Erkekler beni aldattı

Her şey olabilirim, dişi kadın, geyik yapan erkek ve bacı, ben uslanmayacağım galiba

Tamam mücadele ediyorsunuz, dibine kadar gidiyorsunuz, inatsınız filan ama sizi kim ne zaman teslim alıyor?

- Ailem. En büyük zaafım ailem. Yine eskilere dayanıyor. Çok çektiğimiz, çok ezildiğimiz için. Ama yenilgiye düştüğüm tek alan hayatıma giren erkekler.

Hepsi değildir canım.

- Hayır hepsi! Orada bir hata yapıyorum. Çözemiyorum. Dengimi mi bulamıyorum nedir? Ya bende bir şey var, ya da benim karşıma çıkanlar da. Belki de kaçığım tekiyim ben.

AYAKLARINI YERDEN KESERİM

Nasıldır erkeklerle aranız?

- Tabii ki istersem tercih edilen kadın olabilirim. Eline yüzüne bakılır olmam, dürüst davranmam, sadık olmam, hizmetkár ruhlu olmam sebebiyle. Ama yine de yürümeyen bir şey oluyor. Ya da adamlar bana gelince değişiyor.

Çok mu şımartıyorsunuz acaba?

- Olabilir. Ayaklarını yerden keserim ben adamların.

Nasıl yani?

- Her erkeğe her kadın hizmet ediyor mu artık? Kalmadı. Ben yaparım. Bu güzel bir şey. Bizim gibi kadınlarla olan erkekler çok şanslı. Ben birlikte olduğum erkeğin her işini yaparım. Hem de zevk alarak.

Zeki kadını ya da aptal kadını oynadığınız oluyor mu?

- Erkekler zeki kadından hoşlanmıyorlar. Benim zaten oynamama gerek yok, zaten dangul dungul bir kadın olduğum için, adamların pek işine geldiğim söylenemez. Saldırganım. Durur, durur bir pençe indiriveririm. Ben uslanmayacağım galiba. Üç evlilik geçirdim. Önce çok tercih ediliyorum ama sonradan onlar da illallah diyor. Üç evliliğim de hüsran! Oğlumun babasıyla 6 yıl evli kaldım, bence güzel bir evlilikti, onun hataları olmasa bitmeyecekti. Bizde erkekler sahip olduktan sonra, star da olsa, ünlü de değişmiyor, evdeki evde dursun, biz bir de dışarıdakine bakalım diyorlar.

Sizi de aldatabiliyor yani erkekler!

- Ayol hepsi. Hepsi! Bunun güzellikle, konumla, vasıfla hiçbir alákası yok ki. Ama bende o beni aldatırsa görür gününü ben de onu aldatırım gibi bir şey yok. Ben noktayı koyarım. Çekip giderim. Hepsi aldattı beni. Ve ilişkimiz bitti. Ben kabul edemiyorum ama edene saygı duyuyorum. Mesela benim ablam kabul ediyor. Eniştem defalarca ablamı aldattı, ablam, o benim çocuklarımın babası diyor, oturuyor. Bu onun sorunu. Ben böyle bir şeyi yapmayacağım için, karşımdaki de bana yapamaz. O kadar.

Bir erkeğin ilk yaklaşımında cinselliğin ötesinde bir şey var mı, yok mu farkeder misiniz? Tecrübelerinizden bizi de faydalandırın.

- Ben bir tane bulurum, beş sene onun peşine takılırım, gözüm bir şey görmez. Yani pek tecrübeli sayılmam. Bu işleri çok iyi beceren başka arkadaşlarımız var, yani akıl almamız gereken. Yenilgiye uğradığım tek alan diyorum, demek ki çok tecrübesizim bu konuda.

Adamların bir kısmı da ilk baktıkları anda sevişmeyi düşünürler.

- Bana böyle bakamazlar. Karşılaşmadım ben öyle bakışlarla. Bana nasıl baktığı önemli değil, benim nasıl baktığım önemli. Hem adamları ben seçerim. ‘‘Ne güzel karı, şunu bir götürsem’’ değil bana fırlatılan bakışlar. Belki bu da kötü. Bu kadar anaç olmak da iyi değil belki. Herkesin bacısı oluyorsun bir anda.

KESİNLİKLE MUTSUZUM

Yani kendinizi tecrübeli kadın olarak görmüyorsunuz?

- Hayır asla! Ben çok iyi ev hanımı olabilirim, evet her şey olabilirim, çok güzel yemek yaparım, çok fazla ilgi yaparım, çok sadığımdır, sevdiğimi çok belli ederim, dokunarak severim, ama tecrübeli bir kadın değilim bence. Tecrübeli olsam bu kadar istikrarsızlıklar yaşamam. Türkiye'de zaten saysan beş tane kadın star var ve aslında hepimiz mutsuzuz. Mutluluğu yakalayamıyoruz bir türlü. Avucumuzdan gidiveriyor. Ne oluyor? Adamlar mı bizi taşıyamıyor? Uygun adamı bulamamak mı? Ben kesinlikle mutsuzum. Yani ilişki konusunda. Ama ailemle inanılmaz mutluyum.

Bunlar kötü ve zor zamanlar ya, yanınızda bir adam olsun ister miydiniz, tüm bunları sizinle paylaşacak.

- Hayır. Zaten hayatımda kimse de yok. Böyle zamanlarda birinin omuzuna dayanayım gibi bir şeyim olmaz. Ben üstesinden gelebilirim. Erkekler daha dayanıksızlar. Ben akla gelmeyecek yerlerde erkeğimi korumuşumdur. Böyle bir felaketle başbaşa kaldığımda, aman biri olsaydı diye düşünmedim, çünkü hayatım boyunca ben yalnızdım, hep güçlü olmak zorunda olduğumu bildim.

Yine de insan, keşke şu anda beni anlayan, kafası çalışan sevdiğim ve beni seven bir adam olsaydı demez mi?

- Kafası çalışan hiç kimse benim karşıma çıkmadığı gibi, ben de böyle bir arayışta olmadım.

Niye çıkmıyor? Hani adamları siz seçiyordunuz?

- Ama söylüyorum yaptığım hataları. Yenilgiye uğruyorum işte.

ŞAHİN 10 BIÇAKLA GELDİ

Nedir Allahaşkına başınıza gelen bu felaket?

- Allah kimsenin başına vermesin. İki erkek kardeş. Birisi hayatında karıncayı incitmemiş bir çocuk. Etrafına son derece saygılı son derece mesafeli. Oğlum gibi sevdiğim biri. Beni hiç kimseye mahçup etmemiş, aslan gibi bir delikanlı. Öbür erkek kardeşim, ne yaparsa yapsın, kesip atamadığım tırnağım. Ne kadar üzerse üzsün, içimizi yakarsa yaksın...

Neden üzüyordu sizi?

- Çok üzüyordu, hep üzüyordu Şahin. Delifişekti. Biz hep aile içerisinde problemleri gidermeye çalıştık. O, benim babamın içkisi yüzünden bu hale geldi. Şahin'i psikopat yapan benim babamdır. Biz çok çektik Şahin'den. Zaten sabıka dosyası çok kabarık.

Sonunda kardeş kardeşi vurdu...

- Evet ve ben orada değildim. Keşke orada olsaydım diyorum, ya da iyi ki yoktum diyorum. Şahin'in uyuşturucu alıyor olması, Sedat'ı ağır tahrik etmesi...

Annenizin durumu nasıl?

- Tabii ki mahvolmuş durumda. İki evlat. Şahin'den ne kadar yaka silkerse silksin, evladı kadının. Bir hastaneye koşuyor, bir hapisaneye. Zaten yüksek tansiyonu var. Pırıl pırıl bir delikanlı harcanıp gidiyor.

RAHATSIZ BİR ÇOCUK

O telefon gelince ne yaptınız?

- İnanamadım. Deli gibi üzerimdeki eşofmanlarımla oraya gittim. Çok kötüydü Sedat'ın durumu, bembeyazdı. Öbürü yerde. O sahneyi hatırlamak bile istemiyorum. Ev çok yakın olduğu için polisten önce ben gittim. Ambulans da gelmemişti. Ben daha soğukkanlıydım. Biri kötü durumda, öbürü şok geçiriyor, şaşkın. Allah kimseye yaşatmasın, düşmanıma bile.

Şu anda?

- Şahin yoğun bakımdan çıktı. Hayati tehlikeyi atlattı.

Para meselesi, kadın meselesi değildi yani...

- Olur mu canım? Para yüzünden kardeş kardeşi vurur mu? Bizim rahatsızlıklarımız çok başkaydı. Para değil. 600 milyon diyorlar. Kurban olsun. 600 milyon için insan insanı vurur mu? Kendi kafalarına göre yazdılar. Kadın dendi. İkisinin de nikahlı karısı. Alemdelermiş de... Ne álakası var? Onların nikáhlı karıları. Bir sor bari.

Sebep arıyor da insan.

- Sebebi yok. Şahin, rahatsız bir çocuk. Sebebi bu. Aileye sürekli rahatsızlık veriyor. Etrafına karşı tutarsız davranışları onu bu hale getirdi.

Biri için avukat tutuyorsunuz, diğerinin hastane masraflarını üstleniyorsunuz...

- Evet yapıyorum çünkü ikisi de mağdur durumda, üstelik ikisi de kardeşim. Bir ona bir diğerine gidiyorum. Birini rahatlatmaya çalışıyorsun, hala etkisinde, birine başka türlü davranıyorsun, ötekine başka türlü.

Peki tüm bu yaşadıklarınızdan çıkardığınız sonuç?

- Bu iç meselesi kardeşim. İnsanın içinde olacak. Ben de ipekli çarşaflarda doğmadım ki! Adamın içi bozuk. Ben niye bozulmadım?

AİLEMİN HERŞEYİYİM

Yine de her türlü felaketin altından kalkarım ben hissiniz var mı?

- Var. Kalkarım ben. Önce zorluktan gelmekle, sonra da insanın iç dünyasıyla ilgili bir şey. Ben kendimi çok güçlü hissediyorum. Güçsüz olduğum durumlarda bile. Kendimi doldururum, tedavi ederim. Düşünsene benim babam da yaşıyor, iki tane erkek kardeşim var, ama ben ailemin babası, abisi, ablası, her şeyi oldum.

Babayla görüşüyor musunuz?

- Tabii ki. Şarköy'de yaşıyor. Ona bir daire aldım. Her ay parası gidiyor. Yine ben bakıyorum. Annem 39 yıl sonra babamdan boşandı. Yine de bakıyorum. Sonuçta kötü de olsa, babam. Toplam 20 kişiye filan bakıyorum. Olsun ben mutluyum. Hepsi benim gözüme bakıyor.

Biraz da sizi istismar ediyorlar gibi gelmiyor mu?

- Ailen ama sonuçta! Öyle düşünmüyorum.

ASLA UTANMIYORUM

Seda Sayan olmak kolay mı? Nasıl oldu? Nereden nerelere gelindi? Tırnaklara ne oldu bu arada?

- Kolay olur mu? Parçalandı tırnaklar! 14 yaşından beri sahnelerdeyim ben. Çünkü çalışmak zorundaydım. Çok fakirdik. Düğün salonlarında sahneye her çıktığımda, polisler ensemden yakalar, ‘‘Gene mi sen kız!’’ deyip karakola götürürlerdi. 15 yaşına geldiğimde yaşımı büyüttüler, evden kaçtım. Çünkü benim ideallerim vardı ve o idealler babamın yanında gerçekleşemeyecekti. Kafa yapılarımız tersti biliyor musun? Evi terk ettim ama tabii sokaklara düşmedim.

Yırttım dediğiniz yaş.

- Olamadı maalesef! Sırtım yere gelmez hálá diyemiyorum. Hakikaten mücadelemi tek başıma verdim. Önüme çıkan şansları iyi değerlendirdim. Aklımı iyi kullandım. Belki kullanılmadan karşımdakini kullandım. Bilemiyorum. Şöhrete giden yol bazı badirelerden geçer, bunları atlatmak zorundasın. Kullanır mısın, kullandırır mısın, o sana kalmış bir şey.

Çok mu bedel ödediniz?

- Tabii ki bazı ödünler veriyorsun. Mesela abuk sabuk resimler çektirdim. Ne alaka! Ama o zaman oydu. Şimdi pişman mıyım? Hayır. Asla utanmıyorum. Şimdiki gibi değildi, ne sesini pazarlayabiliyordun, ne kendini gösterebiliyordun.

Bu arada mesleğiniz ne sizin?

- Tabii ki şarkıcı. Sahneden sonra sinema da yaptım. Abuk sabuk, bence hiçbir değeri olmayan filmler çevirdim. Asla seyretmeyeceğim filmler. Ama şöhrete giden yoldu sinema. Yapmak, kendimi bulmak zorundaydım. Ses sanatçısıydım ama halk konseri veremezdim. Seni kim tanır? Hiçbir şey pat diye olmuyor: Düğün salonlarından tavernalara, tavernalardan gazino solistliğine, sonra büyük gazinoların uvertürlüğüne geçiyorsun.

Kadırga geçmişiniz sizi rahatsız etmiyor, öyle mi?

- Hiç etmez. Ondan öncesi de var. Eyüp'te biz o kadar kötü yerlerde oturduk ki, 11 gecekondunun kapısının açıldığı bir avlu hatırlıyorum ve bir tane tuvalet. Herkes o tuvaleti kullanırdı. Babam alkol bağımlısıydı, bir de dayakçıydı. Baş kaldırabilen bir tipim ben.

Yaşlanmaktan korkuyor musunuz?

- Yok ya. Hele şimdi neler var. Estetikler filan. Göğüslerimi yaptırdım mesela, iyi oldu. Küçülttüm. Ama silikon filan yok, vücudum yabancı şeyi kabul etmiyor diye. Bu arada hep sorarlar yüzüme estetik yaptırıp yaptırmadığımı, hiçbir şey yaptırmadım. Ama gerekirse yaptıracağım. Size göre güzel kadın, seksi kadın.

- Kim Basinger çok güzel bence. Diyeceksin ki, kendini mi benzetiyorsun? Demet Şener'i beğeniyorum. Kendisine de söyledim zaten. Çok güzelsin, güzelliğinin kıymetini bil dedim. Bence pek biliyor gibi değil. Çok güzel mankenler var. Arzum Onan güzeldir, mesela.

Düello etmek istediğiniz kimse var mı?

- Yok ya. En son Hülya Avşar'la dalaştık ama bu olaydan sonra arayıp geçmiş olsun demesi, maddeten manen bir şeye ihtiyacın varsa her zaman yanındayım demesi çok güzeldi.

Sebep uyuşturucu

ON BIÇAKLA GELMİŞ

Seda Sayan, kardeşlerinden birinin öbürünü öldürmeye kalktığı olaydan sonra ilk kez konuştu: ‘Bu konuda konuşmamam lazım ama savcılığa verdiğim ifadeden farklı bir şey değil anlatacağım: Şahin, Sedat'ın evine geliyor, on tane bıçağı beline sarıp, onu öldürmeye. Zaten beni de öldüreceğini söylüyordu. Derdi mi ne? Uyuşturucu dozunun artması. Zaten hastaneye kaldırıldığında kanında uyuşturucu çıktı. Diğerini de götürdüler alkol muayenesine. Hiçbir şey çıkmadı. Gecenin üçbuçuğunda, Şahin karısıyla birlikte Sedat'ın evine geliyor. İkisinin de karısı yanlarında. Şahin, karısını döverek getiriyor oraya. Çok hassas bir konu bu, Sedat'ın daha mahkemesi olmadı. Pırıl pırıl bir delikanlının istikbali söz konusu, değil mi ama? Bir ay sonra kaseti çıkacak, düşünebiliyor musun?’’

İÇİ BOZUK

Sürekli Sedat'a anneni öldüreceğim, ablanı öldüreceğim, hepinizi öldüreceğim diyordu. Şahin daha önce de bize bunu yaptı. Annemin Ulus'taki evini silahla bastı. O zamanlar asayişten yardım istemek zorunda kaldık. Ama kardeşin işte, ne diyeceksin! Bu iç meselesi kardeşim. İnsanın içinde olacak. Ben de ipekli çarşaflarda doğmadım ki! Adamın içi bozuk. Ben niye bozulmadım? Şimdi biri için avukat tuttum, diğerinin hastane masraflarını üstlendim.

VE DİĞERLERİ

Belediye Başkanı olmak istiyorum

Ben hem dişi kadın, hem erkek arkadaş, hem de bacıyım.

Bir tane daha çocuk doğuracağım, düzgün bir adam istiyorum.

Karşıma kafası çalışan erkek çıkmadı, ben de öylesini aramadım.