genç bir popçu kızı ve saygıdeğer annesi de var. Program ve yolculuk dışındaki zamanlar herkes biraraya gelip kaynatıyor. Ancak saygıdeğer anne, cinsel şakaları, kadınca esprileri pek bir esefle karşılıyor ve her seferinde, ‘Ayy benim kızım bakire!’ diye ortaya atılıyor. En sık söylediği cümle: ‘Konu oraya gelecekse ben yavrumu alıp çekiliyorum, o daha bakire!’ Bunu o kadar sık, o kadar alakasız zamanlarda söylüyor ki, herkes Müjde Ar’a bakıyor, ne zaman, nasıl tepki verecek diye... Üç, beş, sekiz derken, bir gün yine ‘Aman yanında konuşmayın, o henüz kız’ deyince, Ar dayanamıyor: ‘Ee s..rin hanımefendi, siz de kurtulun, biz de...’ Müjde Ar şimdi Hürriyet’in cinsellik araştırmasıyla ilgili sorularına daha ciddi cevaplar veriyor...
Türk milletinin cinsellik konusundaki cehaletini siz neye bağlıyorsunuz?
- Ne demiş, büyük Türk düşünürü? Eğitim şart demiş değil mi? Tabii cinsellik çok tabu. Ayıpla günah arasında bir kıskacın içinde kalmış bir toplumuz. Yani bir tanesi değil, ikisi birden olunca bence işler çok karışıyor. Ayıbın, günahın bu kadar öne çıkmasının sebebi de işte geleneklerimiz, göreneklerimiz, tarihimiz, dinimiz... Özetle bu. Ben yine de Türkiye’de aile kavramının korunmuş olmasından ötürü kendi içinde çok da vahim görmüyorum meseleyi. Tabii şunu kastetmiyorum: Kullanılan kadın, tecavüze uğrayan kadın... Ama çekirdek ailenin korunmasının avantajları olduğunu düşünüyorum. İyi kötü belli bir yaşa gelince evlendiriliyor insanlar. Aile olmasaydı, bu altyapımızla çok daha ürkütücü bir tablo ortaya çıkabilirdi.
Yani evlendiriliyor da sonra ne oluyor? Ne yaşanıyor, sağlıklı bir cinsellik mi?
- Tamam doğru dürüst, sağlıklı bir cinsellik yaşanmıyor. Ama aile daha güçsüz olsaydı, daha saldırgan olabilirdi cinsellik.
Şimdi de kadınların üçte biri cinsel isteksizlik yaşıyor, dörtte biri cinsel tatmin duymuyor, beşte biri cinsel ihtiyaçlarının farkında bile değil...
- Farkında olmayanlar bence çoğunlukla dul kalmış ya da erken yaşta boşanmış kadınlar... Gömüyorlar her şeyi. En kolay vazgeçilebilecek şey cinsellik. Zaten o kadar ayıp ve günah ki... Olmaması daha iyi belki, diye düşünüyor.
Bir de erkeklerin cinsel güçlerinden emin olma halleri var; birçok soruna rağmen, beşte dördü, emin.
- O kendi varlığını bir ç.k olarak görüyor tabii böyle olacaktır.
Peki özel bir iki soru: 80’lerde rol aldığınız filmlerde cinsellik açısından bir idol olma haliniz vardı. Bu gerçekte yaşadığınız hayatla, cinselliğinizle örtüşen bir şey miydi?
- Bu biraz köylü kızını oynarken, sen köylü kızı gibi mi yaşıyorsun diye sormalarına benziyor. Geçen gün bir taksiye bindim, şoför sigara ikram etti. Teşekkürler, kullanmıyorum dedim. Aa olur mu, filmlerde içerken görmüştüm, dedi. Ben de, ama biz filmlerde ölüyoruz da, dedim...
Canım ben cinselliğinizle ilgili biraz ipucu koparmak için soruyorum...
- Ben artık evli bir kadın olarak, artık bu konularda konuşmuyorum!
Yapmayın! Yeni evlenmiş, eşine aşık da olsa, Müjde Ar, Müjde Ar’dır...
- Yok canım dalga geçiyorum... Ama polemik yaratacak şeyler söyleyip, magazincilerin eline düşmek istemiyorum.
DOÇ. DR. CEM İNCESU (Psikiyatr, cinsel terapist)
Uzmanlar bilmiyor sıradan insanlar nasıl bilsin
Türk toplumu muhafazakar bir toplumdur, cinsel açıdan eğitimsiz, hatta ne yazık ki kara cahil. Genel olarak erkekler cinsellikle ilgili konuları abartırlar. Sorunları kabul etmeyi yetersizlik olarak görürler. Kadınlarda ise varolandan daha kötü gösterme eğilimi vardır. Nedeni, değer yargılarımız! Oysa çok problem var. Bu problemler kolay kolay konuşulmaz, doktorlara açılmaları da çok zaman alır.
İran’da bile başlamış olmasına rağmen, Türkiye’de halen okullarımızda formel cinsel eğitim yok. Bırakın sıradan insanları, tıp fakültelerinde bile cinsellikle ilgili sistematik eğitim verilmiyor. Uzmanlıkta bile. Kinsey’in araştırmaından bu yana 50’den fazla yıl geçti, yeni bir araştırma yapılmadı. Kadınları araştırmak anatomik açıdan hem zor, hem de bunun önünde kültürel yargılar var. O yüzden kadın cinselliği halen pek bilinmiyor.
Öte yandan jinekologlar özellikle cinsellikle hiç ilgilenmiyorlar, kadın cinselliğini yok sayıyorlar. Ders kitaplarında yok, bu konuda en tutucu dallardan biri jinekoloji. Kongrelerde konuşturacak jinekolog bulamıyoruz; ne araştırma yapıyor, ne ilgileniyorlar. Buna karşılık ürologlar da çok ilgileniyor ama cinsellik ürologların tek başına, jinekoloji ve psikiyatri olmadan bir yere varabilecekleri bir alan değil.
TÜRKLER ORGAZMI EN ÇOK BOŞALMA DİYE TANIMLIYOR
Türkler orgazmı en çok boşalma (yüzde 23.5), cinsellikte doyum noktası (yüzde 12.5) ve cinsel ilişkiden zevk alma (Yüzde 11.5) diye tarif ediyor
Orgazm nedir bilmiyorum diyenler en çok Marmara bölgesinde yaşıyor
Orgazmı boşalma olarak tanımlayanlar en fazla (yüzde 33.4) Akdeniz’den
Orgazmı cinsellikte yaşanan haz olarak görenlerin oranı yüzde 3.5, şehvet diyenlerin oranı yüzde 2.6
Orgazmın bilinirliği konusunda en yüksek gelir grubuyla (AB) orta gelir grubu (C1 ve C2) ve alt gelir grubu (DE) arasında uçurumlar yok
Orgazmdan haberi olanlar 18-54 yaş arasında yoğunlaşıyor. 18’den küçük, 55’ten büyük yaş gruplarında orgazmdan haberdar olma ciddi oranda düşüyor
Bekar ve partneri olmayanlar orgazm nedir sorusuna en az cevap verenler
Orgazm nedir, sorusuna her 10 kişiden dördü cevap vermiyor
Orgazmı, haz, tatmin olma ve rahatlama diye tarif eden kadın ve erkeklerin oranı aynı
Orgazma cinsellikte doyum noktası diye cevap veren erkekler yüzde 30’ları geçerken, orgazm için aynı tanımı yapan kadınlar bu oranın yarısında kalıyor.
BİLİME GÖRE ORGAZM
Psikiyatr Doçent Doktor Cem İncesu, orgazmın bilimsel tarifini şöyle aktarıyor: ‘Herhangi bir cinsel etkinlik sırasında alınan hazzın doruğa çıktığı, erkekte genellikle boşalmanın, kadında ise cinsel organlarda ritmik kas kasılmalarının eşlik ettiği genellikle saniyelerle ya da bir dakikanın altında süren ve sonrasında rahatlama, gevşeme ve cinsel doygunluk hissinin yaşandığı cinsel fizyolojik süreç.
TÜRK ERKEKLERİ SPERM VE YUMURTALIK CAHİLİ
Türk erkeklerinin hiç denecek kadar az bildikleri sperm (yüzde 0.1) ve yumurtalıklar (yüzde 0.1). Kadınlar bu erkek organlarını tanımada erkeklerden daha önde
Prostatı en fazla bilen erkekler bekar ve partneri olanlar
Penisi en yüksek oranda bilen yaş grubu (Türkiye ortalamasından yüzde sekiz fazlayla yüzde 93.3 oranında) 25-34 yaş grubu
Bekar ve partneri olanlar penisi en çok bilen (yüzde 93.9) grup olarak dikkat çekiyor.
Penis sözcüğünü hiç duymamış olanlar en çok 13-15 yaş grubuyla (Yüzde 15) 55 yaşın üzerindekiler (Yüzde 16.6)
Güneydoğu Anadolulular penis bilgisinde Türkiye ortalamasına çok yaklaşırken, prostat, testis (Erbezi), tohum kanalları ve skrotum (torbalar) konusunda Türkiye ortalamasının yarısında kalıyorlar
Testis konusunda fikir sahibi olanlar en yüksek oranda (yüzde 72.5) Marmara’da yaşıyor ve bu oranla Türkiye ortalamasının yüzde 15 üzerine çıkıyor.
Nesrin Yetkin Cinsel Eğitim, Tedavi ve Araştırma Derneği (CETAD) Başkanı
Bir şeyin eksikliğini hissetmek için önce onunla tanışmak gerek
Birçok kadın, kendi bedenini, cinsel hazzını tanımıyor. Cinsel gelişimi bir merdiven gibi düşünürsek, önce mastürbasyon yapar, bedenimizin cinsel yanıtlarını tanırız, sonra başka bir bedenle seks yaşarız. Erkeklerin cinselliği genellikle böyle gelişir. Kadınlarsa cinsel yaşama son basamaktan başlarlar. İlk ve ortaokula gitmeden, doğrudan liseye giden bir öğrencinin zorluklarını yaşarlar. Bir şeyin eksikliğini hissetmek için, önce onunla tanışmak gerek. Hiç tatmadığımız bir ülkenin yemeğini aramayız ama çoğumuz annemizin bildik yemeklerini özleriz.
ORGAZM İÇİN NE DEDİLER
SİBEL KUTMAN
Cinsellik yaşarken hem fiziksel, biyolojik, hem de psikolojik olarak varılan ve her iki cinsiyetin de doğal olarak yaşadığı en yüksek haz noktası.
BENNU GEREDE
Psikoloğa giden bir arkadaşımdan da biliyorum, orgazmın ne olduğu sorularını yanıtlayamıyorlar. Bunları duyunca çok üzülüyorum, aşksız ve cinselliksiz bir hayat düşünemiyorum. Hormonlar için, vücut ve ruh sağlığı için çok önemli bir ihtiyaç.
YARIN: İLK DENEYİMDE ERKEKLER HEYECAN, KADINLAR KORKU HİSSEDİYOR